ARAMIZDA BİTMEK BİLMEYEN BİR KAN DAVASI VAR

12.7K 479 10
                                    

●●●●●●●●●●
CEMREDEN
●●●●●●●●●●●
Karşımda silah çeken kişi benim sevdiğim adam mıydı!!

"inandın ve beni dinlemeyeceksin öyle mi? " dedim kırılmış olan sesimle,

"yeter artık bıktım bütün kirli oyunlarınızdan bana aileme zarar vermenizden bıktım" dedim bağırarak ve Demirin karşınına geçerek Silahı tam kafama doğru tuttum

" peki hadi öldür , öldür bu acı bitsin Hadi" babası demirin yanına geçecekken elimle Durdurdum

"Adnan bey sakın girmeyin araya, bırakın bitirsin namus davası diye tıpkı ablama yaptıkları gibi" dedim silahı elimle tutarak "Hadi Sende bana yap demir hadi öldür beni ne duruyorsun " dedim bağırarak. lale anne destan hala ve burcu içeri girdiğinde korkuyla hepsi bağırirken demir silahı indirdi ve hızla kolumdan çekmeye başladı

"yürü "dedi dışarı çıkarak engellemeye
Çalıştıkça daha fazla çekiyor ve canımı yakıyordu. Merdivenlerden sürüklenerek arabanın önüne hızla itip kapıyı açtı.

"demir dinle beni madem öldürmedin dinle " dedim yaşlı gözlerle.

"kes sesini gidene kadar ağzını açmayı bile deneme" kafama silahı tekrar dayadı "bin şu arabaya eğer itiraz edersen olacakları tahmin bile edemezsin " dedi korkutucu bir şekilde.
Ben bu adama beslediğim onca duyguyu sadece dakikalar içinde nasıl yok edebileceğini görmüştüm. Silâhı tutan kolunu hızla iterek arabanın kapısını sertce açıp arabaya binerken . Beni zaten öldürmekten beter bir hale getiren bu adam daha fazla neler yapacaktı.....

Arabayi deli gibi hizla kullanirken Şehirden uzakta bir yere gelmiştik. Daha önce görmediğim terkedilmis bir konaga benziyordu.

"niye geldik buraya" dedim sert bir şekilde. Demir oldukça sinirle "in aşağıya" dedi yüksek sesiyle.

"demir lütfen dinle anlatayım " dedim bu şansı son kez vermek istedim. arabanın kapısını sertce açıp

"sana in aşağıya dedim" diye bağırınca gözlerine baktığımda gördüğüm o nefret ile Kolumdan tuttu hızla eve sürükledi kapıyı açtı ve beni içeri girer girmez odanın ortasına fırlattı ve eğilerek yüzümü kaldırıp çenemi sıktı

"demek sana dokunmama izin vermeme nedenin daha önce evlendiğin için öyle mi cemre hanım" dedi hiddetle.

"demir ben evlenmedim gerçekten bak dinle ben nikah günü" sözümü tamamlamama izin vermeden elini havaya kaldırdı

"sakın sakın bana yalanlarını uydurma duydun mu" dedi bağırarak odanın içinde dönmeye başladı .

"Fırat, eski arkadaşın ha ortağınız öyle mi cemre hanım? sen daha neler saklıyorsun daha bilmediğim ne var hakkında" dedi beni gelip kollarımdan tutup sarsarak "ama hayır bu sefer dinlemeyecem seni" diyip kolumdan tuttu ve yukarı odaya sürükleyip yatağın üzerine fırlattı ve üzerime doğru çıkıp gözlerimin içine baktı. bileklerimi başımın üzerinde sabitledi korkuyordum bana istemedigim birseyi zorla yapmasından.

"canımı yakıyorsun demir lütfen bırak" dedim hareket etmeye çalışmıştım ancak mümkün değildi.

"onu seviyorsun değil mi onun için benimle mutlu değilsin, onun için sana yakın olmamı istemiyorsun,sana dokunmama dahi izin vermiyorsun çünkü başka birine aitsin" dedi gözlerindeki öfke bana mıydı yada düşündüğü iğrenç fikirlerden dolayı mi bu derece şiddete reva görüyordu bana.
Gözlerimden yaşlar akarken gözlerine sabit bir halde baktım

" bu söylediklerine çok pişman olacaksın Demir çok, bırak dinlemiyorsun sen beni suçluyorsun sadece"diyince aniden üzerimden kalktı ben yataktan hızlıca doğrulurken, odadaki büyük vazoya vurarak yere düşmesine sebebiyet vermesini umursamayarak kapıyı çarpıp çıktı odadan.
Ben yere çöktüm çaresizce alt kattan gelen bardak kırılması ve bağırma sesleri iyice korkmama ve gözyaşlarımin daha çok akmasina neden oluyordu

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin