İftira

41 5 58
                                    

Yine,yine ve yine üstün bir yorgunlukla yataktan kalktığımda yüzümde hala aptal bir sırıtış vardı.Dün geceden beri yatakta tepinip durduğum için doğru dürüst uyuyamamıştım bile.O kadar mutluydum ki imkanım olsa kendime sarılmak istiyordum.

Hoşlandığınız kişinin sizden hoşlanma ihtimalini düşünürsek oldukça şanslı olmalıydım.

Yıllardır süren saplık lanetinden de kurtulmuştum hem.

Benim bir sevgilim vardı ve bu kişi Hyunjin'di.Çıldıracağım!

Duvardaki saatle olan kısa süreli bakışmamızdan sonra çıldırma işini geceye bıraktım ve hızla hazırlanmaya başladım.

Bugün saçıma ultra özen gösterip hocaların kızmayacağı şekilde bir makyaj yaptığım için kahvaltı yapmaya zaman kalmamıştı ama değmişti.Her zamanki halimden daha güzel görünüyordum.

Evden hızla çıkıp dolmuşa kendimi adeta fırlattım ve kulaklıklarımı taktım.Gelene kadar sürekli sesli şekilde hareketli şarkılar dinlediğim için okula vardığımda kulaklarım sızlamaya başlamıştı.Ama olsundu.Mutluydum işte!

Sınıfa çıkmadan önce kantine uğramıştım.Bizimkiler yine bir masada toplanmıştı.Yanlarına gittim.

"Ooo!Yengemizde geldi.Açılın beyler."diyen Jisung'tu insanı her koşulda utandırmayı başarıyordu.

"Ben size dedim ama değil mi?Biliyordum bunların olacağını daha ilk günden anlamıştım."diyen ise Changbin'di yine kendini övmeyi ihmal etmiyordu.

Hepsinin yüzü gülüyordu.Bizim mutluluğumuz onlarıda mutlu ediyordu.Bende hepsine gülümsedim.İyiki varlardı.İyiki yanımdalardı.

Sonra sevgilimin yanına oturdum.Hyunjin oturur oturmaz kollarını bana dolamıştı.Yanağıma bir öpücük bırakıp yüzüme bakmaya başladı.Sırıtıyordu.Tebessüm ettim.Çok tatlıydı!

"Valla sana bu gidişle evde kalırsın demiştim ama yine iyisin taş gibi çocuğu kaptın yenge."

Minho'nun sözüyle herkes gülmeye başladı.Bende hemen savunmaya geçtim tabii."Hyunjin benim gibi güzel kızı buldu bir kere."sonra bende yersiz egoma gülmeye başladım.

Hyunjin arkamdan yine sarıldı."Ben seni buldum tabii güzelim."

Yavaş yavaş herkes koyu bir sohbete dalarken zil çaldı.Hemen toparlandık aslında bir şeyler atıştırsam iyi olurdu ama sevgilimi görünce unutmuştum.İyiki bunları sesli söylemiyordum.Yoksa şimdiye yerin dibine girmiştim.

Sınıfa giderken Hyunjin elimi avucuna aldı.Bunu yaparken bana bakmamıştı bile ama ben utanmıştım.Koridordaki gözlerin önce birleşik ellerimize sonra yüzümüze baktığını görmemle utancım katlandı.Yüzümü hafifçe kaldırıp Hyunjin'e baktığımda onunda bana bakarak güldüğünü görmüştüm.Utanmam hoşuna gitmişti.Yavaşça alnımı öptü.

Yerlerimize geçip dersi dinlemeye başladık.

Yine upuzun bir okul gününden sonra tek başıma eve dönüyordum.Ancak sabahkinin aksine bu sefer aklımda Hyunjin değil eski okulum vardı.Dün kararlaştırdığımız gibi bugün eski okulumda çıkan iftirayı yeni okuluma yayan kişiyi bulmak için eski okuluma gidecektik.Dışarıdan rahat görünsemde içten içe kendimi bitiriyordum.Sonuç olarak orası atılmamak için nakil aldırdığım adımın zorba olarak çıktığı bir okuldu ve eminim böyle bir sebepten ayrıldığı okula tekrar gitmeyi kimse istemezdi.

Kapıyı anahtarla açıp içeri girdim ve diğerlerini bekletmemek için hemen hazırlanmaya başladım.Simsiyah bir eşofman takımı giymiş saçlarımı salık bırakmış ve yüzüme siyah bir maske takmıştım çünkü tanınmak istemiyordum.Eski okulumdan kimseyle konuşmaya hazır değildim.Ağzıma bir iki lokma bir şey tıkıştırıp evden çıktım.

Hızla yürüyordum sanki ne kadar hızlı gidersem o kadar hızlı evime dönecekmişim gibi.Kendimi berbat hissediyordum ama bir yandan da okulda bana olan bakışları ve tuvalette ortasında kalacağım kavgayı hatırlayıp adımı temizlemem gerektiğini kendime hatırlatıyordum.

Eski okuluma geldiğimde bizimkilerin çoktan geldiğini görmüştüm.Hızla yanlarına gittim.Minho dikkatli bakışlarını birini tanımak istiyormuşçasına yüzümde gezdirdiğinde maskemi indirdim.Anladığını belli eden şekilde kaşları havalandı.

"Neden okulu soymaya gelmişiz gibi giyindiğini sorabilir miyim Sojin."soran Minho'ydu.

Bakışlar bana döndüğünde yutkundum.Yapacak mantıklı bir açıklamam yoktu.Başımı eğdim."Burda tanınmak istemiyorum neden geldiğimi sorup bana suçluymuşum gibi bakmalarını istemiyorum."biliyorum yeterli bir açıklama değildi ancak içimden geçenler bunlardı.

Hyunjin eğdiğim başımı çenemden tutup hafifçe kaldırdı.Gözlerime öyle güzel bakıyordu."Sen suçlu değilsin Sojin belkide aramızdaki en masum kişi sensin.Bugün buraya eski arkadaşlarından kaçmak için değil hakkını savunmak için geldin meleğim unutma."alnıma bir öpücük bıraktı."Hem sevgilin kimsenin sana suçlu gibi bakmasına izin vermez."maskemi indirdi ve bileğindeki ne zaman aldığını bile bilmediğim tokamla yüzüme gelen saçlarımı topladı.O yanındayken,desteği benimleyken şimdi kendimi çok daha iyi ve cesur hissediyordum.Huzur bulduğum bedene sıkıca sarıldım.

İyiki yanımdaydı.İyiki onu seviyordum.İyiki beni seviyordu.

Elimi tuttu ve hep birlikte okulun bahçesine girdik.Kai ve arkadaşlarını beklerken adam dövmeye gider gibi bir halimiz vardı.Aslında dövsek fena olmazdı.

Düşünceleri hemen zihnimden uzaklaştırdım.Eğer ben böyle düşünürsem çok iradeli arkadaşlarım direkt dalardı.

Bir kaç dakikanın sonunda beklediğimiz kişiler yanımızdaydı.Ortamda 3 kilometre öteden belli olacak bir gerginlik hakimdi.Kai diğerlerinden bir kaç adım öne çıkıp konuştu.

"Hayırdır Sojin sen buraları sevmezsin."yamuk bir sırıtışla gel beni döv diye bağırıyordu.

"Bir kaç işi halletmeye geldik kardeşim.Sen ortamı cıvıtmadan konuşur,gideriz."diyerek benim yerime cevap verip öne çıkan Chan'dı.

"Burda attığınız itiraflar,çıkan dedikodular yetmedi bir de yeni geldiği okulda kızı aynı suçla suçlamaya utanmıyor musunuz lan."diye konuya bodoslama dalan Hyunjin sakinleşmek için yumruklarını sıkıyor,Kai'nin üstüne atlamamak için kendini tutuyordu.

Sıktığı yumruklarının üstüne elimi koydum.Gevşeyen yumruklarıyla bir az daha sakinleştiğini anladım.

"Yaptıkların yeni okulunda da mı duyuldu yani."diye şaşkın bir ifadeyle soran yine Kai'ydi.Beklenmedik bir şekilde ilk defa duyuyor gibiydi.Şaşırdım.

"Ben hiç bir şey yapmadım ama açıklamak ile uğraşmayacağım Cevap ver.Bilmiyor muydun yani?"dedim gözlerine bakarak,tepkisini ölçmeye çalışıyordum.

"Bak Sojin ,sana olan nefretimin ikimizde farkındayız.Eğer elimden gelse şu dünyayı sana dar etmektende çekinmem ama bunu benim yapmadığımı bil."

Gözlerinde ilk defa yalanı değilde doğruları görmüştüm sanki.Kai'nin yapmış olma ihtimali yoktu.Bunu anlamıştım.

Bizimkilere baktım.Hepsinin yüzünde şaşkın bir ifade vardı.Anlamışlardı.Kai'nin masum olduğunu.

Dönüp hepimiz birbirimize baktık Chan bize sorar gibi kaşını havalandırdı.Omuz silktim.Bende bilmiyordum ki.

Kai bizden cevap gelmeyeceğini anlamış olacak ki yine kendisi konuştu."Bir daha gelip başına gelen her şeyin sorumlusu ben mişim gibi hesap sorarsan Sojin,gözüm ne sevgilini görür ne de arkadaşlarını."ve arkadaşlarıyla yanımızdan uzaklaştı.Hyunjin arkasından gitmeye yeltendiğinde onu tuttum.Kavgaya değil biraz düşünmeye ihtiyacımız vardı.

'E o zaman iftirayı bana kim atmıştı?'






Bölüm Sonu:

Hastaydım okuldan erken çıktım dedim bölüm yazim Umarım beğenmişsinizdir.

Dün oruç var iyileşiyim diye içtiğim 6 bardak bitki çayı da boşa gitti zaten of

Neyssseee

Takip edin beni <33333

Hikayemi okuyan oy veren yorum yapan herkese teşekkürler:)))))))

Bye bye♡♡

Forget The Past | Hyunjin Where stories live. Discover now