without me

9

kizlarrr ficin cokta okunmasi onemli degil eger aktif okuyan kisiler yorum yaparsa ben bu fici her gun birkac kez guncellerim zatenn🙇🏻‍♀️🙇🏻‍♀️🙇🏻‍♀️INANIN SADECE DUSUNCELERINIZI BENIMLE PAYLASIN ANLASTIK MII?????🙋🏻‍♀️🙋🏻‍♀️🙋🏻‍♀️🙋🏻‍♀️😴😴🧚🏻‍♀️

*gunun ikinci bolumudur elimde tek bi taslak kaldi maalsef ☹☹☹☹

☆

Jimin, Hoseok ve Seokjin ortak bir aramadaydı. Hoseok akşam yemeği yerken - Seokjin işe gitmek amaçlı sabah kahvaltısı yapıyordu. Aralarında saat aralığı bulunuyor ve telefon ekranından Jimin onları izliyordu. O da kendi evinde, giyinme odasında üstüne tuttuğu siyah takımlar ile fikir yürütmelerini istiyordu ama ikisinin de ağzı doluydu.

"Sizi neden aradım ki gerçekten?" diye göz gezdirip - boy aynasına döndü. Rahat bir şeyler mi giyse yoksa ciddi bir takım elbise mi? Tamamen kararsız şekilde yansımasına bakıyordu omega. "Aile yemeği konusunda ciddi misin?" Seokjin yeni sıkılmış elma suyunu yudumluyordu. "Zaten ilişkimiz fazlası ile ciddiyet boyutuna ulaştı." İç çekip düşünür gibi yaptı. "Yani biraz tabi ama - gitmem yanlış mı anlamadım?"

"Hayır." diye yükseldi Hoseok. "Seni düşünüp çağırmaları çok tatlı ayrıca."

"Dolaylı olarak büyük Jeon'lar tarafından çağrıldım. Bayan Jeon biraz ters birisi." Jimin ofladı. "Bu gece sıfır kaos ile o yemeği atlatabilir miyim? Ya da direkt Jungkook'a gelemeyeceğimi söylesem olur mu?"

"Geleceğini söyleyip şimdi vazgeçersen çocuk üzülebilir!" Hoseok'un sözleri üstüne dudakları büzüldü. "Jimin -" Büyüğünün üzerine gözleri telefon ekranına döndü. "İçinden ne geliyorsa onu yapalım!" dedi güven verircesine.

"Gitmek istiyorum." dedi Jimin sızlanarak. "Ailesini merak ediyorum, iki klan ailesine bağlı Jungkook ve kocaman bir aileye sahip. Nasıl insanlar, sosyal medya da yansıttıkları gibi mi? Ya da ne bileyim en basitinden nasıl bir aile de büyüdü. Gavin de öyle, nasıl bir aile de büyüyecek? Birazcık merak ediyorum."

"Doğal," dedi Jin. "İlerideki hayatını birlikte geçireceğin bir insanı tanımak istemen doğal."

"Çocuğa cevap bile vermedi!"

"Bir anda söyledi ama o da! Üstümdeki ketçap lekeleri ne kadar korkunçtu biliyor musunuz ya?"

Seokjin iki arkadaşın birbirine bağırmasına güldü. "Bana gelişmeleri haberdar et. İşe gitmem gerek!"

"Hyung," diye sızlandı ikisi de. "Öptüm ikinizi de, tekrardan konuşuruz." diyerek aramayı sonlandırdı alfa ve iki arkadaş birbirine baktı.

"Ne cevap vereceksin?" diye sordu Hoseok ekrana yaklaşırken.

"Düşünmem için zaman verdi -" Tekrardan boy aynasındaki yansımasına baktı. "Ne giymeliyim sence?" diye sordu diğer yandan. "Siyah giy, kumaş pantolonun var diye hatırlıyorum içine normal bir tişört giyip Bayan Park'ın aldığı beyaz düğmeli siyah ceketi de üstüne al."

"Olur mu?" dedi düşünceli şekilde. "Ne zaman buluşacaksınız?"

"Saat sekizde yemek olduğunu söylediler." Gözleri telefon ekranındaki saati bulduğunda yediye geldiğini gördüğünde - "Siktir ya." dedi kendi kendine. Ardından koşar adımlarla pantolan askılıklarına ilerledi. "Eee söylesene ne cevap vereceksin?"

"Hoseok," diye bağırdı Jimin. "Düşünüyorum hala. Düşünme aşamasında falanım."

"Çok ciddi bir soru," Hoseok kıyafet dolabına bakarak konuşuyordu. Jimin ise pantolanu giyinmiş siyah tişört arayışına girmişti. "Mantıksal olarak bunu düşünüp sormuş olması gerekiyor sana. Yani gerçekten istiyor olmalı, ortada aile bağı var acaba bunun için mi ki sadece? Ya da etkilendin mi senden? Neden bunları ben düşünüyorum ki? Kafa patlatacak olan sensin!"