Ondan Hoşlanıyorum

63 23 47
                                    

Uykulu gözlerimi yumruklarımla ovuşturmuş,paytak adımlarla mutfağa iniyordum.Hyunjin ile aramızda geçen konuşmanın ardından yaklaşık 2 gün geçmişti ve ben okula gitmiyordum.Bu rahatlığımın sebebi hem tüm sınavlarımı vermiş olmamdı hemde konu güvenliğe gelince fazla baskıcı olan babamın henüz yakalanmamış olan o herifin dışarıda olduğunu bilirken beni evde kalmaya zorlamasıydı.Bende çoğunlukla yalnız geçirdiğim bu 2 günü kendime ayırmış ve son bir hafta içinde yaşadığım olayları kendi içimde düşünüp,sindirme fırsatı bulmuştum.Yaşadıklarım hala aklımı kurcalamıyor değildi,ancak şu sıralar zihnimi oldukça meşgul eden bir diğer isim bunları kafaya takmama engel oluyordu.

Hwang Hyunjin

Omzumda çocuk gibi ağladığı günden beri onu hiç görmemiştim.Belki biraz özlemiş olabilirdim.

"Ah,Ne saçmalıyorum ben"diye kendi kendime söylenip elime aldığım hazır kahve paketini kupaya boşalttım ve üstüne sıcak su ile bir kaşık ekleyip koltuğa doğru ilerlemeye başladım.Kahvaltı alışkanlığım yoktu,genelde öğlene doğru yemek yemeyi severdim ve sabahın köründe hiç açlık hissetmiyordum.Okula gitmeme rağmen sabahları erken kalkıyordum çünkü bir kere uyku düzenim bozulursa 6 ayda ancak düzeltebiliyordum.Bu durumdan hiç memnun değildim,yazın bile erken kalkmak zorunda kalıyordum.
Elimdeki kupayı kuruyan dudaklarıma götürürken eve gözümü gezdirdim,biraz dağılmıştı ufak bir temizlik yapmalıydım.
Kahvemi tepeme dikip sıcaktan yanan ağzımı es geçtim ve yerimden kalkıp hızla evi toplamaya başladım.

...

Yaklaşık bir saat sonra işim bitmişti.Odamda bulunan banyoda hızlı bir duş alıp çıktım.Hemen dolabıma yöneldim,üstüme bir şeyler geçirip saçımı kuruttum ve elime telefonumu alıp merdivenleri inmeye başladım.Bir yandan yürürken diğer yandan mesaj kutumu kontrol ediyordum.Duyduğum kapı ziliyle telefonumu koltuğa atıp,kimin geldiğine bakmadan kapıyı açtım.

Karşımda gördüğüm dokuz erkekle afalladım.Hyunjin,onun 7 yandaşçısı ve Yeonjun karşımda duruyordu.
Şaşkınlıkla kapıyı izlemeye devam ederken Minho evin içine girmişti bile,

"Gelen misafir içeri davet edilir Sojin,bu gidişle evde kalacaksın benden söylemesi."

Önce duyduğum lafları algılayamadım,sonra anladığımda sinirlenip Minho'nun arkasından gidecekken vazgeçtim ve 8 tane karşı cins yaratığı içeri aldım.

"Hoşgeldiniz çocuklar,bu ziyareti neye borçluyuz bakalım."dedim aynı şaşkınlıkla.

Felix;
"Bu andaval seni 2 gün okulda göremeyince beynimize si-"
Felix'in lafı Hyunjin'den yediği dirsekle yarım kalmıştı.

Chan;
"Eee şey Sojin sen bu çilli horoza bakma,okula gelmediğin ve Hyunjin yaşadığınız olaylardan bahsettiği için merak ettik.Sonuçta arkadaş sayılırız değil mi?"

"Tabii ki arkadaşız,ayrıca samimi ziyaretiniz için sağolun çocuklar."
Ardından Yeonjun'a döndüm.
"Naber Yeonjun sende hoşgeldin tekrardan."

Yeonjun;
"Sağol Sojin,asıl sen nasılsın onu söyle."

"Ben iyiyim,teşekkürler.Hadi içeri geçin sizde."diyip misafirlerimi oturma odasına götürdüm.Herkes koltuklara yerleşince-ki bir ordu kadar kalabalık oldukları için Felix nerdeyse Changbin'in kucağındaydı-söyledim.

"Ben size bir şeyler getireyim açsınızdır."dedikten sonra mutfağa ilerledim.Dolabı açmış karıştırırken aklıma dün yaptığım kurabiyeler ve babamın öğlen acıkırsam yerim diye gönderdiği hazır yiyecekler geldi.Onlarıda yerlerinden çıkartıp mikrodalgaya attım ve beklemeye başladım.Sandalyeyi çekmiş otururken içeri Hyunjin girdi.
"Ee nasılsın Sojin,olanların etkisini atlattın değil mi?"

Forget The Past | Hyunjin Where stories live. Discover now