Kimin alfası bu....

1.9K 162 313
                                    

Merhaba arkadaşlarr

Beni takip edin... Sınır falan koymuyorum ama hiç değilse takip edin olur mu muahh

Aşağıda kitapla ilgili önemli konu var düşüncelerinizi merak ediyorum bildiriniz...

İyi okumalarr 🤗


***

"Ruh eşim..." dedim ağlamaklı... 'Ya... İşte öyle...' "Jeon kurallarını takmam kaç?" diye sordum. Popişimi ovuşturuyordu. Karın kasları benim beyazlarımla bulanmış daha seksi duruyordu.

"Jeon kurallarını takmıyorum 3."

"Bir neydi? Bence artık söyleyebilirsin."

"Bir tabi ki sensin. Benim güzel omegam..." dedikten sonra beni kendine bastırarak sarıldı. 'Bir biziz... Biz önemliyiz... Hadi... Kalçalarını oynat...' Dur daha yeni boşaldık be!

"Şeftali... dayanamıyorum. Bir kere düğümlesem olmaz mı?" 'Ayol hiç olmaz olur mu... Düğümle alfam... Bebek ver bize... Bebek...' Yok bebek! Kalçasını altımda ufak ufak oynatmaya başladı. Sabırsızlığını hissedebiliyordum ama okulumu riske atacak bir şey yapamazdım.

"Alfam ben de son senemde olsaydım hiç durma derdim..."

"Biliyorum bebeğim. Doktora gittikten sonra tüm gece içinde kilitlenip sabaha kadar düğümleyeceğim. Sen kollarımda uyurken... Tanrım! Düşüncesi bile azdırıyor." dedi dişlerini sıkarak. Popişimi sardığı elleriyle beni hafif hafif ileri geri yaptırıyordu. Kulağımın dibinde içine sesli nefesler çekiyor ve benim ufaklığı da uyandırıyordu. 'Bebek isteriz... Okuluna...' dışkılı mışkılı küfür eden kurdum bir taraftan da zevke gelmeyi eksik etmiyordu. İçimde seğirerek iyice büyüyen alfa sikini hissederken duvarlarım geriliyordu.

"Jungkook yine mi? Senin azman için bir şeye gerek yok!" diyerek sızlandım ve kıs kıs güldü.

"Evet nefes alman yetiyor." Nefessiz kaldığımda olmuştu! "Şeftali... Bundan kurtuluşun yok. Hayatımı içinde geçirmek gibi planlarım var. Ya şu an seni düğümleyeceğim ya da sikeceğim. Sen seç... ama senin pembiş de büyümüş bak!" dedi ve elini karın kaslarını süsleyen menilerime sürüp penisime sardı. "Alfanı öp..." dedi başını koltuğa yaslamış zevk alan yüzüyle bakarken. 'Öp... Öp... Öp...' Ensesindeki saçlarına parmaklarımı geçirdim ve kucağında havalanıp dudaklarına kapandım.

Kalçalarımı iki yandan avuç içlerinde ezip vuruşlarına tekrar başladı. Piercinglerini istediğim gibi bol bol yalayıp çekiştirdim. Ağzının içine dilimi soktuğumda prostatıma vurunca inledim.

Birden kalkınca kollarımı boynuna sardım. Odama götürdü bizi. Yatağa bırakır diye beklerken sırtımı duvara yasladı ve kollarını dizlerimin altından geçirip beni üç kat yaparak domalttı.

Hızlı ve sert vuruşlarına hem kurdum hem ben deliriyorduk. Penisim aramızda ezilmese elime alabilirdim ama mümkün değildi. Ben de boşalabilmek için deliğimi kastım ve sikinin hissine bıraktım. Dudaklarımız ayrılmadı ama sikişmenin şiddetiyle öylece üst üste hareketsiz kaldı. Ağzımızın içine bağırmaya başladıktan kısa bir süre sonra boşaldık. İkimiz de çok fazla terlemiştik. Artık karnım menileriyle şişmiş gibi geliyordu. Suda oturmaya ihtiyacım vardı.

"Alfam... benim şişme küvetim var. Benimle yıkanmak ister misin?" diye sorduğumda hâlâ çatılı kaşlarını düzeltmemiş yavaş yavaş gidip geliyordu. Ulu kurtlar aşkına! Üç büklüm olmuşum burada dur artık! Bacaklarım... Hâlâ oradasınız değili mi? 'Orada orada... Korkma... Ahh...' Dansına devam et! Gerçi boşuna dans ediyorsun. Bebek gelmeyecek. 'Sen öyle san...'

Omega.app /JikookWhere stories live. Discover now