51. Bölüm

1.3K 116 5
                                    

İlk olarak Asaf'ın odasına girdim . Yanına yaklaşıp boğazımı temizledim

Balın: Asaf uyan yemek oldu

Asaf bir tepki vermeyince birkaç kez daha seslendim . Ses gelmeyince bu sefer de dürtmeye başladım.

Balın: Asaf uyansana ya kış uykusuna mı yattın ?

Bu sefer arkasını dönüp uyumaya devam edince lavabosuna girdim .

Elimi ıslatıp hızlıca yanına gittim ve üstüne doğru elimi silkeledim .

Asaf'ın yüzü buruştuktan sonra gözünü açıp bana döndü.

Asaf: Balın?

Balın: Kalk yemek yiyeceğiz

Asaf: Ne kadar güzel bir uyandırma şekli

Balın: Kış uykusuna yatmıştın yapabileceğim bir şey yok

Asaf: Ayı mı demeye çalışıyorsun ?

Balın: öyle bir kelime ağzımdan çıkmadı

Asaf: Sinek mi vızıldadı ?

Balın: Sinek olsam üstüne konardım Asaf

Asaf: Bir dakika ne ? Şuan sen bana bok mu demeye çalıştın ?

Balın: Ağzımdan asla öyle bir laf çıkmadı.

Asaf sabır çekip lavabosuna girdi . Ne kadar itiraf edemesem de Asaf'la uğraşmayı baya özleyecektim .

Bu sefer mutlu bir şekilde Pars'ın odasına girdim .

Pars: Sen söylemeden ben abimle atışma seslerinize uyandım .

Oflayarak odasından çıktım ve aşağı indim .

Umut'un yanına gidip bu sefer onu dürttüm. Umut beklediğim gibi hemen uyandı ve yüzünü yıkamaya gitti .

Bende masayı kurup tabaklara yemekleri koydum . Değerimi bilmeleri gereken konular vardı

Üçü de masaya geldiğinde yemeği yemeye başladık.

Pars: Balın senin elin bu kadar lezzetli miydi ya ?

Balın: Fazlasıyla hamarat bir insanım biliyorum

Asaf: Hazır çorba yapmadın değil mi ?

Balın: Asafcığım hazır çorbaların içinde bu kadar mantar yok

Asaf: Sadece sormuştum Balıncığım

Umut: Bunların gene birbirleriyle uğraşma saati geldi

Umut'a bir şey demeyip yemeğimi yemeye devam ettim . Herkes çorbasını bitirince masanın ilerisindeki tencereyi işaret ettim .

Makarnayı da ben getiremezdim yani

Asaf görevini kabul edip makarnaları koydu ve hepimiz yemeğimizle ilgilendik

Yemek bitiminde salona geçip televizyondan Survivor açtık .

Ben her zamanki gibi bebek bisküvisi yiyerek insanların oynayışını eleştiriyordum.

İçimden keşke Akın da burada olsun diye geçirirken onlarla son günlerim olduğunu hatırladım.

Bir yandan üzülüyor bir yandan kendimi avutuyordum .

Umut: Balın ne oldu moralin bozuldu ?

Balın; Bir şey yok

Umut: Emin misin ?

Balın: Evet bisküvim bitiyor diye üzüldüm sadece önemli değil

Asaf: İçeride iki paket daha var

Üvey Mutluluğum /Abilerim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin