31. (f)

1.7K 261 160
                                    

Gavin, 18 yaşında

Gavin, güzel yetiştirilmiş bir çocuktu. Jungkook ve Jimin onu bu dünyanın tüm kötülüklerinden korumak adına her şeyi yapmıştı. İyi bir eğitim alması için çok uğraşmışlardı. Jimin kendini asla eksik hissetmesin diye küçük alfaya çok yardım etmişti.

İlkokula başladığı zamanlar, iki yetişkin için zordu. Çünkü Gavin ayrılmak istemediği için saatlerce ağlamıştı. Aslında buna sınıf arkadaşlarının etkisi olabilirdi. Jimin'e sarılıp, "Ben seninle kalmak istiyorum baba." diye söylenmeleri olmuştu okulun bahçesinde ve iki yetişkin de buna ne yapacağına bilememişti. Daha sonrasında okula alışması için Jimin ve Jungkook, okulun kapısında beklemişlerdi. Gavin bunu güven verici bulduğundan ortama alışması daha kolay olmuştu.

Ortaokul ㅡ Gavin'in artık büyüdüğü bir dönemdi. Okulu ve sınıf arkadaşları değişmişti ama buna kolayca alıştı. Jimin, onu her gün okula bıraktı ve çıkışlarında Jungkook aldı. Böyle bir döngüydü. Çalışkan ve sınıfın en iyisiydi. Babalarını ödülleri ile gururlandırıyordu her seferinde. Bu yüzden Jimin, evin köşesinde ona yer ayırmıştı.

Liseye başladığında, iki yetişkinde bir şeylerin çok değiştiğinin farkındaydı. Çünkü Gavin tam anlamı ile büyümüştü ve çoğu ihtiyacını artık yardım almadan hallediyordu. Okula babaları bırakıp almıyordu. Bu biraz Jungkook'u tedirgin etmişti ama Jimin, "Sonuçta büyüyor. Bırak alışsın." dediğinde içi biraz olsun rahatlamıştı. Lisenin sonuna kadar, çalışkan bir öğrenci olmaya devam etti Gavin. Ailesini gururlandırdı, yüzündeki gülümseme hiç eksik olmadı ama sınav yılında bir şeyler değişmişti.

Bunu Jimin fark etmişti.

Tam olarak ne olduğunu anlamamıştı ama Gavin'in gelip konuşmasını bekliyordu.

Jimin için yıllardır alışık sıradan bir gündü. İşinden gelmiş, ailesi gelmeden akşam yemeği hazırlıyordu. Gavin'in dersi bitmiş olmalıydı. Birazdan gelirdi ve daha sonrasında ikisi Jungkook'u beklerdi birlikte.

Ama kapı anahtarla açıldığında, Jimin ellerini siyah beze silerek mutfaktan çıktı. "Geç içeri." Jungkook'un sesini duyduğunda kaşları çatıldı omeganın. Gavin başı öne eğik bir şekilde eve girdiğinde, odasına doğru adımlamak adına Jimin'e bakmadan yürümeye çalıştı. "Bebeğim," dedi telaşla Jimin. "Yüzüne oldu senin?"

"Yok bir şey baba,"

"Yok bir şeymiş. Oturma odasına geç, geliyorum birazdan. Anlatacaksın bana neler olduğunu da sınıf arkadaşlarınla kavga etme sebebin neymiş bir bakalım senin." Jungkook, Gavin'in çantasını dolabın içine koydu ve üstündeki ağırlığı çıkarmakla meşgül olduğunda, Gavin'in konuşmasını dinledi.

"Baba," dedi sinirle Gavin. "Haklı olan benim. Neden bana kızıyorsun?"

"Seni böyle mi büyüttük biz Gavin? Kavgalara bulaş, sınıf arkadaşlarınla birbirine düş diye mi?" diye aynı şekilde söylendi Jungkook.

"Jungkook," diye uyarıcı bir tavır takındı Jimin.

"Onu hiç koruma Jimin," Jungkook homurdandığında omega oğluna döndü. Dudak kenarı patlamıştı ve parmak boğumları kızarıktı. Saklıyordu Gavin elini. "Şirkette aranıyorum müdür tarafından, oğlunuz Ju Klanın oğlu ile kavga etti. Gelebilir misiniz diye, bakıyorum eli yüzü dağınık ve karşı tarafta bundan daha beter."

"Annem hakkında konuştuklarında susup yerimde mi otursaydım?" Gavin bağırdığında Jungkook derin bir nefes aldı. "Ben seni böyle yetiştirmedim. Ne olursa olsun kavga çözüm değildi. Bana söyleyecektin. Gelip bana söyleyecektin bunu ve ben halledecektim."

without meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin