dedikodu

1.3K 114 28
                                    

Hasret'in bu mağazaya ilk gelişi değildi..
Öncesinde üvey analığı ve babası ile gelmiş, analığı onun hiç birşey seçmesine izin vermeden kendi beğendiği kıyafeti Hasret'e zorla aldırmıştı. Hasret o anları hatırlayıp üzüldü.
Aklında ki bu kötü hatırası ile içeri girdi.
Welat ve Hasret mağazaya girer girmez de,
Welat çalışanlara eli ile işaret edip misafirim ile ilgilenin demişti..
Welat'ın bu sözünden sonra,
bir anda bütün çalışanlar Hasret'in etrafında pervane olmaya başladı.
Mağazada ki bütün çalışanlar önlerinde ki işlerini bırakıp Hasret'in çevresine doluştu.
Hepsi bir ağızdan konuşarak Hasret'e nasıl bir kıyafet tercih edersiniz diye, soruyordu. Onun günlük birşeyler alacaktım demesi üzerine, çalışanlar hızlıca reyonlarda ki en kaliteli kıyafetleri getirip bence bunu bir deneyin efendim ,bu size çok yakışır. diyerek, onun çevresinde dört dönüyorlardı.
Gösterdikleri kıyafetlerin hepsi çok şık ve kaliteli kıyafetlerdi. Hasret alışık olmadığı bu ilgi karşısında ne yapacağını bilemiyordu.
Etrafını sarmış çalışanların önerilerine göz gezdirirken karışık kafası iyice karman çorman olmuştu..
Artık her bir ağızdan çıkan seslerden iyice bunalan Hasret, mağazanın içinde
Gözleri ile Welat'ı aramaya başladı. onu bu kargaşanın içen koyan oydu.
Onu bu durumdan kurtarabilecek kişinin de o olduğunu düşündü..
Hasret etrafına bakınarak Welat'ı ararken
Birşey dikkatini çekti.
Her zaman çok kalabalık olan mağazada şuan kimse de yoktu.. Çalışanların hepsi sanki bir tek onunla ilgilenmek için mağazada bulunuyordu..
Etrafımda ki bu kalabalık onu iyice bunaltınca,
En sonunda artık bu durumdan kurtulmak için, hepsinin duyacağı tonda bir sesle, lütfen izin vermisiniz? Kendi istediğim kıyafeti kendim seçerek bulmak istiyorum. diyip onları çevresinden uzaklaştırdı.. Çalışanlar bu uyarı üzerine iki üç adım geri çekilseler de, onun etrafından dağılmadılar. Hala Hasret'in çevresine, ama biraz uzağında duruyorlardı.

Ellerinde onun beğenebileceğini düşündükleri kıyafetleri ona doğru tutarak onun aralarından seçim yapmasını beklemeye başladılar.

Ona cok yakın duran çalışanlar, Hasret'in tepkisi ile biraz mesafe vererek uzaklaşarak Hasret'in istediği kiyafeti kendinin seçmesini beklerken,
Hasret şuan kıyafet seçmek yerine, onu bu duruma düşüren kişiyi gözleri ile mağaza içinde aramaya başladı. Ve aradığı kişiyi mağaza girişinde oturmuş.
Çay yudumlarken gördü..bu duruma iyice kızmıştı.
Hasret kendisine bakan çalışanlara hafifçe gülümseyip Welat'a doğru gitti.

Hasret'in gelişini gören Welat oturduğu yerden kalkarak, Hasret'in ellerinde birşey göremeyince ona doğru gelen Hasret'e beğendiğin birşey bulamadın mı?
hiç birşey almamışsın dedi..
Hasret'in kiyafet alamamasının sebebi, beğendiği bir kıyafet bulamaması değil onun çalışanlara Hasret ile ilgilenin demesi sonucu etrafına doluşan çalışanlardı.
bunu ona da söylemek icin..
Welat'ın çok yakınına gelerek, kulağına eğilip
kısık bir sesle, beğenmedim değil, çalışanların ilgisi yüzünden hiç birşeye bakamadım
kafam karıştı..
lütfen şu çalışanlara nazikçe söyler misin? bu kadar ilgiye gerek yok diyip,
Welat'ın kendinin başına açtığı soruna bir çare bulmasını istedi..

Welat Hasret'e yardımcı olmak isterken onu zor bir duruma düşürdüğünü anlayınca, Hasret'e karşı kendisini biraz mahçup hissederek.

Haklısın bu durumu düşünemedim,
Ben sana kolaylık olur diye düşünmüştüm.
diye kendisini açıkladı..
Sonrasında gel benimle diyip Hasret ile tekrar mağaza çalışanlarının yanına gittiler .

Welat çalışanlara yerlerine gitmelerini Hasret'in kendilerinde yardım isteyince kendisi ile ilgilenmelerini söyledi.. Welat'ın bu sözlerinde sonra çalışanlar ellerinde ki kıyafetleri aldıkları askılara götürüp sonrasında kendi işlerinin başına döndü..

Adın benim kaderimWhere stories live. Discover now