hayatıma hoşgeldin..

1.6K 120 13
                                    

Odamın kapısında öylece dikiliyordu.. ona sadece ismi ile seslenerek Hasret diyebilmiştim. Sonrasında ben cümlenin devamını bir türlü getiremeyince içeri girmedi..

"Müsait değilseniz sonra geleyim"
diye ince sesi ile tekrar bana soru sordu..
Ben ise hala hiç düşünmediğim bir anda onu karşımda görmenin şaşkınlığı içinden çıkamamıştım..

İç sesim oğlum Welat gece gördüğün yetmedi gündüzde mi kızın rüyasını görüyorsun sen iyice yoldan çıktın demeye başlayınca..

Elimle yüzümü sıvazlayarak bulunduğum transtan çıktım. elimi yüzümden çekince Hasret hala kapıdan bana bakıyordu..
Bu kız benim bu hareketlerim yüzünden artık kesin beni gerçekten bir gerizekalı sanacaktı..

Durumun bir rüya olmadığını anlayan kafam kalktığım sandeyeyi iterek masanın arkasından ona doğru adımladım..
Ona doğru giderken hoşgeldin diyordum .Yüzündeki tatlı gülümsemesi ile hoşbuldum diyerek bana cevap verdi..

Yanına gidince durduğu kapıdan elimle içeriyi girmesini işaret ettim.

lütfen burda durma geç iceri, Müsaidim ..

sadece dosyalara fazla dalmışım. Seni de birden karşımda görünce çok şaşırdım. Afedersin.Dedim..

benim göstermemle içeriye doğru adımladı. masamın önündeki koltuğa oturmasını için elimle onu yönlendirdim gösterdiğim yere geçip oturdu..
O oturunca yerime geçmek için hareket ettim.. sonra aklımdan tam karşısında ki koltuğa oturmam gerektiği düşüncesi geçti.
Yerime oturursam onun için hep Welat ağa olacaktım ..
Ama karşısına oturursam onun için sadece Welat olabilirim ihtimali daha cazip geldi...

Yerime yönelen bedenimi çevirip tam karşındaki koltuğa oturdum..

Oturduğu koltuktan gözleri ile odamı inceliyordu.. o odama bakarken bende karşımda oturan kızın hala hayal olmadığını anlamaya çalışarak ona bakıyordum..
Odada gezen gözleri ben ona bakarken benim gözlerimi bulunca biraz irkildim..

Seni Burda gördüğüm için biraz saşırdım ..
Kusura bakma diyerek ortamı normalleştirmek istedim. Benim kadar oda benim burda ne işim var gibi düşünceler içinde görünüyordu...

Söyle bakalım Hasret hanım sizi buralara atan rüzgarın sebebi nedir.. bu cümleyi şakasına kurarken birden Aklıma Agah ağaya birşey mi oldu yoksa diye korkuya kapıldım..

Öncesinde seni buralara hangi rüzgar attı sorusunu sakince sormuştum ama, babana birşey mi oldu yoksa diye sorduğum soruyu meraklı ve endişeli çıkan bir sesle sormuştum..

Hayır babam iyi buraya geldiğimi de bilmiyor, ben çarşıya gidiyorum diyip evden çıktım buraya geldim dedi. Bunları söylerken yüzünde bir mahcubiyet vardı ve başı da yere eğilmişti..

Bende Onun yere bakan başına doğru eğilip yüzünü görmeye çalışarak demek ki benimle konuşacak önemli bir şeyin var ki eve bile söylemeden buraya geldin.
diyip onun mahcup haline son vermeye çalıştım..
Benim böyle konuşmamla kafasını kaldırıp utanarak yüzüme baktı.. sonra evet anlamında kafasını salladı..

Demek önemli bir konumuz var .. diye tekrar sorunca o yine kafasını evet dercesine sallamaya başlayınca. Ama bu konuyu konuşarak çözmemiz daha doğru olur diye onun o kafa hareketine imada bulundum ..

Beni anlayarak Evet diye bana cevap verdi..

Bak konuşarak daha kolay anlaşacağız diyince bana gülümsedi ve tekrar evet dedi..

Bu sefer ona, Evet de bir konuşma terimi ama dertlerini anlatırken başka kelimelerde kullanmak gerek dimi diye sordum..
Benim bu soruma yüzündeki gülümseme daha da geniş bir hal alarak tekrar Evet dedi..

Adın benim kaderimOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz