|14|

1.1K 108 60
                                    

Bölümleri biraz geç atıyorum farkındayım ve bunun için üzgün olduğumu belirtmek istiyorum.

Hepinize tek tek iyi okumalar dilerim, umarım beğenirsiniz.

-

Bugün Bogum ile ormana gitmek için kraldan izin almıştım. İlk kabul etmesede biraz nazlanınca dikkat etmemi ve bizimle beraber beş askerini  göndereceğini söylemişti.
Sepetime yiyecekler dolduruyor, eksik ne varsa tamamlamaya çalışıyordum.
Havalar soğumaya başlamıştı ama sarayda gerçekten sıkılıyordum. Hele
ki bu aralar kralın çalışma odasından çıktığı yoktu. Yanına gittiğimde benimle değil, gece gündüz bakındığı dosyalarla ilgileniyordu. Bogum'a ise çok vakit geçirmeyelim diye devamlı görevler veriyor, ağır işler yaptırıyordu.

Jin hyung sarayda kalmak istemediğini, burasının onu kötü hissettirdiğini söylediği için evimize gitmişti, yanına da bir kaç asker göndermiştik.

Sarayda tam anlamıyla yalnızdım ve bugün bu yalnızlığı biraz olsun gidermek için Bogum'la iyi vakit geçirmem gerekiyordu.

Son olarak kıyafetlerimi giyinip bahçeye çıktığım da Bogum'u ve askerleri beni beklerken görmüştüm.
"Niye hazırlandın?"
"Hadi gidelim!"
Bogum gözlerini öfkeyle kırpıştırdığında bende kaşlarımı çatmıştım. Hoşuna gitmeyen bişey yaptığımı da zannetmiyordum. "Sana niye hazırlandın diye sordum değil mi?"
Bir eliyle kolumu sıktığında gözlerimi şaşkınlıkla açmıştım. Bunları neden yapıyordu? Kolumu daha çok sıkıp beni askerlerden uzak bir yere çektiğinde ona seslensemde öfkeden gözü dönmüş gibi davranıyordu. "Git ve kralın altında sürtüklük yapmaya devam et."
"Sen ne diyorsun?"
"Ne duyduysan o!"
"Seni anlamıyorum! Ne yaptığımı bile bilmiyorum!"
"Senin yüzünden kral beni saraydan kovdu! Yıllarımı harcadığım bu saraydan, senin yüzünden kovuldum ben!"
"Umarım sonun annem ve baban gibi olur! Onlar gibi acıyla can verirsin! Sürtük seni!"
Kolumu serbest bırakıp hızla atların yanına gitmiş, saraydan yanındaki askerlerle çıkmıştı. Burun ucumun sızladığını hissettiğimde elimle yüzümü kapatmıştım. Elimdekileri bırakıp odama koşmuş, kapıyı kapatıp yere oturmuştum. Bacaklarımı kendime çekmiş, Bogum'un dediklerini bir bir aklımdan geçirip, gözyaşı dökmüştüm.

Onu gerçekten bir arkadaş gibi görüp sevmiştim. Kimi zaman ufak kavgalar etsekte bu kadar ağır şeyler söyleyeceğini asla tahmin etmezdim.

Kapı tıklatıldığında hızla gözlerimi silmiş, ayağa kalkmıştım.

"Efendim, kral sizi odasına çağırıyor."
Odadan çıkıp, kralın yanına gitmiş kapıyı tıklatmadan içeriye girmiştim.
"Bogum neden saraydan gitti?"
Kral oturduğu koltuktan kalkmış adım adım yürüyüp, önümde durmuştu.
"Bogum sana göre biri değil bebeğim."
"Bırakında ona ben karar vereyim değil mi?"
Bir elini belime atıp daha da yaklaştığında bakışlarımı odada gezdirmiştim. "Böyle ağlayacak kadar kimseyi sevme Jungkook."
En sonunda gözlerimi gözlerine çevirmiş, konuşmuştum.
"Size bir soru sordum."
"Onun burada daha fazla işi yok. Geri kalan hayatını sana yaranmak yerine, ailesiyle geçirecek işte, bunda kötü olan bişey göremiyorum."
Bana yaranmak için mi?
"Şimdi siktir et şunu, işlerim yeni bitti. Biraz vakit geçirelim."
Nasıl bişey olmamış gibi davranabiliyordu? Bogum benim bu saraydaki tek arkadaşımdı. Şimdi onsuz zaman nasıl geçecekti?
"Gece'yi yıkayalım mı?"
Gece'nin ismini duymamla bütün dikkatimi krala vermiş, onaylamıştım.
En azından kafam dağılırdı.

Suyla dolu, büyük kovanın ısısını ayarlamış, gereken herşeyi kovanın yanına koymuştum. Gece suyu seviyordu. Hatta suyu doldurduğumuz andan itibaren patisini suya sokuyor, daha sonra heyecanla geri çekiliyordu. Bunu defalarca tekrarlamasına tebessüm ediyor, mutlu olduğu için mutlu oluyordum. Kral, Gece'yi kucağına aldığı gibi son kez suya elimi sokmuş, ısısına bakmıştım. "Üşütmez değil mi?"
"Sen nasıl çocuk sahibi olacaksın Jungkook? Sabahtan beri suyun sıcaklığına bakmaktan başka bişey yapmadın. Akşam oldu, hâlâ ufacık kediyi yıkayamadık."
Sinirle ona dönmüş iki elimi belime yerleştirmiştim. "Bişey yapmadım mı?!"
"Ah, herneyse. Sabunu al eline."
"Gözleri yanarsa?"
"Bebeğim dikkatli olacağız, lütfen biraz rahat olur musun?"

You Are My KingWhere stories live. Discover now