Üvey Mutluluğum /Abilerim

10. Bölüm

Umut'un arabası olduğu için onun arabasına binmiş ve AVM'ye gitmeye başlamıştık.

Gittiğimiz yerden hiçbir şekilde haberim yoktu ama Umut telefona baktıktan sonra birden yolun ortasında durmuştu

Balın: ne oldu?

Umut; Arabadan in

Ona anlamsız bir şekilde baktım ama sonra çantamı alıp aşağı indim .

Bu ergenler ile çok işim vardı anlaşılan.

Amacını da anlamamıştım bu yüzden sorgulamadan biraz ilerleyip bir taksiye binmiştim .

Bu hareketi kalbimi kıramazdı ama yaptığı saygısızlıktı . Hepsi benim nefretimi kazanmak için üstün bir çaba harcıyordu galiba .

Farklı bir yoldan geldiği için tekrar dolanmış ve öyle AVM'ye gelmiştim.

İçeri girip ilk bulduğum kırtasiyeye girmiş ve eksiklerimi almıştım. Daha sonra çanta bakmaya gitmiş ve onu da aldıktan sonra eğlencesine gezmeye başlamıştım.

Yeni çıkan rujlardan bir rengini aşırı beğendiğim için almıştım. Daha sonra okula koymaya lipbalm almıştım.

İşim bittiği için AVM'den çıkmıştım. Fazla vakit geçmemişti ama eve gidip bunları ayarlayana kadar vakit geçecekti .

On beş dakika sonra taksi bulduğumda evi tarif etmiş ve telefona bakmaya başlamıştım.

Babam bir dostunun yemeğine katılacaklarını ve akşam gelemeyeceklerini söylemişti. Babama mesaj atıp abimin attığı ders saatlerine bakmıştım.

Bugün oluşan boşluğunu görünce sevinmiştim . Abimi görüntülü arayıp konuşabilirdim .

Sonunda eve geldiğimde taksinin parasını ödeyip inmiştim.

Eve gittiğimde zili çalmış ve açılınca teşekkür edip içeriye girmiştim.

Merdivenlere doğru giderken birisi bana seslenmişti .

Asaf: Balın!

Gözlerimi devirerek arkama döndüm.

Balın: Efendim?

Asaf: Umut nerede?

Aklıma Umut'un yaptığı gelince iyice sinirlenmiştim

Balın: Nereden bileyim ben ?

Akın: Ne demek nereden bileyim seninleydi

Balın: Kendisine sorabilirsiniz , ben tek başıma gidip kendi başıma döndüm

Ben tekrar dönerken birisi kolumdan tutup beni geri çevirmişti.

Asaf: Doğru düzgün şöyle şunu

Kolumu elinden sertçe itip yüzüne bakmaya başladım.

Balın: Birincisi benden izinsiz bana dokunma , ikincisi pek sevgili kardeşine sor .

Bu sefer merdivenlere doğru gitmiş ve odama gitmiştim.

Sinirim bozulmaz demiştim fakat bunlar sinirimi bozmaktan başka bir şey yapmıyordu.

Eşyalarımı dizip yatağıma yattım.

Abimin dersi bir on dakika sonra biteceği için ve molaya gireceği için on beş dakika beklemem gerekiyordu.

On dakika boyunca telefonla oynadıktan sonra kapım çalmıştı. Bıkkınlıkla bir nefes verip "gel" demiştim.

Üçlü gene odama girdiğinde sadece onlara bakmaya başlamıştım.

Balın: Evet? Gelme sebebiniz ?

Bana tekrar boş boş bakıp konuşmaya başlamışlardı

Asaf: Bize cevap vermedin

Balın: Sana cevap vermemi gerektiren şey ?

Bu sefer şaşırma sırası ondaydı . Madem onlar bana düşmanı gibi davranıyordu ben de öyle davranırdım

Akın: Kardeşimizin seninle gitmesi ve şuan haber alamamamız

Balın: Benim de cevap vermeme sebebimi söyleyeyim ; Sizinle muhatap olmak istemiyorum , sizi umursamıyorum, özellikle kardeşiniz Umut'u umursamıyorum, ben sizi ilgilendiren kısmı söyledim ve gerisini gene umursamıyorum. Yani anlamadıysanız tekrar söyleyeyim umursamıyorum.

Pars: Biz de söyleyene kadar burada kalırız o zaman

Balın: Benden büyük olmanıza rağmen hala ortaokul çocuğu gibi davranmayı ne zaman bırakırsınız?

Asaf: Sen cevap verene kadar

Balın: Birincisi benim odam bu yüzden odamdan çıkın, ikincisi madem kardeşinizi bu kadar merak ediyorsunuz onu arayın ve beni rahat bırakın.

Akın: O cevap vermediği için sana soruyor olabilir miyiz acaba ?

Balın: Peki istediğiniz kadar kalın .

Bizim konuşmamızın on beş dakika sürdüğünü görünce sinirli bir nefes verdim . Abimle konuşma süremden kısmışlardı .

Ayağa kalkıp çantamdan kulaklığımı aldım. Hepsi koltukta oturmuş bana bakıyordu.

Abimden arama geldiğini görünce kulaklığı bağladım.

Asaf: Ne o sevgilin mi ?

Balın: Evet

Bunu söylememe şaşırmış olacak ki bozuldu .

Ben de balkonuma gidip kapıyı kapattım ve abimin aramasını yanıtladım.

Abim: Abicim ne yapıyorsun?

Balın: Hiç abi yeni odamda oturuyorum . Sen ne yapıyorsun dersin nasıl geçti?

Abim: Çok güzel geçti birtanem, senin moralin bozuk gibi

Balın: Ya seni arayacaktım ama bazı engellerle karşılaşınca seninle konuşma sürem azaldı.

Abim: Ben de diyorum benim kardeşim beni anında arardı ne oldu acaba ?

Balın: Neyse boşver abicim sen alıştın mı oralara ?

Abim: Uzun süre sonra tekrar gelince bir noluyoruz falan oldum ama şuan iyi

Balın: Sebo ne yapıyor? Hala yakışıklı mı

Sebo abimin arkadaşına taktığım bir lakaptı . Onunla birlik olup abimi gıcık ediyorduk

Sebo: Balın? Kız ne kadar güzelleşmişsin . Hep güzeldin de daha da tatlı olmuşsun.

Balın: Teşekkür ederim sebocum sana layık olmaya çalışıyorum.

Bana öpücük atan Sebo'ya karşılık vermiştim ama abim anında kıskançlık gösterip onu itmişti.

Abim: Balın eğer Sebo'nun yaşamasını istiyorsan bence böyle şeyler söylememelisin kardeşim .

Balın: Biz birbirimiz için ölmeyi göze aldık abicim boşuna uğraşma

Abim: Balıın !

Balın: Ya tamam abi şaka yaptım biz beraber yaşlanacağız seninle , ben böyle buruş buruş olup huzurevinden sevgili yapıp seni kıskançlık krizine sokacağım.

Abim: Allah'ım kız abisi olmak neden bu kadar zor?

Balın: Ayıp ediyorsun abicim ne zorluğumu gördün?

Abimle biraz daha konuştuktan sonra onun ders saati geldiği için kapatmak zorunda kalmıştık. Düzelen moralim ile kulaklığımı çıkarıp içeri girdim .

Hepsinin hala aynı yerde olmasıyla göz devirdim .