11

2.3K 272 178
                                    


bolumun cogunu gece yazmistim o yuzden kontrol edemdigim yerler olabilir. son kismi hizlica tamamlayip atiyorum 🙋🏻‍♀️

keyifli okumalar 💗










Jungkook, Jimin ve Gavin sahil yolundaki bir marketin önünde durduklarında alfa arabasını park etmek ile uğraşırken ikili ondan önce markete girmişti. Jimin bir market arabası çekerken Gavin de yanındaydı. "Sence hangi reyondan başlayalım?" diye sordu omega küçük alfaya dönerken.

Gavin omuzlarını silkti ve gözleri marketin girişine takıldı. Jimin onun kabusların etkisinde olduğunu hissediyordu. Çünkü alfanın üstündeki feromonlar bunu gösteriyordu. "Gavin," dedi Jimin alfanın önünde dizleri üstüne çökerken. "Bugün sadece eğlenelim olur mu?" Gavin omeganın gülümseyen yüzüne bakarken başını eğdi. "Ne oldu?" Jimin kolları arasına çekerken onu Gavin yeniden omuzlarını silkti.

"Jimin?" Yanlarına yaklaşan baba alfa ile omega ayağa kalktı. "Sorun ne?" diye sordu Jungkook. "Ben, bilmiyorum." Jungkook, Gavin'i kendine döndürüp kucağına alırken - Gavin babasına sarıldığında Jimin saçlarını karıştırdı. "Üstüne gitmeyelim." dedi Jimin alfaya bakarken. Ardından reyonlara çevirdi adımlarını.  Jungkook onu takip ederken omega raflardan sadece birkaç saat için yapacakları piknikte ne yenilenebilir onu inceliyordu.

Sessizce raflardan seçtiklerini market arabasına koyarken Jimin biraz üzgündü. Bunu böyle hayal etmemişti ki, Gavin için eğlenceli olabileceğini - kafasını dağıtabileceği bir aktivideydi alışveriş ama alfa babasına sıkıca sarılarak tüm alışveriş boyunca da hiç konuşmamıştı. Jungkook bazen - "Ne istiyorsun?" tarzı sorular sorsa da omuzlarını silkmişti sadece.

Jimin de Jungkook'a sorarak alışverişin sonuna geldiklerinde Gavin'i yere indirdi alfa ve cebinden cüzdanını çıkardığı sırada - "Ben ödeyeceğim." dedi omega. "Bizim için uğraşıyorsun, ben öderim." Alfa da karşılık verirken aldıklarını kasadan geçiren çalışan ayaküstü hesabı ben ödeyeceğim tartışmasına giren iki kişiye baktı. "Yani Jungkook?" diye sordu Jimin. "Her şeyi ben aldım ben ödeyeceğim. Uzatma." Önüne dönüp kartını çalışana verip şifresini girdi ve aynı zamanda aldıklarını poşetlere yerleştirirken çalışana teşekkür etti.

"Ama bunları sen taşıyabilirsin," Jungkook cüzdanını ceketinin iç cebine koyarken tek kaşını havalandırdı ve omeganın gülümseyen yüzüyle karşılaştı. Ardından poşetleri eline alıp rahatlıkla marketten çıkarken Gavin babasını takip ediyordu. Jimin de arkalarından ikisini.

Omega omuzları düşük ve hüzün kokan feromonları hissediyordu alfanın. Sadece nedeni kabuslar mıydı? Jungkook evden çıkarken iyi olduğunu söylemişti ama Gavin hiçte iyi gibi gözükmüyordu nedense. Birlikte park edilmiş siyah arabanın yanına geldiklerinde - Jungkook poşetleri bagaja yerleştirmek için uğraşırken Jimin de Gavin'i arka koltuğa oturtmuştu. Diz çöktü ve kemerini düzeltti alfanın. "Özür dilerim," dedi Gavin.

Jimin ona bakarken - "Neden özür diliyorsun ki bebeğim?" diye sordu. "Sizi üzdüm sanırım o yüzden." Jungkook onları duyuyordu ve ikisini yalnız bırakmak için bagaj kısmında oyalandı. "Hayır neden böyle düşündün?" Gavin parmakları ile oynadı. Bunu utanç duyduğu zamanlarda yapıyordu genelde. Jimin bunu fark etmişti. "Bilmem. Öyle düşünmüş olabilirim." Jimin alfanın sözlerine gülümserken ellerini tuttu. "O zaman yanlış düşünmüşsün. Beni üzmedin asla."

"Peki," dedi Gavin. "Size bir şey sorabilir miyim?"

"Tabiki sorabilirsin." diye cevapladı Jimin onu.

"Bana üzülüyor musunuz?" Jimin bu soru karşısında şaşkınlıkla kirpiklerini kırpıştırdı. "Yani üzüldüğünüz için mi benimle ilgileniyorsunuz sürekli?" Jungkook bagajı sertçe kapattığında oğlunun yanına geldi. Açık kapıdan iki yetişkin küçük alfanın sorusu karşısında ne diyeceğini bilemedi ama hızlı toparlayan Jimin oldu. "Hayır tabiki - bu da nereden çıktı Gavin?" diye sordu.

without meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin