21.BÖLÜM

1.8K 88 9
                                    

Bölüm şarkısı: Nilüfer-Ta Uzak Yollardan

YAZAR

İlgi yatağına uzanmış sevdiği kitabı okuyordu. Ablasının gelmesini beklerken vakit çok yavaş geçiyordu ve İlgi de vakit öldürmeye çalışıyordu. Fakat bugünün özel bir gün olduğunu unutmuştu.

Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı. İlgi koşarak odasından çıktı. Kapıyı açtığında ablasının elinde, üzerinde 12 yazan, ufak da olsa mutlu olabileceği bir pasta beklemiyordu. Şaşkınca ablasına baktığında dank etti. Bugün doğum günüydü.

"İyi ki doğdun kardeşim." İpek heyecanla konuşunca, İlgi daha fazla dayanamadı ve ablasına sıkı sıkı sarıldı.

Beraber içeri girdiklerinde İpek bu sefer odasına çıktı. Elinde kocaman bir hediyeyle duruyordu.

"Bu ne abla?" Diye sordu İlgi.

"Hediyen ablacım." İpek'in cevabı onu mutlu etmişti.

"Gerçekten mi?" İpek başını salladı.

Hediyeyi İlgi'ye verdi. İlgi açmadan önce ablasına bir kere daha sarıldı. Daha sonra kucağındaki hediyeyi açmaya başladı. Açtıkça ne olduğunu anlıyordu. Gözleri dolmuştu.

"Yaa, abla," dedi. Gitarı tamamen çıkarıp kucağına koydu.

"Çok teşekkür ederim." Günün geri kalanını beraber geçirirken son günleri olduğunu ikisi de bilmiyordu.

🎀🎀🎀

Pars evden mutlulukla çıktı. İpek'i görmeye gidecekti. İsmini bile bilmiyordu oysaki. Yine aynı yere gittiğinde ağlayan bir İpek görmek bekledikleri arasında yoktu.

Tereddüt etsede yavaş adımlarla yanına yaklaşıp oturdu. İpek hıçkırıklarının arasından yanına aniden oturan adama baktı.

Saniyelerce baktı.

"İyi misiniz?" Diye sordu Pars. İpek başını iki yana salladı. İpek'in hıçkırıklarıçekişlere dönmüştü.

"Kimsiniz?" Diye sordu gözyaşlarını silip.

"Öylesine biriyim." İpek bakışlarıni ona çevirdi.

"Neden yanıma geldiniz. Tanışıyor muyuz?" İpek bilerek sert konuşmaya çalışıyordu. Çünkü hiç tanımadığı bir adam aniden yanına oturup ona iyi olup olmadığını soruyordu.

"Ağlayan bir insan görünce yardımcı olmamam için bir sebep yok. Ve, tanımıyoruz."

"Değilim. İyi değilim." Dediğinde Pars hızlıca konuştu.

"Yardımcı olabileceğim birşey vardır umarım." İpek'in gözleri yeniden doldu.

"Sadece biraz beni dinler misiniz? Anlatacak kimsem yok. İstemezseniz anlarım gerçekten." Bunun yanlış olduğunu bile bile sormuştu İpek. Fakat bir yanlış onlara güzel bir ilişki sunmuştu.

"Dinlerim tabii ki."

"Kendimi çok yorulmuş hissediyorum. Sanki biri bana dokunsa yıkılacak gibiyim. Benim sorumluluğum altında olan biri var. Ya ayrılırsak da tek kalırsa. Ne yapar o zaman? Daha küçücük. Aynı zamanda kendime de bakmalıyım. Ama vakit kalmıyor. Keşke biri olsa da bende ona yaslansam. Kaldım böyle. Herşey üst üste gelirken ben duvar gibiyim. Dedim ya biri dokunsa yıkılacak gibiyim diye. Herkes dokunuyor o duvara ama duvar o kadar güçlü yapılmış ki yıkılmıyor. Sonra zaman geçiyor. Duvar hasar görüyor. Ve şimdi yıkılmak üzere. Çok yoruldum." Dediğinde Pars'ın kalbi acıdı. Sevdiği kadın nasıl kaldırmıştı bu kadar şeyi. Bu cümleleri kurmak bile cesaret isterken o nasıl perişan bir halde söylemişti.

İLGİ/GERÇEK AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin