İYİ GECELER ÖPÜCÜĞÜ

1- İyi Geceler Öpücüğü

İyi Okumalar Dilerim!

  Yorucu bir iş gününün arda kalan son saatlerinde masalardaki boş tabak ve bardakları tepsilere doldurup mutfağa bıraktığımda mesaim bittiği için şükrediyordum. Önlüğümü bitkinlikle boynumdan çıkarırken gelen bildirim sesiyle önlüğü hızlıca katlayıp dolaba bıraktım ve bildirimi kontrol ettim.

05** *** ***: İyi geceler öpücüğü.

 Rehberimde kayıtlı olmayan bir numaradan gelen mesaja baktığımda ne demek istediğini anlamaya çalışıyordum.

Lâl: Anlamadım?

05** *** ***: Daha önce hiç iyi geceler öpücüğü aldın mı?

 Gözlerimi kırpıştırdım. Yorgunluktan halüsinasyon görüyor olmalıyım diye düşünürken ekranı bir mesaj daha aydınlattı. 

05** *** ***: Neden cevap vermiyorsun?

05** *** *** yazıyor...

05** *** ***: Oysa ben vereceğin cevap için burada seni bekliyorum.

 05** *** ***: Daima.

İstemsizce kaşlarımı çattım. Bu neydi şimdi? Askılıktan kabanımı alıp giyindikten sonra omzuma çantamı geçirip cevap yazdım.

Lâl: Numaramı kimden aldın?

Lâl: Ayrıca kimsin?

Sorularımı görmezden gelerek yeni bir mesaj attı.

  05** *** ***: Cevap vermek istemiyorsan başka bir soruya geçebiliriz.

05** *** ***: Geçelim mi?

 Görüldü atıp telefonu cebime koydum. Zaten yorucu bir işte çalışıyordum birde bunun üstüne kim olduğunu bile bilmediğim, büyük ihtimalle kafasından telefon numarası sallayıp insanlara saçma mesajlar gönderen bir trolle uğraşacak vaktim yoktu. Vaktim olsa bile o kadar değersiz değildi. Kafeden tembel adımlarla çıkarken bunu düşünmemeye çalıştım. Şu an tek istediğim eve gidip sıcak duş almak ve uyumaktı.

 Eve vardığımda saat 21.43'tü. Üzerimdeki kaban ve çantayı askılığa bıraktıktan sonra ilk işim kendimi duşa atmak oldu. Dakikalar sonra arkamda koca bir buhar yığını bırakarak duştan çıktığımda kısa bir şort ve beyaz bir tişört giyindim. Tişörtün sol kısmı omzumdan aşağı doğru kayarken kalçama kadar uzanan siyah saçlarımı tişörtün içinden çıkartıp serbest bıraktım. Odamdan çıkıp oturma odasına gittiğimde amerikan tipi mutfağımın tezgâhına ilerlerken aniden vazgeçip kabanımın cebindeki telefonumu alıp mesajları kontrol ettim. En son görüldü attığımdan beri yaklaşık yarım saattir hiç mesaj yoktu.

 Saçma sapan şeyler  diye mırıldandım. Telefonla beraber ada tezgâha ilerledim ve kahve makinesine kapsül koyup altına en sevdiğim kupamı yerleştirdim. Kahvenin yavaşça kupaya dolmasını izlerken telefonumun ekranı aydınlandı.