Omega.app /Jikook

Dopingim sensin

Merhaba bebişlerr

İyi okumalar 🤗

***

"Alfaya öpücük yok mu?" diye fısıldadı kulağıma. 'Var var... Olmaz mı... Öp alfamı...'

"Yok! Sen bana bağırdın..." dedim ama için için öpmemde dirensin, nazlandığımı anlasın istiyordum.

"Oyy benim nazlı omegam... Benim şeftali çiçeğim... Bir anda şey oldu. Sana mühür hediyesi versem beni öper misin?" 'Öper öper öper... Öp şu alfamı be...'

"Olur..." dedim kıkırdayarak.

"Hemen geliyorum." dedi beni koltuğa oturturken.

"Kutuyu da getirebilir misin? Bir de çubuk." diyerek arkasından seslendim. Kutuyu ve çubukları sehpaya bırakıp gülümseyerek önümde yere diklediği tablonun kenarından parşömen kağıdını yırtmaya başladı. Resmim her yırtılan kağıt parçasıyla ortaya çıkarken yüzünde beklenti dolu gülümseme giderek büyüdü. Yakından gördüğüm tabloyla ellerim yüzüme gitti. Bu kadar gerçekçi ve ince detaylarla işlenmiş olması, yeteneğine büyüledi.

"Alfam... çok güzel... Çok yeteneklisin. Şu detaylara bak..." diyerek elimi üzerinde gezdirdim."

"Sensin güzel olan. Omegaların kraliçesi..."

"Evet, buna baktıkça öyleymişim gibi hissettiriyor. Kendini alfaların kralı olarak gördüğünden mi böyle resmettin yoksa güzelliğimden mi?" diye sordum şirin bir gülümsemeyle kollarımı boynuna dolayıp. Önce burnumun ucunu öptü. Gülerek başını iki yana salladı.

"Güzelliğinden ama alfaların kralı da iyiymiş. Kralın mıyım cidden?"

"Kraliçen miyim cidden?" diye sordum ve bakarken gözlerini kızıllaştırdı. Başını onayla salladı.

"Öylesin kraliçem..."

"Kralım..." dedim uzatarak en övgüler yağdıran sesimle. Göğsünü kanguru gibi şişirirken gururlandığını ufak bir sesle ifade etti. 'Alfanın memesini mıncıkla...' Şapşal ve tatlı bir alfa vardı kollarımın arasında. Memesini mıncırırken "Isırırım ama..." dedim kıkırdayarak. Benim de göğsüm kabarmıştı ama mecazi anlamda. Benim için bu kadar emek vermesi, bu emeği beni bu kadar güzel resmederek vermesi... 'Alfaya en sevdiği şeyi ver ödül olarak...' Ne? 'Tabi ki popişini...' Bu kadar olayın üstüne seks yapmaz! 'Kahkaha... Sen benim alfamı hâlâ tanıyamadın...'

"Isır... Acıtmıyor ki dişlerin. Senin gibi onlarda minicik."

"Isırırken çıkardığın sesler öyle demiyor ama??"

"Zevkten o kraliçem, zevkten..." dedi ve dudaklarımızı birleştirdi. Ben koltukta otururken bacaklarımın arasında duruyordu ve öpüşmemiz derinleşirken zevkli sesler çıkararak ellerini popişime indirip sertçe sıktıktan sonra üzerine bir de şaplak yiyince ağzının içine sızlandım. Sanırım yapardı... 'Ben sana dedim... Ahh ah... Sakal bırakacağım yakında...' Tamam be! Anladık! Piercinglerini emip çekiştirerek ayrıldım.

"Benim hediyeme bakmadın."

"O kutuda yemek var sanıyordum."

"Ama sana yaptım, hediye..." dedim ve heyecanla gülümseyip son kez sesli sert bir öpücük bıraktı. Kutuyu, çubukları alıp yanıma oturdu ve belimi sarıp yan bir şekilde kucağına çekti.

"Bakalım benim kraliçem bana ne yapmış..." derken açtım.

"Şeftali çiçeğinden dolmamı yaptın?"