Adın benim kaderim

buyur burdan yak

Dilber hanımın önerdiği çareyi,
Agâh ağa hemen kabullenirken,
Hasret,babasına bunu nasıl kabul edersin bakışları atıyordu..
Odada iki kişi istediğini almışken, iki kişi de
ne olduğunu anlamaya çalışıyordu..

Dilber hanım amacına ulaşmanın mutluluğunu yaşarken, Agâh ağa ise, Şer ailesi gibi köklü bir aileye, kızını verirse, sırtının yere gelmeyeceğinin planlarının içine girmişti.. üstelik damadı olacak kişi Welat ağa idi, şehirde en hatrı sayılır ağası damadı olacaktı..
Hasret'in üniversiteye gitmesini hiç istemiyordu, sırf Welat Ağa'nın evlerinde gördüğü kavga yüzünden kendisini tehdit etmesi ile zorakiyet yüzünden okul işini kabul etmişti..
Odada konuşulanlardan sonra,
Herkes kendince düşünceler içine girince,

Hasret bütün bu olanların sebebi olarak, kendisini görüyor, Welat dan yardım istediği için onu böyle bir duruma soktuğunu düşünüp utanıyordu.

Babasının konuşmalarından sonra kafasını kaldırıp Welat'ın yüzüne bakamıyordu.

Welat da aynı durumdaydı, kendisinden yardım isteyen bir kızı zor duruma düşürdüğü için, oda kendine çok kızıyordu.. kendi içinde Hasret'e özel duygular beslediğini kabul etmişti ama, Hasret'in kendisi için ne neler düşündüğünü bilmiyordu.. üstelik aralarında ki yaş farkı, Hasret'in okula gitme hayalleri, bütün bunları düşünmeden annesinin oyuna gelip böyle bir emrivaki yi kabul ederse Hasret'in gözünde ki yerini kaybedebilir di.

Welat biraz düşününce, en doğru kararı verebilmek için bu konuyu Hasret'le özel olarak konuşup, sonra doğru adımı atması gerektiğini düşündü..
Şuan için en iyisi annesini de alıp buradan gitmekti. Düşmanlarının yapamadığı annesi yapmış Welat'ı pusuya düşürmüştü..
Kendisini böyle bir oyuna getirebilecek tek kişi de annesiydi.. bunu da çok iyi biliyordu.

Agâh Ağa'a bir cevap verilmesi gerekiyordu. Yüzüne hala cevabını bekliyor gibi bakan adama ne diyeceğini düşünmeye başladı.

Welat aklımda topladığı düşüncelerini,
Bak Agâh ağa bu konular öyle ayak üstü konuşulacak konular değil, hem elalem ne der diyerek bir anda iki kişinin evliliğini istemekte çok mantıklı gelmiyor bana, annemin dediklerini haklı buldun, ama burada bahsedilen kişiler bizleriz,
yani senin kızın ve ben,
siz annemle kendi kendinize bize sormadan karar veriyorsunuz.. hele ki sen
Kızının hislerini, düşüncelerini, bile hiç sormadan annemi dinleyip birde bu işi benimde kabul etmemi bekliyorsun.. ya kızım istemiyorsa diye düşünmüyorsun bile,

Agâh ağa Welat'ın söylediklerini hala umursamadan namus söz konusu diyince Welat iyice kızdı..
Ben kime diyorum dimi, kızının okul hayalleri var, önce Hasret'in okulu önemli,
sen pazartesi günü onu  götürüp okuluna yazdır, siz oradan gelince bir araya gelip bu konuyu uzun yollu konuşuruz Agâh ağa
diyen Welat annesine dönüp hadi kalk eve gidiyorduz dedi .

Agâh ağa Welat'ın konuyu bu şekilde kapatıp kalkamaya yeltenmesi ile hızlıca önüne geçti..

Sen beni başından mi savıyorsun yoksa Welat ağa dedi... Bu cümlesi ile Welat'ı iyice kızdırdığını bilemedi..Welat bir anda Agâh Ağa'nın üzerine yürüdü .

Bana bak Agâh ağa, büyüğümüzsün baba dostusun, diyip saygımı bozmadım ama,
benim sınırlarımı da zorlama, senin götünden borçlar akarken bir anda kızının namusunumu düşünür oldun. Eminim ki ben bile senden daha çok düşünüyorumdur..
ben diyeceğimi dedim bu konu illa ki konuşulacak ve en doğru kararıda vereceğiz. ama sen önce bana bu kızın okula kayıt belgesini getireceksin.. hatırlatmak gibi olmasın ama fabrikanın senetleri hala bende .
Şimdi son kez diyorum iyi dinle o okul kayıtlarını getir benden cevabını al..