6-Bilinmeyenden yükselen çağrı

101 5 0
                                    




İyi Okumalar Dilerim!



 Karanlık ve yağmurlu gecede İzel dizlerimde ağlarken tek yapabildiğim usul usul onun altın sarısı saçlarını okşamaktı. Hastaneden çıktığımızda onu evinde tek başına bırakmak istemediğimden kendi evime getirmiştim.

 Odanın içerisindeki karanlıkta tek aydınlık bizdik. Pencereden sızan ay ışığı sadece ikimizin üzerine yansıyordu. İzel hıçkırarak ağlamıyor, sesini bile çıkarmıyordu. Sadece gözlerinden akan yaşlar dizlerime süzülüyordu. Başka bir şey yok.

En sonunda sessizliğini bozarak, "Lâl," dedi neredeyse fısıldayarak.

"Efendim, İzel?"

"Geçecek mi?" Bunun cevabına gerçekten çok ihtiyacı varmış gibiydi.

 Saçlarını sevmeye devam ettim. "Bilmiyorum," diye yanıtladım. Ona onu avutmak için bile olsa yalan söylemezdim.

"Geçmeyecek gibi geliyor." Sesi güçsüzdü.

Cevap vermemi beklemedi. "Geçer belki."

Geçsin istiyordu.

"Alışırsın belki."

 Kafasını kucağımdan kaldırıp sağ koluyla yataktan destek alarak doğruldu. "Acıya alışılır mı, Lâl?"

"Alışılır." Yutkundum. "Alışmak zorunda kalırsın."

Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Ben alışmayacağım. Hep acıyacak canım."

 Yüzünü ellerimin arasına aldım. "Canın hep acıyacak zaten. Ama acı insanı uyuşturur ve sende uyuşacaksın." Gülümsedim. "Diğer herkes gibi."

Başıyla onayladı. "Diğer herkes gibi."

Başımla onayladım. "Diğer herkes gibi."

Yutkunurken başını omzuma koydu. "Sende en çok neyi seviyorum biliyor musun, Lâl?"

"Hayır, bilmiyorum. Neyi seviyorsun?"

 "Şu an başkası olsa geçecek derdi bana. Boş avuntularını önüme sunardı. Ama sen öyle yapmıyorsun. Gördüğüm en gerçek insansın. Sahte değilsin, kimseye boş avuntularınla umut aşılamıyorsun."

Bakışlarım gözlerine indiğinde mavi gözleriyle buluştu. "Eskiden de öyle miydim?"

 Başıyla onayladı. "Hep öyleydin. Hayatımda tanıdığım en gerçek insansın. Sanki tüm dünya sahte, tek gerçek sensin."

 Ona sadece bakmakla yetinebildim o da zaten başka bir şey demeden başını omzumdan kaldırıp ağır ağır yataktan kalktı. Sarı saçları beline kadar uzanırken yukarı kıvrılan tişörtünü düzeltip banyoya ilerledi. Onun arkasından bakarken anlık olarak kendimi İzel'in yerine koyarken buldum. Ailesiyle arası hiç yok denecek kadar bozuktu, lisede her şeyini anlattığı tek arkadaşı hafızasını kaybedip onu ve anılarını unutmuş, tutunduğu tek dalı olan sevgilisi de ölmüştü.

 Her ne kadar kimseye belli etmese de içinde, yüreğinin bir yerlerinde, kocaman siyah bir kutu vardı ve içine atıp sustuğu her şey o kutunun içinde kilitliydi.

O kutunun kilidi bir zamanlar bende saklıydı, bunu biliyordum.

 Biliyordum çünkü geçmişinde unutmak istediği, içinde dolup taşmak üzere olan tüm düşüncelerin hepsini önceden bana emanet ettiğini söylemişti bir keresinde.

İYİ GECELER ÖPÜCÜĞÜWhere stories live. Discover now