|10|

1.9K 182 104
                                    

İçimde daha önce hiç rastlamadığım bir duyguyla karşı karşıya kalmak beni çaresiz ve garip hissettirmişti. Kral beni sevdiğini söylemişti fakat sanki bütün yıldızlar tane tane yerlere serilmiş, yer ve gök birbirine karışmış gibi bir ortamı vardı bulunduğumuz durumun. Kral yaralarına rağmen bana yaklaşmış irileşen gözlerime bakıp işaret ve baş parmağını çeneme konumlamıştı. "İstediğimi yapabileceğim konusu şu an için geçerliliğini sürdürüyor değil mi Jeon?" Bişey diyemiyordum, sadece gözlerine odaklı, yapacaklarını izlemekle meşgul oluyordum. Yüzüme yaklaştığında gözlerimi yummuştum.
Ellerini kalbimin üzerine koymuştu.
"Bu sefer kalbinin korku yüzünden bu kadar hızlı attığını zannetmiyorum."
Kalp atışlarımın hızını bile farketmeyecek durumdaydım. Olan şeyler kalbime ağır geliyordu, seçemiyordum çoğu şeyi." Elleri çenemden boynuma inince saniyeliğine titremiştim. Bedenim böyle arzu dolu temaslara alışık değildi. Gözlerim hâlâ kapalıyken konuşacaktım ki kralın fısıldayış şeklindeki sesi durdurmuştu beni. "Seni öpmemi istiyor musun Jungkook?"
Kafam allak bullak olmuşken mantıklı hareket edemezdim. Kralın dokunuşları düşüncelerimi çok farklı bir tarafa çekiyordu. İsteklerim geçmişimin önüne geçerken konuştum.

"İstiyorum Kralım."

Ve sonra boynumda dolgun dudakları hissetmiş, ne yapacağımı bilmez gibi ellerimi kralın saçlarına atmıştım acemi tavrımla. Boynumdan dudaklarıma doğru yol çizen dudakları artık deli etmeye başlamıştı. Karşı koyamıyordum.
Dudaklarıma ulaştığında havada sadece onun hızla alıp verilen nefesleri, haz duygusu sonucu ağzımdan çıkan mırıltılar duyuluyordu. Birbirine karışan bu seslerin ömrüm boyunca beynimde bir köşede kalacağına emindim. Karşılık vermeye cesaret edemiyordum ama o fazla zorluyordu. Dudaklarımı en sonunda hareket ettirip alt dudağını kavramaya çalıştığımda belimi sarıp oturduğum yerden kucağına çekmişti bedenimi. Dudaklarımızın birbirine her değdiğinde ortamda ıslak sesler bırakıyorduk. Nefeslerimin birbirine karıştığını hissettiğim gibi ayrılmıştım ondan. Bayık bakışları ve arzu kokan temaslarından biraz olsun kaçmak için bakışlarımı üzerinden çekmiştim. "Bırak gün doğana kadar öpeyim seni."
Tok ve sert sesiyle dudaklarını bulmuştu gözlerim. Uyguladığı baskıdan dolayı kızarmış dudakları, dağılmış saçları ile bakışları herşeyi unutmama neden bile olabilirdi. Başımı göğsüne yaslamış, ellerimi göğsünün biraz aşşağısına koymuştum. Düşüncelerim beni yiyip bitirmeden onları toparlamam gerekiyordu. Onu düşünmek için bile ona sığınmıştım. Kollarını bana sarıp ona daha çok sinmemi sağlamıştı. Saçlarımın arasında gezinen dudaklarıyla gözlerimi kapatmıştım.

Bu yaşanılanlar artık kaldıramayacağım kadar ağır geliyordu. Ailemin katili olan adamla yaptıklarım kalbimi zorluyordu.
Annem ile babam bana kızar mıydı?
Belkide benden sonra bu zulme son verirdi kral.

"Kralım?"
"Hm?" Kendimi toparlayıp konuşmaya başlamıştım. "Artık eşcinsellere zarar vermeyecek misiniz?"
Sırtıma dolanmış kolları biraz daha sıklaşmıştı. "Kafanın karışık olduğunu biliyorum Jeon. Geçmişte takılı kaldığınında farkındayım ama ben yaptıklarımın aslında doğru olmadığına karar vereli çok oldu." Titrek bir nefes almıştım. Onu sevip sevmediğimden emin bile değildim. Anne ve babasız kalmamın sebebi olan bu adam bana yaptıklarının doğru olmadığını anladığını söylüyordu, ne tepki vereceğimi bilmiyordum, şu an sadece birine ihtiyacım varmış gibi hissediyordum. Başımı kaldırıp kral Kim Taehyung'a baktım. "Bunları şimdi konuşmak istemiyorum.", "Nasıl istersen Jungkook." Başımı tekrar göğsüne koyduğumda korkuyla hareketlenmiştim. Kralın yarası açılmıştı. "Kralım! Yaranız kanıyor.", "Canım yanmıyor Jungkook, korkma." Kraldan ayrıldığımda yarasına bakmak için yaklaşmıştım vücuduna. Koyulan bez küçükte olsa kanıyordu. Kralın eli saçlarımı bulduğu gibi başımı karnına bastırmış, dudaklarımın karın kaslarına temas etmesini sağlamıştı. Şaşkınlıkla öyle kalırken kraldan uzaklaşmıştım. "Ben, şeyleri çağıracağım. Gelirim birazdan, evet gelirim. Bekleyin lütfen." Saçma sapan hareketler ve düzensiz kelimelerimle kralın yanından ayrılmıştım. Şifacıları bulmuş, yaranın açıldığını söylemiştim. Hava almam gerekiyordu.

You Are My KingWhere stories live. Discover now