KAYIP BAĞLAR

2.Bölüm

*Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Çok istediniz bölüm geldi.

Bu bölüm biraz kısa ama ilerleyen bölümlerde uzamaya başlayacak merak etmeyin.

10 oy+10 yoruma yeni bölüm gelecek.

İyi Okumalar.🤍

İLAHİ BAKIŞ AÇISI

Güne huzursuz bir şekilde uyanmıştı Cihan. İçinde dünden beri bitmek bilmeyen bir sıkıntı vardı. Sanki bir şeyler yolunda gitmiyormuş gibi hissediyordu. İçindeki sıkıntıyı unutmaya çalışarak yataktan kalktı ve az ileride ki kanepeye doğru ilerleyip dün gece çıkarıp attığı tişörtünü alıp üstüne geçirdi.

Eliyle saçlarını dağıtıp odanın içerisinde bulunan banyosuna doğru ilerleyip elini yüzünü yıkadı. Bugün Fransızlarla yapacağı önemli bir toplantısı vardı bu yüzden oyalanmadan hızlıca duşunu alıp üzerini değiştirip mutfağa indi ve kendine sert bir kahve yaptı.

Cihan'ın hayatı planlar üzerine kurulmuştu. Ne zaman, nerede ne yapacağını nasıl yapacağını bilirdi. Her zaman aynı saatte kalkar, duşunu alır, kahvesini içer ve işe giderdi. Yine kendine göre belirlediği saate kadar çalışır evine geri dönerdi ve bu döngü haftalarca hatta aylarca sürerdi.

Üç kardeşin en küçüğüydü Cihan. 39 yaşında bugüne kadar hiç evlilik yapmamış, ailesinden ayrı bir şekilde hayat sürüyordu. Hayatından son derece memnundu kalabalık ve gürültülü sevmezdi.

Arabasının anahtarını ve ceketini aldıktan sonra evden çıkıp arabasına bindi. Telefonu çaldığında göz ucuyla bakıp avukatının aradığını gördü. Kulaklığını takıp telefonu arabaya bağladı.

"Efendim Selim."

"Günaydın Cihan Bey nasılsınız."

"İyi."

"Sadede geleyim o zaman ben. Bu sabah bana bir telefon geldi İtalya'dan. Bir avukatı ve size iletmem için bir mektup gönderdiğini söyledi."

Cihan anlamayarak kaşlarını çattı. Hatırladığı kadarıyla İtalya'dan bir tanıdığı yoktu ayrıca mektup ne alaka diye düşündü.

"Kimden geldiğini söyledi mi?"

"Hayır efendim."

"Birazdan şirkette olacağım o zaman yanıma gelip getirirsin."

"Peki efendim."

Telefonu kapattığında gaza biraz daha yüklendi uzun zaman sonra bedenini merak duygusu sarmıştı.

🎵

Şirkete giriş yaptığında hızlı adımlarla asansöre binip yukarı çıktı. Bütün yol boyunca mektubun kimden geleceğini düşünüp durdu ama emindi ki İtalya'da yaşayan bir tanıdığı yoktu. Asansör durduğunda inip odasına doğru yöneldi.

"Günaydın Cihan Bey."

Sekreterine başını sallarken aynı zamanda ona seslendi. "Selim'e söyle odama gelsin." dedi ve odasına girdi.