Bölüm 30

422 7 0
                                    

JASMİNE

Theo'yu beklerken kollarımı kavuşturdum. Mick ve Sherry, Thea ile oynuyorlardı.


"Demek okula gitmedin?" diye sordu Mick, Thea'yı gıdıklayarak.

"Evet, Çiçek benimle okula gelmiyor, ben de okula yalnız gitmek istemiyorum."

"Arkadaşlarını özlemiyor musun? Okula gitmeli ve arkadaşlarınla oynamalıydın. Şimdi seninle kim oynayacak?" diye sordu Sherry.

Üçü birlikte Thea'nın bloklarıyla oynarken onları izliyordum. El kitapçığını kullanarak Thea'ya bina yapıyorlardı.

"Saçmalama, siz ikiniz de benim arkadaşımsınız. Ben de sizinle oynayacağım. Zaten birlikte oynuyoruz," dedi Thea, Sherry'ye bakarak. Mick gülerek başını salladı.

Telefonumu çıkarıp onlardan habersiz fotoğraflarını çektim.

Theo'nun mesaj kutusunu açıp ona mesaj attım. Bir saat önce evdeydi. Acil bir telefon gelince, tek kelime etmeden gitti. Neler olduğunu haber vermek için beni arayacağını düşünmüştüm ama aramadı.

Thea'nın alışverişini öğleden sonra yapmayı planlamıştık ama şu anda saat zaten ikiydi.

Jasmine

Neredesin? Buraya ne zaman geleceksin? Bekliyorum.

Mesajı yazıp ona gönderdim.

Telefonu bir kenara koyup Mick ona rehberlik ederken blokları tamir eden Thea'yı izlemeye başladım.

Telefonum çaldı, mesaj gelmişti. Mesaj kutusunu açtığımda Theo'nun mesajını gördüm.

Theo

On dakika sonra oradayım.

Jasmine

Tamam.

Mesajı gönderip onu beklemeye başladım.

Theo oyun odasına girdiğinde Mick'le Sherry yerden kalktılar.

"İyi günler Bay Jefferson," dedi Mick ile Sherry. "İyi günler."

"Merhaba baba," dedi Thea da, bacaklarına sarılarak.

Onu kollarının arasına almadan önce başını okşadı.

"Ne yapıyorsun?"

"Bloklarla bina yapıyorum. Mick'le Sherry bana yardım ediyor."

"O gün ne demiştim sana? Mick ve Sherry'ye isimleriyle hitap etme," dedi Theo nazikçe.

"Özür dilerim, unutmuşum. Ben onlara Mick Amca ve Sherry Teyze diyorum," dedi Thea.

"Tamam." Theo onu alnından öptü. Sonra bakışları benimkilerle buluştu.

Ben sandalyeden kalkıp telefonumu ve çantamı alırken, Thea bloklarına geri döndü.

Sherry'ye "Ona iyi bak, bir saat sonra yemek yesin," deyip Theo'yu takip etmeden önce onlara gülümsedim.

Theo'nun telefonu çalmaya başladı. Ben onu takip ederken o telefona cevap verip başka biriyle konuştu.

Telefon görüşmesi girişe ulaşana kadar devam etti. Muhtemelen iş görüşmesiydi.

"Eğer meşgulsen erteleyebiliriz," dedim elimi Theo'nun koluna koyarak.

"Hayır, ertelememize gerek yok. Telefon görüşmelerim bitti," dedi elini başıma koyarak.

"Emin misin? Biz butikteyken telefonun hiç çalmayacak mı?"

Gece ÇökünceDonde viven las historias. Descúbrelo ahora