28

1.6K 250 141
                                    

selamm!! daha cok icsel catismalarin oldugu bir bolum,,, yani her iki tarafinda acik acik konustugu sahneler yazdigimi dusunuyorum??? 27 benim icin gecis niteliginde olan bir bolumdu,,, asil bu bolum tum soru isaretlerinizi ortadan kaldirir diye dusunuyorum. yine de akliniza takilan olan yerler olursa bolum sonunda bulusalim🏋🏻‍♀️ cook yorum bekliyorum,,, kactim ve keyifli okumalar<333

dipnot;;; içsel çatışmaları çok betimleme yapmadım çünkü,,, öyle uzun paragraflar benim canımı sıkıyor sğeldşdşdp o yüzden konuşma içerisinde... gibi bir dipnot işte











Jungkook bazen çok düşünürdü. İşi hakkında, oğlunun geleceği hakkında. Taehyung ve Namjoon'un anlaşmalar için yürüttükleri fikirleri düşünerek ölçüp tartardı. Mingyu ve Eunwoo'nun saçma istekleri üzerine düşündüğü bile olurdu. Annesinin arayıp eve yeni bir eşya almak istediğinde fikrini sorduğunda bile düşünür ve öyle cevaplardı. Babası ve dedesinin kavga ettiklerinde, kimin daha haklı olduğunu çıkarım yapardı.

Ama Jungkook ㅡ konu ilişkileri olunca düşünceleri arasından çok çıkamazdı. Çünkü alfa, bazı şeyleri kendine itiraf edememişti. Belki bu onun geç kalmasını sağlamıştı ama Jungkook, omeganın öylece çekip gitmesine izin veremezdi.

Jimin evden çıktığında Jungkook ne yapacağını bilememişti doğrusu. Oturmalı mıydı bir yere? Ya da yanına ağlayarak gelen oğluna sarılıp teselli mi etmeliydi? Jungkook'a kim sarılıp güven verici sözler söyleyecekti? Birlikte yaşadıkları evde sadece birkaç saat devirebilmişti bu yüzden. Duvarlar üstüne üstüne gelmiş, ferah evin havası onu boğmuştu. Gavin zaten aralıklı ağlamalarından dolayı, Jungkook ne yapacağını bilemediği için soluğu Taehyung'un evinin önünde aldı.

Oğlunu ikinci kez bırakma peşinde değildi. Tek düşüncesi Jimin neredeyse bulup ㅡ kendini dinlemediği için açıklamaktı. Çünkü Jungkook konuşmamıştı ki, izin bile verilmemişti. Ya da alfa Jimin'in beklenti dolu gözlerini fark edememişti ama bunların şu an için bir önemi yoktu. Jimin ortada yoktu ve Jungkook onu bir an önce bulmalıydı.

Dinlesin, düşünsün ve öyle terk etsin.

Jungkook'un, omega ile birlikte yaşama düşüncelerinden sonra kendi kişisel evini kapatmıştı ama ilk durağı o ev oldu. Kapısını ne kadar çaldığını bilmiyordu ama artık kattaki komşuların çıkıp, "O ev bir aya yakın kapalı." sözlerinden sonra ikinci durağı Kim Malikanesi oldu.

Arabanın tekerlekleri asfaltın üzerinde iz bırakırken, kapının önünde gece nöbetçiliğinde olan alfalar ㅡ gece yarısında bu kadar aceleci gelen kişinin tabiki kim olduğunu merak etmişlerdi. Jungkook arabanın kapısını kapatma zahmetinde bile bulunmadı. Farlar malikanenin bahçesini aydınlatıyordu, açık kapıdan dolayı arabanın iç ışıkları yanıyordı ve Jungkook kendisine açılan kapıdan hızlı adımlarla girdi ve peşinden koşturarak gelen alfanın, "Efendim. Bay Kim'e haber haber vermemi bekleyebilir misiniz?" diye telaşını görmezden geldi. Şu an kimseyi dinleyecek halde değildi.

Kapıya ulaşan merdivenleri çıktı ve zile bastı. Merdivenlerin ucunda korumalar üşüşmüş, Jeon varisinin bu kadar telaşlı kapıya dayanmasına bir anlam vermeye çalışıyorlardı. "Efendim," dedi başka bir koruma. "Uyuyorlardır, saatin farkında değilsiniz. Lütfen sabah gelin." Jungkook ardı ardına zile basıyor ve diğer eliyle kapıyı yumrukluyordu.

"Bay Jeon," dedi yalvarırcasına bir başkası. "Efendim lütfen ㅡ" Evin ışıkları yanmaya başladı. Bahçenin ışıkları yandı ve her şey gözle görülür oldu. Jungkook bir adım geriledi. Kapının açılmasını bekledi.

without meWhere stories live. Discover now