27

1.8K 263 223
                                    

bu bolum birazcik kalbinizi kirabilir🙇🏻‍♀️

diger yazdigim bolumlere gore cok uzun oldu o yuzden gec kaldik birtikk😴 ama geldim<333 yorumlariniz cok mu dustu bana mi oyle geliyo ama okurken lutfen dusuncelerinizi benimle paylasin olur mu💌 keyifli okumalar!!!!🧚🏻‍♀️











"Evet ㅡ bir, iki, üç!"

Ne olduğunu sorarsanız eğer, Jungkook üç bardağa ballı süt koyuyordu. Asıl amaç Jimin'in yeni işini kutlamaktı. Dışarıda bir mekanda yer ayırtmıştı cumartesi akşamı için ama Jimin bunu istememiş ve evde olmalarını istemişti. Gavin'in yanında başka bir içecek içemeyecekleri için, çünkü alfa çok meraklıydı ㅡ o yüzden ona uygun bir şekilde ballı süt içmeye karar vermeleri biraz komikti.

Gavin, kendisine uzatılan bardağı aldığında Jimin'e döndü ve ㅡ "Bu senin için baba." diyişi ile omega elini kalbine götürmüştü. "Çok teşekkür ediyorum ve bunu kabul ediyorum." Bardağı iki eliyle sıkıca tutuyordu ve bu tatlı bir görüntüydü. Hazır kurabiyeler, elmalı turta, birkaç cips paketi ve jelibonlar.

Jungkook, yeniden bir bardağı oğluna uzattığında Jimin bardaklarını tokuşturdu. "Baba," dedi Gavin. "Benim sana bir hediyem var," Jimin yarısına geldiği bardağı masanın üstüne koyup ㅡ "Benimde sana varmış o zaman." dedi. Bu Gavin'i heyecanlandırmıştı. "İlk önce hediyemi ben vereceğim ama," Jimin onu onayladığında alfa oturma odasından koşarak çıkıp odasına doğru gitmişti.

"Süt içtiğime inanamıyorum," Jungkook yüzünü buruşturup bir iki yudum aldığı bardağı masanın kenarına koymuş ve omeganın yanına oturmuştu. "Çok meraklı bir şeylere, o yüzden ona ayak uyduruyoruz ya." Kolunu omeganın beline sardığında kendine çekti. "Gerçekten meraklı ve ne yapacağımızı bilmiyorum," diyerek Jungkook başını omeganın omzuna yasladığında Gavin yeniden oturma odasına gelmişti.

Jimin'in önünde durup küçük hediye paketini omegaya uzattı. Jungkook, Gavin'i kucağına aldığında Jimin paketi açıyordu. "Babamla birlikte seçtik," dedi Gavin. Gümüş bir bileklikti ve pembe çiçeklerle süslenmişti zincir. "Bileğindeki izlere benziyordu," diye açıklama yaptı Gavin. "Hem anlamı da varmış ama ben pek anlamadım onu." Jimin gülümseyerek oğluna baktı.

"Seni var ya," diyerek yanaklarını öpmüştü hızlı hızlı. "Teşekkür ederim. Her zaman takacağım bir bileklik ve her daim seni hatırlayacağım." Jimin kutusundan çıkarıp bilekliği onlara uzattı. "Madem siz aldınız. Siz takın bunu." Jungkook, Gavin'e yardım ederek ruh bağının oluştuğu bileğine gümüş bilekliği taktılar ve Jimin, küçük alfayı yeniden öpmüştü.

"O zaman sıra benim hediyemde," dedi ve arkasını dönerek yastığın arkasına sakladığı paketi çıkardı. "Aslında doğum gününde verecektim ama işçiliği yetişmedi ve bugüne kaldı." Paketi Gavin'e uzattığında, alfa eline almış ve hızlıca açmıştı. "Bu benim bilekliğime benziyor," diye açıklama yaptı Jimin. "Bana da küçükken babamın hediyesiydi. Aynısını sana yaptırdım." Gavin'in elindeki bilekliği alıp bileğine taktı, onun gibi. İsminin baş harfleriydi. Küçük ama değerliydi. "Harflerin arasında doğum tarihin yazıyor," Bilekliği düzeltip Gavin'e baktı. "Umarım hayatın boyunca çıkarmayacağın bir bileklik olur senin için."

"Hiç çıkarmayacağım ki baba," dedi Gavin bileğini göğsüne yaslarken. Jimin gülümsedi. "Sevindim o zaman."

"Bana?" diye soran Jungkook'a baktı.

without meWhere stories live. Discover now