Bölüm 35

326 7 2
                                    

JASMİNE

Kâğıtları elimde tutarken iç çektim. Bakışlarım ağzı açık, huzur içinde uyuyan Thea'ya kaydı.


Bunlar düzeltmekte olduğum sınav kâğıtlarıydı. Bunları ertesi gün Summer'a vermem gerekiyordu, böylece o da öğrencilerin karnelerini hazırlayabilecekti.

Kâğıtlara bakarken arkama yaslandım. Thea'nın doğum günü partisi başarılı geçmişti, Lana'nın işin içine girdiği kısım hariç.

Bir hafta olmuştu... Theo'yu görmediğim ya da ondan tek kelime duymadığım bir hafta. Meşgul olduğunu ve ne zaman döneceğini bilmediğini söyleyen bir mektup bırakmıştı.

Ne zaman dönerse dönsün, en azından birkaç sorumu yanıtlayacaktı. Talia ya da Christopher'dan hiçbir haber alamamıştım ve Lana'yı öğrenmek için can atıyordum.

Tam olarak kestiremiyordum ama onu daha önce bir yerlerde görmüşüm gibi hissediyordum.

İşimi bitirip Thea konusunda bana yardım etmesi için Mick'i çağırdım. Sherry yatak odasının kapısında dururken Mick onu yatağa yatırdı.

"Siz bu gece izin yapabilirsiniz. Ben Thea ile kalacağım. Siz ikiniz dışarı çıkmayalı uzun zaman oldu," dedim.

"Emin misin? İstersen kalabiliriz," dedi Sherry.

"Hayır, sorun değil. Diğer korumalar görev başında. Sizin bir molaya ihtiyacınız var. Biriyle çıkın ya da başka bir şey yapın. Dışarıda biraz vakit geçirin."

Mick'le Sherry birbirlerine baktılar, Sherry başını salladı.

"İkinizle öğleden sonra görüşürüz. Sabah dönmek için acele etmeyin. Ne zaman isterseniz gelin."

"Tamam, iyi geceler Jasmine," dedi Sherry.

"İyi geceler, Jasmine. Bir şey olursa hemen bizi ara."

"Ararım, iyi geceler. Dikkatli sür," dedim onlara el sallayarak.

Onlar gittikten sonra pijamalarımı giymek için banyoya girdim. Theo'dan herhangi bir mesaj var mı diye telefonumu kontrol ettim.

Ondan herhangi bir mesaj görmeyince, çarşafların altına girmeden önce telefonu komodinin üzerine koydum.

Hâlâ huzur içinde uyuyan ve bebeğine sarılmış olan Thea'ya baktım. Gözlerimi kapatmadan önce gülümsedim.

***

Başımı hareket ettirmeye çalıştım ama saçlarım sıkışmış gibiydi. Hareket etmek kafa derimi acıtıyordu. Gözlerimi açtığımda Theo'nun yüzünü gördüm.

Gözlerimi kırptım. Onun kollarında uyuyordum ve saçlarımın bir kısmı kolunun altındaydı. Saçlarımı yavaşça kolunun altından çektim.

Thea'nın uyuduğundan emin olmak için başımı çevirdim. Duvardaki dijital saate baktım. Saat sabahın 3:09'uydu.

Theo'nun yatağa ne zaman girdiğini bilmiyordum. Esnerken ona sarıldım.

Yanımda olduğunu bilerek uyumaya devam ettim... Yanımdaydı, kollarını bana dolamıştı.

***

Son krepi Theo'nun tabağına koyup şurup şişesini ona uzattım.

Thea kahvaltısını yapmış, Sherry ve Mick'le futbol oynamaya gitmişti bile.

"Başka bir şey ister misin?" diye sordum.

"Hayır."

"Tamam." Thea'yla birlikte kahvaltımı yapmıştım. Theo geç kalkmıştı, kahvaltısını ancak yapıyordu.

Gece ÇökünceWhere stories live. Discover now