3-Gidenler Geri Gelir

122 9 3
                                    




İyi Okumalar Dilerim!




 Bardakları kurularken omzuma bir el dokunduğunda korkuyla yerimden sıçradım. Elin sahibinin İzel olduğunu görünce derin bir nefes verdim. 

"Lâl, bir sorun mu var?"

 Başımı yavaşça iki yana salladım. "Hayır, bir sorun yok. Neden sordun?" 

 Tek kaşını sorgular gibi kaldırdı ve telefonumu işaret etti. "Sürekli telefonunu kontrol ediyorsun." Sesinde ima içeren bir ton vardı. "Mesaj beklediğin biri mi var?

 Bu kadar açık sormasını beklemiyordum. Bocalayarak, "Hayır mesaj beklediğim biri falan yok benim." diye yanıtladım.

Yalan söyledim.

 Onunla son konuşmamızın üzerinden bir hafta geçmişti ve bana tek kelime dahi yazmamıştı. Her ne kadar hayatımdan çıktığı için mutlu olsamda bir yanım yine ondan gelecek bir mesajı bekliyordu.

 Mavi gözleriyle yüzümü karış karış incelerken inanmadığı belliydi ama irdelememeyi tercih etti. 

 "İşin bittiyse çıkalım mı?" diye sordu. İşim zaten çoktan bitmişti ama kafamı dağıtmaya çalıştığımdan İzel'e yardım etmek için fazladan kalmıştım.

Kafamı olumlu anlamda salladım. "Olur, çıkalım."

 Soyunma odasına geçip önlüklerimizi dolaba bıraktıktan sonra diğer eşyalarımızı alıp cafeden dışarı çıktık. Yürümeye başladığımız sırada İzel'in erkek arkadaşını görmemizle duraksadık. O, Can'ın boynuna atlarken onaylamaz bir şekilde göz devirdim. Asla akıllanmıyor diye söylendim onun duyamayacağı bir sesle.

3 kere aldatılmasına rağmen gerçekten akıllanmıyordu.

Sarılma faslı bittiğinde İzel bana döndü. "Ben Can'la döneceğim bu akşam, Lâl. Yarın görüşürüz."

 Kafamı salladığımda onlar Can'ın arabasına gitti. Ben ise evime giden yolda ilerlemeye devam ettim.

 Dairemin önüne geldiğimde kabanımın cebindeki anahtarı çıkardım ve kapının deliğine yerleştirdim. Kapı açıldığında içeri adım atarken ayağıma çarpan şeyle duraksadım. Gözlerimi o şeye çevirdiğimde bir hediye paketi görmeyi beklemiyordum. Paketi elime alıp inceledim. Küçük ve parlak siyah bir paketti. Büyük ihtimalle başkasının kapısıyla karıştırdıkları için buraya bırakmışlardı. Paketi biraz daha kurcalarken altındaki beyaz kağıt gözüme çarptı. Kağıdı sıkıştırılan yerden çekip sağ avucuma aldım.

Sevgili Lâl'e.

 Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. Kimin gönderdiğine dair en ufak bir fikrim yoktu. İçeri girip hızlıca kaban ve çantamı asklığa asıp koltuğa yerleştim. Büyük bir merakla paketin jelatinini yırtıp içindeki kırmızı kutunun kapağını açtım.

 Kalp atışlarım değişirken parmak uçlarımdan başlayan bir sıcaklık vücudumu sardı. Vücudumun aksine ellerim sıcaktı. Yavaşça yutkundum. Kutunun içinde kaza gecesi kaybettiğim o kolye vardı.

 Lisedeki yüzünü bile hatırlamadığım yakın arkadaşımın intiharını gerçekleştirmeden önceki gün kendi boynundan çıkarıp verdiği kolyeyi yavaşça avuçlarımın arasına aldım. Ucu çoban yıldızı şeklindeydi. Komadan uyandığımda hafızamın çoğunu kaybetmemden daha çok beni yaralayan şey kaybolan bu kolye olmuştu. 

Ve şimdi kolye avuçlarımın arasındaydı.

 Gözyaşları istemsizce yüzümden akarken kolyeyi kimin gönderdiğinin şu an benim için zerre önemi yoktu. Önemli olan tek şey bana geri dönmüş olduğu gerçeğiydi.

 Avucumu kapatıp kolyeyi kalbime bastırdığımda telefonumdan bildirim sesi geldi. Kolyeyi ait olduğu yere, boynuma astım. Ardından ayağa kalkıp askılıktaki çantama yöneldim, fermuarını açıp telefonumu aldım. Kilit ekranını parmak izimle açtıktan sonraİyi geceler öpücüğü'nden mesaj geldiğini gördüm.

İyi geceler öpücüğü: Hediye mi beğendin mi?

Ellerim istemsizce şaşkınlıkla açılan ağzıma gitti.

Kolyeyi bana o göndermişti.

İyi geceler öpücüğü: Bana görüldü atmanı şaşkınlığına veriyorum.

İyi geceler öpücüğü yazıyor...

İyi geceler öpücüğü: Yine cevap yok. Alınmaya başladım ama.

İyi geceler öpücüğü: Alınayım mı?

Bir şeyler yazmak istedim ama ellerim gitmedi.

Ardından bir mesaj daha geldi.

İyi geceler öpücüğü: Alındım.

İyi geceler öpücüğü yazıyor...

İyi geceler öpücüğü: Cevap yoksa gidiyorum, Lâl. Bir daha geleceğimin garantisini veremem.

Gitmesini istemiyordum o yüzden toparlanıp ona bir cevap yazmaya başladım.

Lâl: Ben... anlayamıyorum. Önce bana saçma bir mesaj attın sonra beni tanıdığını söyledin ve şimdi de bu kolye. Kim olduğunu soruyorum cevap bile yok.

İyi geceler öpücüğü: Sorgulamamaya çalış. Sadece bir kolye işte.

Lâl: O benim için sadeceden ibaret bir kolye değil. O benden gittiğinde çok ağlamıştım ve geri geleceğinin ihtimalini dahi vermiyordum ama bugün kapımda. Nasıl oluyor bu?"

İyi geceler öpücüğü: Gidenler geri gelir Lâl.

İyi geceler öpücüğü yazıyor...

İyi geceler öpücüğü: Her zaman.

İyi geceler öpücüğü yazıyor...

İyi geceler öpücüğü: Kolyenin tadını çıkart. Kaybolursa bir dahakine bulamayabilirim.

Bir şeyler yazıp tam gönderecekken ekrana düşen mesajla duraksadım.

İyi geceler öpücüğü: Bu defa bana cevap verme, Lâl. Sana görüldü atmaktan nefret ediyorum.

İyi geceler öpücüğü: İyi geceler, Lâl'im.

İyi geceler, Lâl'im.

Dediğini yapıp yazdıklarımı sildiğimde yüzümdeki şapşalca gülümsemeyi alamıyordum.


Gülümsemesini alamayan tek kişi Lâl değildi.


🦋

Okuduğunuz için teşekkür ederim <3

İYİ GECELER ÖPÜCÜĞÜWhere stories live. Discover now