Bölüm 36

338 6 4
                                    

JASMİNE

Neler olduğunu görmek için uykulu gözlerimi zar zor açtım. Üstsüz bir Theo pencerenin yanında durmuş telefonuyla konuşuyordu.


Omuzları biraz gergindi. Bir şeyler olmuş olmalıydı.

Aramanın bitmesini bekledim, bu on beş dakika kadar sürdü. Arkasını dönmeden önce bir süre pencereden dışarı baktı.

Karanlık odada yüzünü tam olarak göremiyordum. "Seni rahatsız mı ettim?" diye sordu.

"Hayır. Her şey yolunda mı?"

Yatağa doğru yürüdü. "Merak etme. Her şey yolunda."

"Theo, bana her şeyi anlatabilirsin. Saklamana gerek yok," dedim yanıma otururken.

Elini kalçama koyarak iç çekti. "Lana'yla ilgiliydi. Thea'nın velayeti için mahkemeye gidiyor. O belgeler yargıca ulaşmadan önce bir şeyler yapmalıyım."

"Bunu söylemek için seni aradı mı?"

"Hayır. Özel dedektifim onu avukatlarla görüşürken görmüş. Planını geliştirmezse bana karşı kazanamayacağını biliyordu."

Ona yaklaşıp başımı göğsüne yasladım. Kollarını bana dolayıp kolumu okşamaya başladı.

"Kimsenin Thea'nın yanına yaklaşmasına izin vermeyeceğim," dedim.

"Sana sahip olduğumuzu biliyorum ve endişelenmeme gerek yok. Ama Lana bir sadist. Her şeye tenezzül eder. Bebeğine zarar vermek için bile olsa."

"Thea'ya ya da sana bir şey olmasını istemiyorum," diye devam etti. "Hiçbir şeyi riske atamam. Şimdilik lütfen evde kal."

"Ben burada olmayacağım ve okula gitmek de güvenli değil. Adamlarım malikâneyi koruyacak. Burada güvendesiniz."

"Tamam, evde kalacağız. Yönetim ofisini arayıp onlara haber vereceğim."

Saçlarımı öpmeden önce başını salladı.

"Her şey yoluna girecek."

***

Thea tekrar yere düştüğünde güldüm. "Bebeğim, o topuklularla yürüyebileceğini sanmıyorum. Ayağını inciteceksin," dedim.

"Ama ben senin topuklularını giymek istiyorum," diye dudak büktü, giydiği siyah ayakkabılara bakarak.

"Neden daha alçak topukluları denemiyorsun? Şu sandaletleri giyebilirsin." Raftaki sandaletleri gösterdim.

"Evet, onları giyebilirim. El çantanı da kullanabilir miyim?" diye sordu topukluları çıkararak.

"Tabii ama dikkatli ol," dedim. Neden gardırobumu karıştırmak ve eşyalarımı denemek istediğini bilmiyordum ama izlemek eğlenceliydi.

"Ama neden çantalarımla oynamak ve topuklu ayakkabılarımı giymek istiyorsun?" diye sordum.

"Hmm... Izzy bana annesinin eşyalarını karıştırdığını çünkü onların harika ve güzel olduğunu söyledi."

"Bana hep annesinin topuklu ayakkabılarını, çantalarını, kozmetik ürünlerini, elbiselerini, parfümlerini ve mücevherlerini anlatıyor. Ona senin topuklu ayakkabılarını ve çantalarını giydiğimi söylemek istiyorum."

Döndü, o ceylan gözleriyle bana baktı. "Makyaj malzemelerine dokunmak istemiyorum, çünkü makyaj malzemelerini ne kadar sevdiğini biliyorum. Ama lütfen mücevherlerine bakabilir miyim?" Gözlerimi kırpıştırdım. "Tamam, neye dokunmak istiyorsan dokunabilirsin ama dikkatli ol."

Gece ÇökünceWhere stories live. Discover now