(11)

19 5 0
                                    

Bölüm şarkıları: Kahraman Deniz: Garezi var

Yıldız Tilbe: Dayan yüreğim

( Ben hiçbir zaman sevdiğim gibi sevilmemiştim ama hep sevilmek istediğim gibi sevmiştim.)

(...)

Her yara bir kesikle mi başlardı? Her akan kan yaralandığımızda mı akardı? Şüphesiz ki öyle yaralar vardı ki iyileşmeyen öyle kesikler vardı ki kan akmayan . Ben bir adam sevmiştim küçükken. Daha küçükken büyümüş kendi katilimi kendim seçip onun aşkını da onunla birlikte büyütmüştüm.

Bunun için miydi ,kalbimi söküp beni öldürmesi için miydi?

Nefes al Ahu ,nefes ver Ahu hayatın mahvolmuş olabilir ama sen hala yaşıyorsun .

Sen hâlâ nefes alıyorsun nefes al ve nefes ver Ahu.

Kalbindeki çiçekler solmuş olabilir ama unutma o çiçekleri sulayan biri de çıkabilir. Ve yine unutma solan çiçekleri kökünden söken biride çıkabilir.

Nefes al ve nefes ver Ahu. Hâlâ yaşıyorsun .

Bugün diz çöktüğün kalbinin karşısında bir gün başın dimdikte duracaksın. Unutma sen Ahu'sun .

Bugün akan gözyaşlarının hesabını sorabilecek güçtesin. Unuttun mu sen Sedat Şanlı' nın avukat kızısın , unuttun mu sen kalbi paramparça olan Pınar'ın küçük kızısın, unuttun mu sen Gülperi'nin göz bebeğisin. Peki neden hâlâ yerde çökük haldesin.

Kendime geldiğimde gözyaşlarımla birlikte ayağa kalktım. Arabada bana ahkâm kesen Çınar arkamı döndüğümde başkasına gidebiliyordu. Ben vazgeçmeyecektim de kim vazgeçecekti. Gözlerinin içine bakarak gözyaşlarımı sildim ve çok zor da olsa dudaklarıma acı bir gülüş kondurdum. Artık kim olduğumu biliyordum , kime nasıl davranmam gerektiğini geç de olsa öğreniyordum. Arkamı döndüğümde Çınar kolumu tutup beni içeriye doğru götürdü. Evlerinin içine girdiğimde gözümün de karardığını fark ettim. Etraf yavaş yavaş karanlığa dönüyordu ve sol tarafım uyuşuyordu. Hayır bu olanları artık kaldıramıyordum, bir gecede olanları beynim ve vücudum artık taşıyamıyordu.

Salona götürdüğünde beni koltuğa oturttu, önümde yine diz çöktü kapıda ona diz çöktüğüm gibi. Elleriyle yüzümü tuttu , gözleriyle bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ama ben gözlerine artık yabancıydım. Ben o kahverengi gözlerin artık yasağıydım.

" Yemin ederim Ahu sana yemin ederim aklına kötü birşey gelmesin. Yalvarırım bak aklına benden yana şüphe koyma.''

Bir yanım yalan bir yanım gerçeklerle boğuşuyordu.

" Bak Fatih kardeşini bana emanet etti ama kardeşi çok gurursuz biri çıktı. Onu kovmama rağmen gitmedi."

Çınar'ın yüzüne bakıyordum ama sahiden de biz yolun sonuna gelmiştik. Aklıma sırf Çınar beni sevsin diye yaptığım gurursuzluklar geldi. Hafifçe tebessüm ettim, bana nasıl bakıyorsa kendimi karşısında deli hissettim. Doğru değil miydi delirmemiş miydim?

Kader karşıma geçtiğinde belki acımasızca ama gerçeklerle konuştu.

"Hikayeni az çok biliyorum Ahu sana karşı düşman değilim. Çınar'a karşı hislerim var ve bunu ona açıkça ifade ettiğimi düşünüyorum. Merak etme aklından geçen hiçbir şey olmadı ben onu zorla öpmeye çalıştım ama mümkün olmadı."

SIR PERDESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin