3.Bölüm "Değişim"

1.5K 95 14
                                    

Hayat çok garipti. Sadece birkaç gün önce yaşadığım hayatın içinde kaybolduğumu hissediyordum. Hayallerim vardı ve Rıfat hayatımızda olduğu sürece de o hayallere uzak olduğumu biliyordum. Beni üniversiteye yollamayacağı gün gibi ortadaydı. Şimdi ise bambaşka bir dünyanın kapılarını aralamıştım. Sahiden bir servetim mi vardı şimdi? İyi bir üniversitede okuyabilecek miydim? İnanması çok güçtü. Öyle bir hayatın içinde eğreti durabilirdim. Bu hepimiz için geçerliydi aslında. Babamı kaybetttiğimde çok küçüktüm ve o günden sonra benim için hiçbir şey yolunda gitmedi.

Annem, babamın ölümünden tam dört yıl sonra Rıfat ile evlenmişti. O zamanlar bunun ailemizi toparlayacağına inanıyordum. Ergenliğe yeni girmiştim ve bütün karamsarlığıma rağmen annemin mutluluğu hak ettiğini düşünmüştüm. Onlar evlendikten bir yıl sonrasına kadar Rıfat normal bir adamdı. En azından bize iyi ya da kötü davranmıyor, ablamla ve benimle iletişim kurmuyordu. Oturduğumuz semtte herkesin tanıdığı bir emlakçıydı ve maddi durumu çok iyiydi.

Ne olduysa bir yıl sonra oldu. Rıfat bütün mal varlığını bir anda kaybetti ve hayatımız kabusa dönüştü. Çoğu gece eve gelmiyordu. Geldiği zamanlarda da annemi hırpalıyordu. Güzel günlerin geri döneceğine olan inancımı yavaş yavaş kaybettim. Annemin yorgun gözleri çocukluğumun bir parçası olarak kaldı ve kabuslar hayatımdan hiç eksik olmadı.

"Nisan? İyisin, değil mi?"

Miraç'ın sorusuna karşılık başımı sallamakla yetindim. Onların evine geleli yarım saat oluyordu. Miraç'ın annesi Emine Teyze ve babası Ahmet Amca salonda annemle bu gece olanları konuşuyorlardı. Emine Teyze annemin çok yakın arkadaşıydı. Onunla konuşmanın anneme iyi geleceğini biliyordum. Biz Miraç'ın odasındaydık. Saat epey geç olduğu için yatakları hazırlıyorduk. Ablam yer yatağında yatmak istediğini söyleyince Miraç iki karyolanın ortasına ablam için yer yatağı hazırladı. Karyolanın birinde Miraç diğerinde de ben yatacaktım. Miraç pijamalarını giyerken bir yandan da hazırladığı yatağa bakıyordu.

"Ya Nihan Abla, sen yukarıda yat istersen. İçime sinmedi böyle."

Ablam solgun yüzüne inandırıcı bir gülümseme yerleştirerek, "Hiç gerek yok güzelim. Böyle gayet iyi oldu," diyerek cevap verdi.

Miraç'ın pijamalarından birini giyip odadaki pencerenin kenarına oturdum. Ablama ve anneme artık zengin olduğumuzu nasıl söyleyeceğimi kara kara düşünüyordum. Böyle bir şey nasıl söylenirdi ki? Özellikle annem bunu kolay kolay kabul etmeyecekti. Miraç bu konuyu düşündüğümün farkındaydı ve beni bakışlarıyla sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Abla sana söylemem gereken birşey var," diye bir cesaretle konuyu açmaya karar verdim. Ablam o anda yer yatağının üstüne oturmuş saçlarını topluyordu. "Ne söyleyeceksin?" dedi ilgisiz bir ses tonuyla.

Kapı çaldı ve Emine Teyze içeri girdi. "Kızlar, nasıl rahat mısınız?"

Ablam benden önce cevap verdi.
"Çok rahatız Emine Teyze. Size de zahmet verdik. Kusura bakmayın."

Emine Teyze içeri girip kapıyı sessizce kapattı. Ablamın yanına oturdu. "Güzel kızlarım benim. Siz ikiniz de benim elimde büyüdünüz sayılır. Zahmet de ne demek Nihan? Hiç olur mu öyle şey? Bir daha duymayacağım, ona göre."

Ablam başını Emine Teyze'nin omzuna yasladı. Emine Teyze onun saçlarını okşarken bir yandan da bana bakıyordu."Nisan'ım? Sen iyi misin yavrum?"

"İyiyim Emine Teyze," dedim hüzünlü bir bakışla. "Annemi düşünüyorum."

"Annen oturma odasına kızım. Rahat rahat uyudu. Ahmet Amcanız Rıfat'a birşey olmuş mu diye kontrol etmeye gitti sizin eve. Birkaç dakika önce beni aradı. Evinizin ışıkları yanıyormuş. Kimse kalmamış dışarıda, sorun yok yani. Annen de bunu öğrenince gönül rahatlığıyla uyudu."

Nisan Güneşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin