3.

62 12 28
                                    


"Sana dikkat etmeni çok açık bir dilde söylemiştim açıkçası" Jack homurdanırken bir yandan da omzumdaki yarayla ilgileniyordu.

"Susta şu kurşunu çıkart artık. Çok konuşuyorsun" Başımı ofisin penceresinden dışarıya çevirdim ve derin düşünceler arasına daldım.

Omzumda hissettiğim acı ve sızıyla duraksarken kafamı beni vuran kadına çevirdim. Yüzü tanıdık geliyordu ama tam olarak kim olduğunu çıkartamamıştım. Leon ne yapacağını bilemeden öylece omzuma bakıyordu. Sonra kendine gelmiş olacak ki elini uzatıp bana adım atacağı sırada bir adım gerilemiş onun bana yaklaşmasına engel olmuştum. "Yerini bil!" diye sert bir ses tonuyla konuştum. Bu durum oldukça sinir bozucuyken sesimin titremesi sinirime sinir katmıştı. Yeteneksiz değildim. 24 yıllık hayatımın çoğunu hem eğitim alarak hem de görevlere giderek geçirmiştim. Böyle bir şeyi ilk defa yaşıyordum. Lanet... neden böyle olmuştu ki? Buruk bir tebessüm bıraktım. Çünkü karşımda eski ekip arkadaşım vardı. Birbirimizin hareketlerini çok iyi okurduk. 

"Öldürme meyilli birisini ekibe aldığınızı bilmiyordum" diye mırıldandım. Ellerimi kaldırdım "silahsızım" elimi ceketimin iç cebine götürdüm ve içinden bir tane fotoğraf çıkarttım. Fotoğrafta Leon ile kol kola girmiş gülümsüyordum. Bu fotoğraf ben ekipten atılmadan saatler önce çekilmişti. Görevden dönmüştük yorgun argındık ama fotoğraf çekmek istemiştim. O gün içimde anlamlandıramadığım bir mutluluk vardı nereden bilebilirdim o mutluluğun böyle kötü bir şekilde yok olacağını?

Leon fotoğrafa baktığı zaman gözlerindeki hüznü görmüştüm. Hiç düşünmeden fotoğrafı Leon'a uzattım. "Buna artık ihtiyacım yok, sende kalsın. İster atarsın ister saklarsın. Sana kalmış, gerçi saklayacağını sanmıyorum" 

Leon alıp almamak konusunda tereddüt ediyordu ama daha fazla bekleyemedim "alacak mısın şunu artık" dedim. Eğer bir süre daha dikilirsem şuraya yığılıverecektim.

Leon istemeye istemeye avucunu uzattığında fotoğrafı elinin içine bıraktım. Kanlı parmaklarımdan dolayı fotoğrafta kanlanmıştı.

Claire'e döndüğümde kaşları çatık bir şekilde elinde silah ile bizi izlediğini fark etmiştim. Gülümsedim sakin adımlarla Claire'e yaklaştım ve sanki az önce beni vurmasından hiç etkilenmemiş gibi omzumu kaldırıp onun omzuna dostça vurmuştum. "Elbet bir gün ödeşiriz" dedim.

Omzumdaki acı kalbimin acısının yanında sinek ısırığı gibi kalıyordu. Alt tarafı bir kurşun yarasıydı, iyileşecekti. 

"Böyle gidemezsin Ada! Yarana bakmama izin ver."  Leon konuştuğunda tam helikoptere doğru ilerliyordum ki durdum. "İyiyim ben, sahte endişelerini kendine sakla." ardından helikoptere doğru ilerlerken arkamda tartışan Leon ve Claire'ı baş başa bıraktım.

"Leon'a aşıksın değil mi?"

Başımı Jack'e çevirdim. Yaramla ilgilenmiş daha sonrasında da dikkatlice omzumu sarmıştı.

"Hayır bunu da nereden çıkardın?"

"Gözlerinden her şey okunuyor Ada. Her şeyi inkar edebilirsin ama ben bunu görüyorum. Ama bir ajan olarak duygularını kontrol edebilmen gerekiyor. Açıkçası bana sorarsan bunlar gereksiz. Yani aşk falan, gerçi pekte anlamam o işten."

BetrayalWhere stories live. Discover now