27.BÖLÜM

1.2K 80 45
                                    

"Hadi annecim, üstünüzü değiştirin gelin. Misafirler de birazdan gelir. Kalanları ben hallederim." Annemin bizi odama yollamasıyla elimdeki tabağı tezgaha bıraktım.

Babaannem, dün misafir geleceğini söylemişti. Biz de sabah erken kalkıp hazırlık yapmıştık. Şimdi ise gelmelerine 15 dakika gibi bir süre vardı. Güneş'lr beraber hızla odaya çıkıp önceden ayarladığımız kıyafetleri giydik.

Ben beyaz sevimli bir crop, kırmızı uğurböceği deseninde bir etek seçmiştim.

Güneş de siyah bir crop ve mavi, çiçek desenli etek seçmişti. Hızlıca üzerimize değiştirdikten sonra, rimel ve nude tonlarda bir ruj sürdük.

Normalde çok küpe takmazdım ama bu kombine kırmızı küpelerim çok yakışmıştı.

Mükemmel ev terliklerimizi de giydikten sonra aşağı indik. Tam da biz indiğimizde zil çaldı.

Galiba yine isteme olacakmış gibi dizileceğiz. Off.

Bir gün gerçekten birini habersiz isteyecekler diye korkuyorum İlgi.

Bende Pakize.

Dedem kapıyı açtıktan sonra çok kalabalık olmadığını gördüm.

Babaannem ve dedemle yaşıt bir çift girdi önce içeri. Herkesi tanıyor olmalılar ki Güneş ve bana gelene kadar hepsiyle selamlaştılar.

Kadın ve adam ikimizin önünde yan yana durdu. Güneş'le kısa bir bakışma yaşayıp tekrar onlara döndük.

"Merhaba kızım, Keriman ben. Bu da kocam Serhat." En azından düşündüğüm gibi ters davranmamıştı.

"Memnun oldum efendim. İlgi bende." Benden hemen sonra Güneş konuştu.

"Güneş." Dedi.

Kadın anlamamış gibi suratıma baktı.

"Kız öyle isim mi olur? Değişik değişik şeyler." Kadının konuşma tarzı beni güldürürken.

"Sanırım varmış, ki bana bu ismi koydular." Keriman hanım benden sonra Güneş'e yöneldiler.

Düşündüm de, Keriman da çok normal değil sanki.

Serhat Bey'de eşi gibi Güneş'e yöneldi.

Onların ardından orta yaşlı bir adam ve kadın durdu. Sanırım bunlar da anne ve babamla yaşıttı.

"Yağmur ben." Kadının elini sıktım. Naif ve hoş bir sesi vardı. Ardından arkasındaki adam elini uzattı.

"Salih." Dedi.

"Memnun oldum, İlgi." Dediğimde Yağmur Hanım annesinin aksine, yani sanırım Keriman hanım annesi oluyor. Çünkü Salih Bey'le hiç benzemiyorlar. Neyse işte, annesinin aksine,

"İsmin çok hoşmuş." Dedi.

Ona da Barkın'a dediğim gibi 'E ben taşıyorum o ismi. Herhalde güzel olacak.' diyemedim. Teşekkür etmekle yetindim.

Şimdiden 4 kişi oldu, bakalım kalabalık değil dedim ama ne çıkacak, işin sonunda.

Onların ardından, 12-13 yaşlarında bir erkek çocuğu sadece baş selamı verdi. Aynı şekilde karşılık verip başımı kaldırdığımda gördüğüm kişi karşısında şok oldum.

Arabacan.

Yani çarpışan arabalardaki çocuk.

Gerçekten bu kadarı da tesadüf olamazdı.

Şaşkınca suratına bakarken onun da benden pek bir farkı yoktu.

Sadece,

"Hoşgeldin." Demekle yetindim. Kafasını iki yana sallayarak bana baktı, sonra ise hiçbir şey olmamış gibi,

İLGİ/GERÇEK AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin