Cemre TUNA : 22 yaşındayım.mardinde doğdum ancak istanbulda yaşıyorum babam mardinden törelerden aşiretten beni hep uzak tutmaya çalışmıştı çünkü bir kızını töre kurbanı olarak ölmüştü. Ben ise en son mardine 20 yaşımda düğünümde terk edilmem üzerin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
●●●●●● Cemre ●●●●●● Geçen günlerde yaptığım şeyler hep aynıydı ya odamda cam kenarında dışarı bakıyorum ya terasa çıkıp sessizce oturuyordum... arada annem yasemin konuşuyordu ama ben hiç bi tepki vermeden dinlemeyi seçiyordum çoğu zaman, çünkü konuşsam hiçbir yararı olmayacaktı bunu anlamıştım.. düğünüme günler kala ben gittikçe ailemde uzaklaşarak kendi dünyamda yaşıyordum yada yaşamaya çalışıyordum....Kendim istediğim sevdiğim adam tarafından nikah günü terk edilmem ve şimdi ise töreye mahkum edilip düğünüm olacaktı....
Bugün aileler toplanacakmış annem gelip söyledi onlara davetliymişiz ne güzel değil mi ? evleneceğim kişiyi ailesini düğüne 2 gün kala tanıyacaktım.. annem tarafından hepsinin ismi başımda sırayla söylenmişti sanki çok umrumdaymış gibi. şimdi ise yasemin kıyafet seçimi yapıyordu siyah uzun düz elbise seçtim ve saçlarımı topladım yasemin zoruyla makyaj yapıp çıktım.
"hadi kızım baban seni bekliyor konuşacakları varmış orda görüşürüz"dediğinde Başımı salladım ve babama doğru ilerledim
"baba benimle konuşmak istemişsin" dedim soğuk bir ses tonuyla
"gel kızım hazırsan senle önden çıkalım" dedi arabayla yürüyerek kısa bir yolculuk sonunda mardini ayaklar altına alan harika manzaralı bi yere geldik Arabadan inip sakince koltuğa oturan babama eşlik ettim ve yüzüne baktım.
"sözümü kesmeden beni dinlemeni istiyorum kızım" diyince kafami salladım ve onu dinlemeye başladım..
"Zühal'imin ölümünden sonra her şeyden vazgeçtim ve seni buradan hep uzak tutmak istedim. Buranın katı kuralından uygulanması gereken törelerden ne kadar uzaklaşırsan o kadar iyi diye düşündüm. bunu sende bana her zaman söylemissindir bana" dedi bir süre susmuştu.
" Ama başaramadım kızım seni uzak tuttukça daha çok içine çektiğimi anlayamadım. aşiret toplantısında seni korumak için Faruk amcanın kızlarından birini almasını önerdim, ancak Adnan bey ve Faruk amcan Hakandan dolayi buna izin vermediği için sen seçildin. Karşı çıkmak istedim ama her iki aşirette düğün olmazsa kan davası devam eder ve intikam alınır dedikten sonra mecbur kaldım.... bi evlat acısını en derinlerde yaşadım... kendim için önemli değil ama sen ve Onurun ölmesini kaldıramazdım.." demisti sesi titreyerek
"mecbur kaldığım için kabul ettim Cemrem, sadece bunu bilmeni isterim ki gözündeki yaşı dindirmek için her şeyi yaparım ama bu kararı engelleyemem kızım" dedi sesi titreyek. Babamı, ablamın ölümünden sonra ilk kez bu kadar savunmasız ve çaresiz görmüştüm... Yüzüne bakarak konuşmaya başladım
" evet baba her zaman beni uzak tutmak istedin ama sende biliyordun ki birgün bu başıma gelecek. sadece ertelenmiş bi durumdu, ve inanki ablamın ölümünden sonra sizi kaybedemezdim bu evliliğin kabul etmemin nedeni de budur baba. ama bunu sakın unutma , senin kızın evlendiğin günde ölmüş sayılacak çünkü ablasının ölümüne neden olan aşirete ama farklı bi aileye gelin gidiyor. Yıllar önce bütün mardine karşı benden dolayı yüzün eğilmişti bunda öyle olmayacak baba bunu yaşatmayacam sana ama bunu sakın unutma BENDE TÖRE KURBANIYIM VE BENDE ABLAM GİBİ ZORUNLU BU EVLİLİĞE MAHKUM EDİLDİM..."dedim ve arabaya doğru yürüdüm
