Bölüm 8

442 3 0
                                    

JASMİNE

Thea'nın sesi kulağımıza çalınınca toparlandık. O nefes nefese kalmıştı, ben de derin derin nefes alıyordum.

Saçlarımı ve kıyafetlerimi düzeltip kapıyı açtı.

Thea beni görür görmez, "Yalnız uyuyamıyorum," dedi.

"Tamam tatlım." Sakinleşmeye çalışarak Theodore'dan uzaklaştım. Aklımdaki tüm edepsiz düşünceleri bir kenara bırakıp Theay'la ilgilenmeliydim.

***

"Çiçek, beni dinliyor musun?" sorusuyla düşüncelerim şimdiki zamana geri döndü.

"Evet tatlım, dinliyorum. Oyuncak bebeklerini okula götürüp götüremeyeceğini soruyorsun. Bence götürmemelisin canım."

"Eğere bebeklerinle oynamak istiyorsan, babandan izin alıp Skylar ve diğer arkadaşlarını çağırabiliriz."

"Gerçekten mi? Babamdan izin alır mısın?" Gözleri heyecandan fal taşı gibi açılmıştı.

"Elbette. Eteğini düzelt bakalım," dedim. Okulun bahçesine varmıştık. Üzerimde siyah bir pantolonla kırmızı bir bluz vardı.

Emniyet kemerimi çözüp Thea'nın inmesine yardım ettim. Kendi çantamı alıp Thea'nın çantasını ona uzattım. O kendi sınıfına doğru yürürken ben de biyometrik check-in içinresepsiyona gittim.

"Günaydın, Jazzy," diyerek memuru selamladım.

"Günaydın, Jasmine. Bir türlü konuşamadık, nasıl geçiyor ilk haftan?"

Kıkırdadım. "Ne yalan söyleyeyim, epey hoşuma gitti. Çocuklar çok uslular, şaşırdım doğrusu. Yani, çocuklar yaramaz ve haylaz değil midir?"

Güldü. "Jasmine, burası St. Valley. Disiplin ve itaatle meşhurdur, bu yüzden öğrenciler çok terbiyelidir."

"Şimdi anlaşıldı." Öğretmenler odasına doğru yürümeden önce gülümsedim.

Çantamı yere bırakıp Abigail'in söylediklerine kulak kabarttım. Summer ve Abigail dedikodu yapıyor gibiydiler.

"Summer, o en gözde bekâr. Kimseyle gizlice evleneceğini sanmıyorum," dedi Abigail kısık sesle.

"Ama bir kızı var, bence gizlice evlendi." Onlara ne hakkında konuştuklarını soramadan zil çaldı. Kitabımı ve yoklama defterimi alıp öğretmenler odasından çıktım.

"Günaydın, Jasmine." Başımı çevirdiğimde Liam'ı gördüm. Anında Theodore'un yüzü zihnimde canlandı.

"Günaydın, Bay Liam." Başımı belaya sokmak istemiyordum, ama belki başım belaya girerse onu tekrar öpebilirdim.~..

Gözlerimi kırpıştırarak kötü düşünceleri zihnimden uzaklaştırdım.

"Lütfen bana Liam de."

Hiç bir şey demedim, zaten sınıfımın önüne gelmiştik. Yalnızca gülümseyip sınıfa girdim.

Dersler çabucak geçti, öğle arasındaydık. Thea'yla birlikte oturmuyorduk çünkü onun arkadaşlarıyla sosyalleşmeye ihtiyacı vardı, doğrusu buydu.

Melody yanımda, Liam da karşımda, Abigail'in yanında oturuyordu. "Ev yemeği mi?" diye sordu Melody evden getirdiğim sandviçlerime bakarak.

"Evet, ev yemeklerini tercih ederim," dedim ona.

"Aslında bu iyi bir şey. Paradan tasarruf edebilirsin. Dışarıdan yemek çok pahalıya geliyor," dedi Summer.

Abigail salatasını yerken, "Evet ama yaptığım yemekler bok gibi oluyor," diye yanıt verdi.

Gece ÇökünceWhere stories live. Discover now