~24.Bölüm:Sahte Aile~

234 41 190
                                    

Evet, yazarınız yeni bölümü ile kapınızdaa. Keyifli okumalar.

Yazardan:

Chuuya ve Eiko bir saat kadar barda oturmuştu. Bu süre boyunca Chuuya konuşmuş olsada Eiko bazı küçük konuşmalar dışında hiç konuşmamıştı. Bu Chuuya'nın hoşuna gitmiyordu. Eiko'yu buraya kafasını dağıtmak, biraz olsun onu düşüncelerinden uzaklaştırmak için getirmişti. Ama Eiko'nun onu dinlemek yerine hala kardeşini düşündüğünü çok iyi biliyordu.

"Artık kalkalım."

Chuuya, Eiko'nun duygusuz sesini duyması ile ona baktı. Hiç kokteylinden içmemişti ve ayaklanmış kapıya doğru ilerliyordu. Chuuya da onun arkasından ilerledi ve ikisi birlikte yan yan dışarı çıktılar.

Dışarı çıktıklarında yağmurun yağmaya şiddetli bir şekilde devam ettiğini fark ettiler. Ancak ikiside tam çıkışım önünde durdukları için ıslanmaları bir nebze olsun engelleniyordu.

"Bugünü benimle geçirdiğin için teşekkür ederim Chuuya." Eiko gökyüzüne bakarak Chuuya'ya hitaben konuşmuştu. Tam iki adım atmış gidiyordu ki Chuuya Eiko'nun bileğinden tutmuş ve gitmesini engellemişti.

"Bu şemsiyeyi al en azından ıslanmanı engeller."

Eiko Chuuya'nın bu sözleri ile ona dönüp anlamaz gözlerle baktı.

"Farkında isen senin şemsiyeye daha fazla ihtiyacın var. Ben kendimi kurutabilirim."

Eiko sustuktan sonra arkadısını dönmüş ve Chuuya'nın konuşmasına fırsat vermeden şiddetli yağmurun altında ilerlemeye başlamıştı. Ama Chuuya'nın da pes etmeye niyeti yoktu. Hemen siyah şemsiyeyi açtı ve Eiko'ya yetişerek şemsiyeyi ikisinin ortasında tutarak yürüdü. Bir süre sessiz bir şekilde yürüdükten sonra ilk konuşan Eiko olmuştu.

"Kimseye söyleme."

Chuuya bir an şaşkınlıkla Eiko'ya baktı. Eiko ise ifadesiz suratı ile önüne bakıyordu. "Ne?"

"Babamla konuşurken beni duyduğunu biliyorum... Sadece bunları kimseye söyleme."

Chuuya pişmanlıkla önüne döndü. Evet her şeyi duymuştu ve şu an buna pişman olmuştu. Yine sessizce yürürken bu sefer Chuuya konuştu.

"Eiko... Sen güçlü bir kadınsın."

Bu sözleri isteyerek söylememişti Chuuya. Bir an ağzı istemsizce açılmış ve bu kelimeler dilinden dökülüvermişti. Karşılığında ise Eiko alaycı bir nefes vermişti.

"Güçlü mü? Ben mi? Saçmalama ben güçlü falan değilim. Bu iki ayrı şey bir araya bir cümle içinde bile gelemez."

Chuuya Eiko'nun dediklerini sorgulayacaktıki Eiko konuşmaya devam etti. "Bir şey sorma zaten yakında ne demek istediğimi anlarsın... Ya da anlamazsın boşver. Bazı şeyler bazı insanlar için sır olarak kalmalı."

Bu onların yol boyunca son konuşmaları olmuştu.

.
.
.

Eiko'dan:

Yağmur damlalarının sesi eşliğinde mafyaya gelmiştik içeriye girdikten sonra Chuuya ile ikimizde durduk. O şemsiyeyi kapatırken ben de etrafa bakıp Nomura-sanı görmeye çalışıyordum.

İşte tam o sırda önümden şimşek hızıyla kahverengi tonlarında bir şey geçti. Hatta o kadar hızlı geçti ki saçlarım o şeyin gittiği tarafa adeta uçtu.

"Şapkan artık benim Chu Chu~"

Kahverengi şeyin gittiği yöne baktığımda onun Dazai olduğunu fark ettim. Chuuya'ya dönüp baktığımda ise şokla Dazai'nin gittiği tarafa baktığını gördüm. Sağ elini kaldırdı ve kafasını yokladı. Şapkasının olmasığını fark ettiğinde bir anda şok ifadesi yüzünden silindi ve Dazai'den daha hızlı bir şekilde önümden geçerek peşinden gitti.

【İ𝖓𝖐𝖎𝖘𝖆𝖗】 𝑪𝒉𝒖𝒖𝒚𝒂 𝒙 𝑹𝒆𝒂𝒅𝒆𝒓Where stories live. Discover now