Kralla sabaha kadar birbirimizi öpüp koklamıştık. Kralın iltifatları arasında boğulmuş, arada yapabildiğim esprilerle gülmüştük. Geçirdiğim en güzel gece ve sabahtı diyebilirdim. Üzerime beyaz ince bir gömlek geçirmiş, küçük mutfağa ilerlemiştim. Kral hâlâ yatakta uzanıyor, ne kadar güzel olduğum hakkında egomu tavan yapıp duruyordu. Hoşuma gitmiyor diyemezdim fakat bazen fazla geliyordu iltifatları benim gibi birine.
Sıradan biriydim ama kral öyle düşünmüyordu. Benim olan sıradan değildir diye söylenip durmuştu bir iki kere. Bakışlarımı ona çevirdiğimde gömlekten açığa kalan bacaklarımda gezindiğini görmüştüm gözlerinin.
"Kralım ya!"
"Sakın bana utandığını söyleme. Dün gece her bir noktanı ezberle-"
"Ben gidiyorum, siz yersiniz bişeyler."
Yataktan hızla kalkıp yanıma geldiğinde yanağıma yumuşak dudaklarıyla öpücük kondurmuştu.
Hareketiyle istemedende olsa gülümsemiş gözlerimi kaçırmıştım.
Gerçekten evli çiftler gibi hissediyordum.
Evliliğin ilk günü hazırlanan kahvaltıyı şimdi hazırlayacakmışım gibiydi ama biz ne evliydik ne de sevgili.
Düşüncelerimle iki elimi kralın iki elinin üzerine koymuştum. Biraz daha üzerine adımlayıp gözlerine bakmış, kelimeleri kafamda yapboz gibi birleştirmiştim.
"Biz, beraber olduk ama."
"Aması ne Jungkook?"
"Daha sevgili bile değiliz kralım."
"Benim daha iyi bir fikrim vardı."
"Ne?"
"Evlenelim bebeğim."
YOU ARE READING
You Are My King
Fanfiction"Eşcinselleri cezasız bırakmadığınızı duydum kralım. Hadi o halde, durmayın, verin cezamı."
