30

7.3K 250 224
                                    

Bir girdabın içinde dönüyormuş gibi hissediyordum. Gözlerim kapalıydı. Bilincim de pek yerinde sayılmazdı.

Dönmem durunca gozlerimi açmaya çalıştım ama yapamadım. Elimi yavasca oynatmaya çalıştım. Parmaklarımı oynattigim anda arkadan sesler duydum. Kimin sesleriydi veya ne diyorlardı anlamıyordum. Zar zor gözlerimi açtım. Uzun süre karanlikta kalmış gözlerim ışığa alışmakta zorlanmıştı.

Görüşüm netlesince etrafıma baktım. Hemen başıma bir doktor gelmişti. Bana sorular sordu.

Doktor geri çekilir çekilmez onu gördüm. Hiç beklemiyordum. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Ama o buradaydı.

"Selin!"
"Abi?"

Abim bana sıkı sıkı sarıldı. Ben de ona geri sarılıp ağlamaya başladım.

"Uyandın!"
"Yaşıyorsun!"

Abimle ikimiz birbirimize baktık.

"Kaza geçiren kişi sensin benim yaşamama niye şaşırdın kızım."
"Kaza mı? Ne?"

Kafamı kenara çevirdim. Koltukta Gökhan oturuyordu.

"Gökhan, sen?"
"Bizim prenses uyanmış. Geçmiş olsun peri kızı. Alp, kapidayim ben kardeşim. bir şey lazım olursa ararsın."
"Gökhan nereye gidiyorsun?"

Ne olduğunu anlamıyordum.

"Kapıya çıkıyordum Selin. Bir şey mi oldu?"

Bir abime bir Gökhan'a bakarken bir de yanımdaki yatakta yatan Elif'e baktım. Kolu ve bacağı kırıktı. Elif, Koray abiden destek alarak ayağa kalktı.

"Selin uyandığın için o kadar mutluyum ki. Biraz daha uyanmasan vicdan azabından ölecektim."
"Ne oluyor?"

Gökhan'ın telefonu çalıyor.

"Gülsüm arıyor. Ben kapidayim. Selin sen de sonra söylersin diyeceğin şeyi."

Herkes bir şeyler diyordu ama ben hiçbir şey anlamıyordum.

"Ne oluyor burada? Abi Gökhan niye hiç umursamadan gitti? Sen nasıl yaşıyorsun? Gökhan seni öldürmedi mi?"
"Gökhan beni niye öldürsün selin? Bak güzel kızım, siz elifle iki akıllı evden kaçmışsınız. Hatırlıyor musun?"
"Evet. Evde sıkıldık. Gökhanin arkadasinin barına gittik."
"Gidemediniz. Yolda iki sarhoş size çarpıp kaçmış."

Bütün dünyam başıma yıkıldı. Her şey rüyaydı.

Başıma çok şiddetli bir ağrı girdi. Bayılacak gibi oldum. Abim beni tuttu.

"Koray , hemşire!"

Koray abi Elif'i oturtup dışarı çıktı. Ben ağlamaya başladım.

"Hayır olamaz. Hayır abi."
"Ne oldu selin?"
"Her şey yalan , rüya olamaz abi. Yalan söylüyorum de hayır olamaz."

Abime sarılıp ziril ziril ağladım. Gökhan la yaşadığımız her şey rüyaydı. Ya gördüğüm onca şey. Hepsi mi yalandı?

Gökhan hala gulsumle konuşuyordu. O gece o bara gitmedik, Koray abi ve Gökhan bizi basmadı. Arabaya hiç geçmedik. Koray abinin doğum gününe gitmedik ben Mudanya'ya gitmedim, Elif Orkun abiye mektup yazmadı. Babam yaşamıyor. Abim ölmedi. Gökhan tehlikeli birisi değil. Her şey sadece rüyaydı. Her şey.

Hastanede iki gün daha kaldıktan sonra eve gittik. Elifle hastanede konuştuk uzun uzun. Elif'in Orkun abiyle mektup olayını kurgulamamin sebebi Elif'in Orkun abiye cidden aşık olmasıydı herhalde. Bana bunları anlattı.

Vehmi ve annem beni ziyaret etmeye gelmiş. Vehmi abimle Orkun abi Koray abi ve Gökhan yüzünden tartışmış. Etrafımda bu kadar erkek olması uygun değilmiş. Gökhan ve vehmi kavga etmiş. Mudanya olayı da onun yansimaydi.

Abimin arkadaşı (+18) -Yeniden YazılıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin