41. Bölüm

2.3K 149 86
                                    

Tatlılarım bittikten sonra bana ağırlık çökmüştü. Asaf bunu anlamış gibi tepsiyi önümden çekti ve yastığımı düzeltip yorganı üstüme attı .

Ben rahat bir pozisyon alıp iyice yayıldım .

Uyandığımda hava kararmıştı ve Asaf elinde dosyalar ile kanepede çalışıyordu.

Benim hareketlendiğimi görünce bana bakıp gülümsedi.

Asaf: Günaydın uykucu

Balın: Günaydın, ne kadar uyudum

Asaf: Şuan saat yedi ve altı saattir uyuyorsun

Kafamı sallayıp kafamı geri yastığa koydum , Asaf güldü

Asaf: Daha uyuma yemek yemen lazım

Balın: Aç değilim ama

Asaf: Maalesef,  ilaç saatin gelmek üzere o yüzden kalkıp yemek yemen lazım

Onu onaylayıp yorganı üzerimden attım . Asaf anında yanıma gelip yardımcı oldu . Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım ve sonra gene Asaf'ın yardımıyla aşağı indim .

Umut koşarak bize geldiğinde Asaf onu durdurdu .

Asaf : Ne oldu Umut ne koşuyorsun ?

Umut: Zahir abi , Balın ile konuşmak için ısrar ediyor

Asaf: Tamam oğlum konuşsun ne koşuşturuyorsun

Umut: Sıkıntı orada abi görüntülü konuşmak istiyor

Asaf bu sefer sıkıntılı bir şekilde bana bakmıştı.

Asaf: Git senin saçma şapkalarından birini getir . Balın sihirbaz olacak

Ona ne diyor diye baktığımda bana göz kırptı. Umut anlamış gibi gene koşup odasına girdi . Bir şeyleri karıştırma sesleri geldikten sonra odadan çıkıp yanımıza kocaman bir şapkayla geldi .

İkisi beraber canımı acıtmayacak şekilde şapkayı yerleştirdi ve hepimiz salona geçtik.

Herkes yerini aldıktan sonra Akın babamı aramaya başladı.

Ben ortalarında oturuyordum ve elimde kart destesi vardı.

Babam : Ooo naber çocuklar?

Anlaşılan babamın keyfi yerindeydi .

Akın:İyiyiz Zahir abi senden naber ?

Babam: Benden de iyidir , Balın nerede kaç gündür göremiyorum

Kamera bana çevrildiğinde gülümsedim

Balın: Yaklaşık bir buçuk gündür konuşmuyoruz baba

Babam: Bana bir hafta geçmiş gibi gelmişti. Eee ne yapıyorsun kızım ? Babanı çok özledin mi ?

Balın: Okul maratonu baba çok farklı bir şey yok . Düşüneyim seni özlemiş miyim

Düşünür gibi yaptığımda babam kalbini tutarak bana baktı

Babam: Kalbim kırıldı resmen

Balın: Geçer babacım merak etme sen

Babam: Geçmez kızım bendeki ihanet asla geçmez

Babam birden eski haline dönüp bana sırıtmaya başladı.

Babam: Neyse ki abinle benden daha uzun süredir görüşmüyorsun

Bu sefer ben sırıtmaya başladım

Balın: Yalnız baba seninle konuştuktan sonra abimle WhatsApp'tan konuştuk

Babam oflayıp bana okul hakkında soru sormaya başladı. Sonunda Dicle abla ona kızdığında beni sıkıştırmayı bıraktı.

Babam: Kızım kafan acımadı mı çıkarsana şapkayı

Balın: Baba en son sihirbazlık gösterimi yapıyordum şimdi çıkarırsam eski performansımı sergileyemem .

Babam: Hiç görmedim bu şapkayı normalde aldığım her şeyi gösterdiğin için

Balın : Yeni aldım çünkü baba

Babam: Görüntülü arayıp gösteriyordun

Balın: Baba sen şuan trip mi atıyorsun bana mı öyle geliyor

Babam: Hayır nereden çıktı o ? Sen bana alıngan mı diyorsun kızım?

Balın: Tamam babacığım kesinlikle dediğin gibi şimdi kızının ödev yapması gerekiyor .

Babam: Kısaca kapat diyorsun yani

Balın: Denilebilir

Babam: İnkar et bari

Balın: Yalan mı söyleyeyim?

Babam: Aman söyleme git abini ara sen

Balın: İyi ki hatırlattın arayayım onu

Babam baygınlık geçirir gibi rol yaparken dil çıkarıp telefonu kapattım.

Telefonu kapattığım gibi şapkayı çıkardım ve sonunda rahat bir nefes aldım , gerçekten biraz ağırdı.

Asaf: Abini aramayacaksan yemek yiyelim

Balın: Bu bünye bir tane daha şapka kaldıramaz

Asaf gülüp şapkayı Umut'a doğru attı . Şapka Umut'un havadaki elinin üstüne gelince ağzım o şeklini aldı .

Asaf bana göz kırpıp bana yardımcı oldu ve mutfağa geçtik.

Onlar yemek yapmaya başladığında ben de sadece onları izlemekle yetindim .

Yemekleri hazırlarken aklıma beraber yemek yaptığımız zaman geldi . Gerçekten eğlenmiştim ama kursağımda kalmıştı.

Kafam çok karışıktı ama bunu düşünemeyecek kadar yorgun hissediyordum .

Bu yüzden belki de sadece anı yaşamam gerekiyordu , öyle de yaptım.

Masayı hazırlayıp yemeği önüme koydular. Kendileri de oturduktan sonra hep beraber yemek yemeye başladık.

Asaf: Balın senin odanı yaptıracağız ama biraz gürültülü olacak . Temizlenmesi falan derken yaklaşık dört beş saat evde olmamamız gerekiyor.

Balın: Ne yapacağız?

Asaf: İstersen Yusuf'ların evine gidebiliriz. Şirkete de gelebilirsin istiyorsan

Balın: Şirkete gidelim

Pars: Bize yardım ettikleri için onlara kızgın değilsin değil mi ? Onların hiçbir suçu yok

Balın: Hayır değilim sadece yarın insanlarla en az iletişim kuracağım yere gitmek istiyorum
           
                           ------------------

[Yeni bölümle karşınızdayım.

Bugün hiçbir şekilde enerjim yok , efsanevi bir baş ağrım var .

Bunu yayınlandıktan sonra uyumaya gideceğim çünkü bu halde ders çalışamam .

Ve sonunda bahar geldi.  Bahar gelmesiyle genellikle benim enerjim artıyor ama daha geçen kazak aldım . Kendisini büyük ihtimalle giyemeden diğer kışa saklayacağım.

Neyse ben uyumaya gidiyorum hepinize iyi okumalar seviliyorsunuz 🤍🐢]

Üvey Mutluluğum /Abilerim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin