7.Bölüm

36 9 4
                                    

Bilinmedik bir hüzün var içimde,
bir gariplik.
Anladım ki
ya ben fazlayım bu şehirde
ya da biri eksik...

       7.Bölüm

Ağlamaktan kızaran gözlerimle aynadaki kendime bakmaya devam ettim. Çok acınası duruyordum.

Kızaran yanağım, mosmor olan şakağım ve patlamış dudağımla berbat görünüyordum.

Ama ben alışmıştım. Böyle yaşamaya, böyle hissetmeye... Aynadaki halim gözüme hiç yabancı gelmiyordu. Ya da sadece kendimi kandırıyordum.

Hayatımda önemli olan benim duygularım,hissettiklerim değildi. Önemli olan ben değildim. Hiçbir zaman olmamıştım, olmayacaktım.

Küçüklüğümde beri bana böyle davranmışlardı, böyle hissettirmişlerdi.

Ve ben yaşım ilerledikçe kendimi gözden çıkarmıştım.

Bu zamana kadar herkese boyun eğmiştim. Ben onların istediklerini yaparsam, beni severler sanmıştım. Ben onların istedikleri gibi davranırsam, bana değer verirler sanmıştım.

Öyle olmamıştı.

İnsanlar benden iğrenç bir varlık gibi bahsediyorlardı. Sevilmeyi hak etmeyen biri gibi hissettiriyorlardı.

Gerçekten sevilmeyi hak etmiyor muydum?

                                  * * *

Stresten sallanan bacağıma odaklanarak kendimi konuşmaya hazırladım.

İçimden bir ses bu işin sonunun benim için hiç iyi bitmeyeceğini söylüyordu.

Ellerimi birbirine bağlayarak sert tutmaya çalıştığım ses tonumla konuştum. "Ben düşündüm. Kabul ediyorum." Ceylan Teyze heyecanla konuşacağı sıra elimi havaya kaldırarak onu durdurdum. "Ama daha önce de söylediğim gibi darp raporunun bir işe yarayacağını düşünmüyorum."

Başımı dik tutuyordum. Darp raporu alınması benim için hiç iyi olmayacaktı. Başımı ellerimin arasına aldım. Başka bir çözüm yolu bulmalıydım.

"Kızım benim aklıma başka bir yok geliyor da kabul eder misiniz, bilmiyorum." Ceylan Teyze'nin sesiyle başımı merakla kaldırdım. Bartu da aynı merakla annesine bakıyordu.

"Siz evlenseniz, herşey halledilir bence. Ezgi güvenli bir yerde kalır, güvendiği insanların yanına olur." Ceylan Teyze'nin sözleriyle telaşla ayağa kalktım. Kalbim kulağımda atıyordu.

"Ne evlenmesi?! Tövbe tövbe." Sinir bozukluğuyla kahkaha attım. "Nereden aklına geliyor böyle şeyler? İlahi Ceylan Teyze!"

Anne-oğul bana dümdüz bakmaya devam edince şaka yapmadığını anladım.

Bartu ve ben? Evlenmek? Karı-koca? Aynı ev? Aynı oda? Aynı yatak?

Terlediğimi hissedince odadaki pencereyi açtım. İçeri bir anda çok sıcak olmuştu.

"Ben kadın sığınma evine gidebilirim." Kafamda bu ihtimali tartınca çok da kötü bir fikir gibi gelmiyordu.

"Ne zaman kadar orada kalacaksın Ezgi?Bir yerde çalışmaya başladın diyelim, babanın eli kolu uzun seni bulur." Ceylan Teyze evlenmemiz konusunda çok ısrarcıydı.

Haklı olmasıyla omuzlarım çöktü ve boş koltuklardan birine oturdum. Eğer üniversite okumama izin verselerdi böyle olmazdı.

"Oğlum, sen ne düşünüyorsun? Bildiğim kadarı ile hayatında biri yok?" Hani Beyza vardı?

Utançla ellerimi yüzüme kapattım. Konuştuğumuz konuya bak ya!

Daha babamın beni zorla evlendirmek istediğini söylememiştim. Zaten söylemeyi de düşünmüyordum.

Çok düşünmekten ağrıyan başım ağrıyordu. Ama elimden sadece düşünmek geldiği için kendimi daha kötü hissediyordum.

"Anne benim sevdiğim biri yok da..." Gözlerimi sımsıkı yumdum.

O da beni istemiyordu.

Birinin koluma dokunması ile kendime geldim. Koluma dokunan Ceylan Teyze'ye kafamı 'ne oldu' anlamında salladım.

"Kızım Bartu'yu duymadın mı?" Kaşlarım çatıldı. Duymama gerek yoktu bence. Bir insan neden sevmediği bir insanla evlenmek istedi ki?

"Hayırlı olsun, evleniyorsunuz!" Ceylan Teyze bana sarılırken ellerimi hareket ettiremediğim için ona karşılık veremedim.

"Na-nasıl yani?" Boğazımdaki yumruyu öksürerek geçirmeye çalıştım."Beni yani bizi yine bulurlar, bence saçma bir fikir." İçimdeki endişeye ve korkuya engel olamıyordum.

Hadi kendimi geçtim, ya onlara bir şey olursa?

Ceylan Teyze dolmuş gözleriyle yüzüme baktı. Dokunsam ağlayacak gibi duruyordu. "Kızım neden böyle yapıyorsun? Ben annenle konuşurum. Birbirlerini sevmişler derim. Annen de itiraz etmez bence." Ceylan Teyze ne kadar iyi niyetle konuşuyor olsa da sözleri bıçak gibi tenime saplanıyordu.

Annen de itiraz etmez.

Doğruydu. Annemgil beni zaten başlarından savmak için uğraşıyorlardı. Benimle bırak aynı evde yaşamayı, aynı havayı bile solumak istemiyorlardı.

                                  * * *

Annemle Ceylan Teyze salonda konuşurken stresle bacağımı sallıyordum. İçimde nedense kötü bir his vardı.

Daha fazla dayanamayıp odamdan çıktım ve salonun kapısının önünde durdum. Ses az geliyor olsa da duyuluyordu.

"Ceylan, ne demek birbirlerini sevmişler?" Annemin hayretle çıkan sesinden dolayı avuçlarım terlemeye başladı.

Ceylan Teyze onu ikna etmek için uğraşırken annem bu sefer itiraz etti. "Ezgi başkası ile evlenecek! Olmaz!" Kısa bir sessizlik olunca odama geri döndüm.

Daha fazla dinlemek istemeyerek yorganın altına girdim. Bir daha açmamayı dileyerek gözlerimi kapattım.

Bölüm sonu.

Yaralı ErvahWhere stories live. Discover now