3.4

2.2K 380 274
                                    

"Bakın beyefendi, daha kaç defa demem gerek? Sadece birinci derece yakınları görebilir diyorum."

Karşımdaki hemşire ellinci kez aynı şeyi söylediğinde, artık çığlık atmak istiyordum. Onun en yakınının ben olduğumu defalarca kez tekrarlasam da kabul etmemişti. Daha önce bana yardımcı olan polisler neredeydi bilmiyordum ama şu an onlar da yoktu.

Hyunjin uyanmıştı, yaklaşık beş dakika önce öğrenmiştim bunu.

Ama yanına gidemiyordum, çünkü sadece birinci dereceden yakınlarının görmeye izni olduğu söyleniyordu. Sinirlerime hakim olmaya çalışmak gittikçe zorlaştığı sırada yanımdaki Minho Hyung benim yerime konuşmamıza karıştı.

"Madem öyle, o zaman hastaya birinci derece yakınınız olmadığı için dışarıdaki sarışın çocuğu alamıyoruz der misiniz?"

Vazgeçtiğini düşünerek ona döndüğümde Minho bana sıkıntı yok dercesine göz kırptı. Ona güvenmeyi seçip derin bir nefes aldım, hemşire de başını sallamış ve bu fikri kabullenmişti. Benden fazlasıyla bıktığından kaçma yolu olarak görmüş de olabilirdi.

"Söylerim."

Kadın bunu demesinin hemen ardından Hyunjin'i istirahat etmesi için aldıkları odaya gittiğinde yediğim sakinleştiriciler yüzünden hâlâ Jisung'un kolunda olmama aldırış etmeden hızla Minho'ya döndüm.

"Gizlice girsem?"

Minho bu dediğimle hafifçe güldü ve kafasını olumsuz anlamda sallarken mırıldandı.

"Merak etme, kadın Hyunjin'e beklediğini söyleyince Hyunjin muhakkak içeri alınmanı sağlar."

Söylediği gözlerimin parıldamasına sebep olacak kadar heveslendirdi beni, ardından daha yeni ameliyattan çıkmışken benim yüzümden böyle bir şeyle uğraşacak olması canımı sıktı. Diğer polislerden yardım alabilirdik, Hyunjin'i uğraştırmaya gerek yoktu. Minho'ya Seungmin ya da Chan denen polisleri aramasını söyleyeceğim sıradaysa koridorda beliren sarışın hemşireyle diyeceklerim yarım kaldı.

Kadın beş karış bir suratla bize doğru adımladı ve çatılı kaşlarıyla söylendi. "Sadece bir kişi."

Dudaklarım anında kıvrılırken Jisung'un kolundan çıktım ve hızla cevapladım onu. "Ben gireceğim."

Diğerlerine hiç sormamıştım ama bunda hemfikir olduğumuzu düşünüyordum. Sevgilisiydim sonuçta. Bunu sadece Jisung biliyordu bugüne kadar ancak bu olaylar sonucu Minho'nun da öğrendiği ortadaydı. Boynumdaki izler, beni buldukları hâl ve Hyunjin için ağlayışlarımdan bunu çıkartmak zor olmamalıydı.

Kadının peşine takılıp güçlükle ilerlemeye başladığımda onun dediği adımları uygulayarak odaya girecek kadar steril hâle geldim. Yediğim sakinleştiricilerin etkisi hâlâ üzerimde baskın olsa da hissettiğim heyecan biraz engel oluyordu sarsak adımlar atmama ya da aptallaşmama.

Hyunjin'in kadına ne dediğini bilmiyordum beni aldırmak için ama kadın gıcık bakışlarını hiç üzerimden çekmemişti. Sonunda odaya girmeden önce saçlarıma ince boneyi takarken bile aynı bakışlara sahipti, umrumda değildi açıkçası. Tek istediğim Hyunjin'i görmek, iyi olduğundan emin olmak ve mümkün olmadığını bilsem de dudaklarını öpmekti.

Kadın kapıyı bana aralarken mırıldandı maskesinin ardından. "On dakika görüşebilirsiniz."

Başımı sallayarak onu onaylamaktan başka cevap vermezken hızla içeri adımladım, arkamdan kapıyı kapattığını duysam da bir kere bile geri dönmedim. Ufak koridoru geçerek odaya girmemleyse sola döndüğüm gibi onu görmemle, gözlerim anında doldu.

run away | hyunlix ✓Where stories live. Discover now