Omega.app /Jikook

Pamuk prenses ve 7 cüceler

Alfa evi...

Hafta sonu olduğu için altı alfanın altısı da evdeydi ve hep bir elden kahvaltı hazırladılar. Tabi bir kişi hariç, Jungkook odasındaydı ve rutuyla cebelleşiyordu.

Gelen seslere kokular da eklenince yemeğin hazır olduğunu anlayıp odasından çıktı ve kokuyu takip ederek mutfağa ilerlediğinde masaya kurulmuş olan diğer alfalar, ona çatmaması için sus pus oldu.

Arkadaşları yorgun ve uykusuz halini gözlemleyip sessizce yemeklerini yerken hiç ders almayan Taehyung, aceleci hareketlerle yemeğini bitirmeye çalışıyordu çünkü omegası bellediği kişiyi kaptırmamak için planı kurmuştu bile. Ağzındaki lokmayı bitirmeden konuştu.

"Hyong arabonın anahtarunı ...versene..."

"Ne yapacaksın lan arabayı?"

"Şeftali operasyonu... Mutfağında bir şey bırakmadık, markete çıkıp yorulmasın şimdi. Alışveriş yapacağım."

"Ben de geleceğim!" Diye atladı Yoongi.

"Bu. Evde. Şeftali. Kelimesi. Bir. Daha. Kimsenin. Ağzından. Çıkmayacak!" Dedi Jungkook ciddi bir tavırla, anlamaları için tane tane...

J hope güldü, "Şeftali hasat zamanı da değil ama şeftali bolluğu var bu aralar..."

"Şeftalime kimse sulanmasın heöy!" Diyerek herkesi uyarırken parmağını özellikle Yoongi'ye doğrulttu Taehyung.

"Ne zaman senin oldu? Söyle bakalım adı ne?" Diyerek karşıdan diklendi Yoongi, bunun üzerine.

"Adı... Imm... Şeftali işte!" Diye Taehyung cevapladığında sabrının son demlerini yaşayan Jungkook hariç herkes gülmeye başladı.

"Daha adını bile bilmiyorsun siktiğiminin şıpsevdisi!" Dedi Yoongi gülmekten ağrıyan karnını tutarak.

"Ya sen? Dün gece mesajlaştığın omegayla ne konuşuyordunuz da aptal aptal sırıtıyordun?" Diye Yoongi'ye hesap sordu, J hope dalga geçerek.

"Oğlum ben en azından omegam tatlı tatlı şeftali koktuğu için aklım başımdan gitti de adını unuttum. Sulanmıyorsunuz keserim alfa çükünüzü!" Tekrar uyarısını yaparken Taehyung, Jungkook duyduğu kokulu mokulu cümleyle çubuklarını masaya vurdu...

"Sokayım şeftaline! Şeftali şeftali! Yeter ulan!"

"Bak yengen hakkında doğru konuş! Rutta, sinirli falan demeyip dalacağım sonunda!" Dedi Taehyung ve olmayan bıyığının altından güldü.

Penisini kontrol ettikten sonra daha fazla dayanamayacağını anlayan Jungkook, son lokmasını sinirle ağzına atarken masadan kalktı. "Ne bok yersen ye ama dönerken beni ara! Bir şey isteyeceğim manavdan."

"Her şey var evde oğlum, ne isteyeceksin manavdan? İki gündür manav dilinden düşmüyor." Diye sordu Taehyung aynı Jungkook gibi ters ters konuşarak.

Herkesin içinde dile getirmek istemeyen Jungkook, "Ara işte!" diye sesini yükselttikten sonra mutfaktan çıktı.

J hope kıkırdayıp yanındaki Jin'in kulağına eğildi ve "Şeftali isteyecek bence." dediğinde ikisi birlikte kıs kıs güldü.

"Arabayı vermiyorsan bisikletle giderim!"

"Bisiklet benim, vermiyorum!" Dedi hemen Yoongi, ilk kez bisikletini sahiplenerek sonra arkasına yaslanıp zaferle güldü.

"Kimse bir yere gitmiyor! Ben bir şeyler alıp götürürüm tatlı şeftaliye." Dedi Namjoon, 'tatlı şeftali' derken yumuşayarak.

"Sen nereye bakalım?" Diye atladı bu sefer Seokjin.