14. Bölüm

8.9K 481 20
                                    

Umut: Ne zaman ?

Pars : Senin nerede olduğunu biliyor diye düşünüp söylemesi için odasına gittik . Birisi aradığında heyecanla kulaklığını alıp balkona çıktı.

Akın: Benim dudak okuyabildiğimi biliyorsunuz . Abim'le annem konuşurken küçükken gizlice ne konuştuklarını anlamak için öğrenmiştim.

Asaf: Akın da bize aktardı tabi

Umut: Hiç mi kıskanmadınız ?

Asaf: Bir kız kardeşe ihtiyacım yok

Umut: Dedi küçüklüğünden beri kız kardeş isteyen şahıs

Kapının çalmasıyla Dicle ve Zahir içeriye girince teker teker sarılmışlardı .

Dicle: Balın nerede?

Zahir: Ben bakmaya gideyim özledim bücürü

Zahir Balın'ın yanına gittikten sonra Dicle çocuklarına bakmıştı.

Dicle: Noldu hepiniz kederlisiniz

Umut: Anne ben çok kırdım Balın'ı kız yüzüme bakmıyor

Dicle: Ben sizi uyardım çocuklar . İsteme gecesinde hepinizle konuştum ve bana hak verdiniz . Sizin yaşadıklarınız da Balın'ın yaşadıkları ile benzer ama şehir  değiştiren ve daha hassas olan Balın. Belki belli etmiyor ama hiç bilmediği bir şehre geldi . Siz onu buradan yabancılaştırırsanız bulduğu ilk fırsatta gider.

Akın: Ne gitmesi anne ?

Dicle: Kabul etmiyorsunuz ama Balın'ın sizi abisi olarak görmesini istiyorsunuz. Abisine anlattığı gibi heyecanla size bir şeyler anlatmasını , her sabah babasına sarıldığı gibi size sarılmasını istiyorsunuz . Bunları kabul etmeden ne Balın sizi abisi olarak görür ne de burayı sever . Madem kendinizi affettirmek istiyorsunuz vakit geçirin , mutlu edin , abisi olun .

Pars: Bu kendi görüşlerin anne abisi olmak isteyen Umut

Dicle: Umut kabul ediyor ve belki de Balın ile yakın zamanda abi kardeş olacaklar . Ama siz anlayana kadar belki de iş işten geçecek. Kuzenleriniz de sizin kadar olmasa da zarar gördü ama hepsi Balın'ı sevmeye başladı.

Asaf: Onlar aynı evde yaşamıyor sonuç olarak

Dicle: Emin olun aynı evde yaşasalardı şimdiye abi kardeş olmuşlardı. Pişman olacaksınız ama umarım o zaman iş işten geçmez çocuklar . Ama unutmayın Balın da benim çocuğum.

Hepsi susarken merdivenden Balın'ın gülme sesi geldi .

- Balın'dan -

Babamın odama girmesiyle uzun bir süre sarılmış sonra babama günümü anlatmıştım. Abimle konuşmamı kıskanıp abime mesaj atmıştı.

Ben de ona inat abime bol iltifat içeren bir mesaj göndermiştim. Hızlıca odadan çıkıp ilerlemiştim ve babamın kıskançlığına gülüyordum .

Babam: Balın! Abin derste mesajı silmek için yarım saatim var

İyice gülüp salona geçtim . Dicle ablanın yanına geçip ona sarıldıktan sonra diğerlerine bakmadan Dicle abla ile konuştum.

Babam söylenerek aşağı indiğinde gene güldüm.

Dicle: Baban niye kıskançlık yapıyor?

Balın: Abimi kıskandı gene bol tehditli mesaj gönderdi ben de ona inat abime iltifat ettiğimde delirdi .

Dicle abla güldüğünde ben de güldüm.

Babam: Gülüyor bir de bekle sen mesajı sileceğim

Balın: Tabi tabi kesin silersin baba

Dicle: Altemur'u kıskanmayı ne zaman bırakacaksın çok merak ediyorum

Babam: Evlenince

Balın: Ne evlenmesi ya ! Daha çok genç benim abim ben turşusunu kuracağım onun

Babam: Al işte bu yüzden Altemur'u hemen evlendireceğim

Balın: Abimi evlendirirsen ben de evlenirim sonuç olarak büyüklerden sonra küçükler evlenir diyen sendin .

Babam gene kıskançlık krizine girerken zaferle gülümseyip arkama yaslandım. O sırada abi takımı bana bakıyordu. Onlara anlam veremeyip ayağa kalkacakken babam birden telefonumu elimden kaptı.

Ben şaşkınlıkla babama bakarken telefonumun şifresini açmaya çalıştığını gördüm .

Balın: Ya ! Ama bu özel hayatın ihlali ! Dava edeceğim seni !

Babamın yanına koşturup telefona uzanmaya çalıştım ama vicdansız benden uzundu .

Babam: Noldu boyun yetişmiyor mu ?

Dicle ablaya yalvaran gözlerle baktığımda babamın yanına gelip yanağını öptü .

Babam ona bakarken eli havadan indi .

Ben sinsice gülümseyip telefonu elinden aldım

Dicle abla anında gülerken babam olayı çaktı ve hayal kırıklığı içinde bana baktı

Babam: İnanamıyorum birlik oldunuz demek ki ?

Babam bana doğru gelirken gülümseyen yüzüm soldu ve telaşla kaçacak yer aramaya başladım . Masaya doğru giderken babam bana yetişti ve omzuna attı .

Balın: Hayıır! Dicle abla!

Babam: Bu sefer oyuna gelmem yakalandın

Balın: Canım babam ben öyle bir şey yapar mıyım? Dicle abla birden aşka geldiyse benim suçum ne ?

Abi takımı gülerken kafamı kaldırıp ters ters onlara baktım .

Babam dönmeye başlayınca kaldırdığım kafam geri düştü .

Dicle: Zahir ! Balın düşecek

Babam: Bir şey olmaz 

Balın: Baba tamam özür dilerim indir beni

Babam: Mesajı sil o zaman

Balın : Ama o senin oğlun !

Babam: Sen de benim kızımsın

Balın: Baba biraz daha dönmeye devam edersen helikoptere döneceğiz yeter

Dicle abla: Midesi bulanacak kızın indir artık

Babam birden beni koltuğa atınca koltuğa sert bir şekilde düşüp sonra yavaş bir şekilde yere düştüm .

Dicle abla şok içinde babama bakarken babam hep yaptığı için sırıtmaya başlamıştı.

Ben ise ağlamaklı suratla kafamı kaldırmış ve Dicle ablaya bakmıştım

Balın: beni beni kızını koltuğa attı . Dicle abla senin bu kocan çok zalim bence onu bu gece koltukta yatır

Dicle abla: Çok güzel bir fikir

Babam: Ne ! Canım kızım elimden kaydın ben seni atar mıyım?

Balın: Az at da inandırıcı olsun baba

Dicle abla kararlı bir şekilde bakarken bu sefer ben sırıttım.

Üvey Mutluluğum /Abilerim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin