3.Bölüm

11.5K 620 26
                                    

*Multimedya:Beni Kendinden Kurtar/Perdenin Ardındakiler

Ciao(merhaba)

Sınır geçmiş teşekkürler.

Elimde hazır bir bölüm yok hazır olduğunda atacağım.

Koyu renkli yazılanlar İtalyanca

Ti amo🤍

İyi Okumalar🤍

"Olmuyor işte aklıma bir şey gelmiyor." dedim elimdeki kalemi defterin üzerine bırakarak. Kalemliğimin önüne sabitlediğim telefondan bana bıkkınlıkla bakan arkadaşıma baktım. "Sanırım ilham perilerim kaçtı."

"Hadi ama Lena bundan önceki şarkı sözlerini bir oturuşta mı yazdın?"

"Bana Lena demekten vazgeç" dedim sinirli bir şekilde.

"Olmaz" dedi eğlenceli sesle. Yeşil gözlerini büyüterek kameraya yaklaştı. "Arkadaşlığın bilmem kaçıncı kuralı; arkadaşına onun istemediği şekilde seslenmektir."

Yaren, annemin yakın arkadaşı olan Ela Teyzenin kızıydı. Bizde bu sayede tanışmıştık. Kendisi benim aksime gerçekten Türktü ve Türkiye de yaşıyordu. Her sene okul bittikten sonra İtalya'ya yanıma gelirdi ama çoğunlukla aynı şuan da yaptığımız gibi telefondan yüzyüze konuşuyorduk.

Türkçe üst seviyede olmasa da biliyordum. İlk olarak babamın Türk olduğunu öğrendiğimde Türkçe öğrenmeye çalışmıştım belki bir gün karşılaşırız da onunla konuşurum diye.

Belki o İtalyanca bilmiyordur diye ben Türkçe öğrenmiştim.

Sonra babamın aslında beni istemediğini bu yüzden hiçbir zaman konuşamayacağımızı öğrenmiştim ve Türkçe ögrenmeyi bırakmıştım.

Ta ki Yaren ile tanışana kadar. Onunla tanışıp arkadaş olduktan sonra Türkçeyi kaldığım yerden öğrenmeye başlamıştım. Unutmamak içinde Yaren ile hep Türkçe konuşurduk bu sayede dil aklımda kalıyordu.

"Tedavin nasıl gidiyor."

"İyi." diye kısaca bir cevap verdim.

Ağrısını unuttuğum kemik ağrılarım hastalığımı hatırlayınca kendilerini belli etmeye başlamıştı. Bunu demekten nefret ediyordum ama canım acıyordu.

"Bana geçiştirici cevaplar verme." dedi Yaren ciddi bir ifadeyle.

"Yaren lütfen sende yapma." dedim aksanlı Türkçem ile. "Zaten bütün gün kiminle karşılaşsam bana aynı soruyu soruyor bıktım ben. Şimdi onlardan kaçmak için seni aramışken sende aynısını yapma."

Yutkunup birkaç saniye ekrana baktıktan sonra hafifçe gülümseyerek ciddi ortamı dağıttı. Gözleri haylaz bir ifadeyle parlarken sırıttı.

"Demek senin sığındın bir limanım ben." dedi.

"Ben öyle bir şey demedim." dedim gözlerimi kısarak.

"Dedin."

"Demedim."

"Dedin."

"Demedim Yaren."

"Sen Abdülhamiti savundun."

"Ne?" dedim ona anlamayarak baktığımda. "Kimi savundum ben kimseyi savunmadım ayrıca o dediğin kişiyi tanımıyorum."

Bana cahil mişim gibi bakıp göz devirdi eliyle başına vururken aynı zamanda kafasını iki yana sallıyordu.

KAYIP BAĞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin