17. Bölüm "Çiftlik"

475 39 11
                                    

Multimedya:Nisan Akın.

Arkadaşlar bölümü okuyanlar lütfen etkinliğe katılsın.

Etkinlik: Sizin favoriniz hangisi ya da hangileri? Sıralama da yapabilirsiniz.

Etkinlik: Sizin favoriniz hangisi ya da hangileri? Sıralama da yapabilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

••

-1 Ay Sonra-

İlk kar bu sabah, yani eve döndükten iki gün sonra düşmüştü. Aralık ayı bembeyaz bir örtüyle taçlanırken, iki gündür evde bedenimi ve ruhumu dinlendirmeye çalışıyordum. Bütün bir ay boyunca oradan oraya koşturmuş, okul meselesini halledebilmek için çırpınmıştım. Neyseki artık buradaydım ve her şey bitmişti. Gelecek hafta, dedeme ait olan vakfın kurduğu üniversiteye başlayacaktım. Açıkçası biraz heyecanlıydım, sanki üniversiteye daha yeni başlıyormuş gibi hissediyordum. Normalde ikinci sınıftaydım ama yeni üniversitemdeki kurulun kararıyla üçüncü sınıftan devam edecektim. Yurt dışında aldığım eğitim tartışmasız daha iyiydi ama benim istediğim şey bu değildi. Artık gerçeklerden kaçmak, acı çekmekten korkmak yoktu. Ben buraya aittim ve burada her ne yaşayacaksam buna kucak açmaktan başka çarem yoktu.

Pencere kenarında oturup lapa lapa yağan karı izlerken, bir yandan da Özgür ile mesajlaşıyordum. Aslında Kanada'ya gidip geldiğimden beri, onunla mesajlaşmadığım bir zaman zarfı yoktu. Uyuduğum zamanları saymazsak tabi. Onun dışında günün her saati, tam anlamıyla ergenler gibi mesajlaşıyorduk. Kendime yalan söylemekten vazgeçersem, Özgür ile konuşmanın beni mutlu ettiğini itiraf etmem gerekirdi. Onunla her konuda tartışabiliyordum çünkü her şey hakkında bir fikri vardı. Beni zorlamayacağına dair bir söz vermişti ve sözünü tutmakta gerçekten başarılıydı. Kanada'ya döneceğim gün bana veda ederken söyledikleri karşısında şok olmuştum. Ona karşı o tarz duygular beslemediğimi, onu bir dost olarak kabul etmemin beni iyi hissettirdiğini söylemiştim. Bir kez bile bunun konusunu açmamış, beni köşeye sıkıştıracak cümleler sarf etmemişti. Belki de onun en çok bu huyunu sevmiştim. Zor ve anlaşılması imkansız bir adam değildi, anlayışlı ve kibardı.

Her şey bir yana, aklım da fikrim de çiftlik meselesindeydi. Yarın öğle saatlerinde yola çıkıyorduk. Yani yarın akşam Çınar ve Yağmur'la aynı çatı altında olacaktım. Beni teselli eden tek şey, Özgür'ün yanımda olacak olmasıydı. Tabi bunun da iyi ve kötü yönleri vardı. İyi yönü, kendimi yalnız ve güçsüz hissetmeyecek olmamdı. Kötü yönü ise, Özgür'le sevgiliymişiz gibi davranacak olmamdı. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum ama yapmak zorundaydım. Bir yalan söylemiştim ve bunun bedelini ödeyecektim. Özgür bu durumdan pek şikayetçi değildi. Bana, benden hoşlandığını söyleyen bir adam, sevgili rolü yapmaktan neden çekinecekti ki?

Derin bir iç çektim. Aldığım nefes bile göğsümün sıkışmasına yetiyordu. Ev bana dar geliyordu, hiçbir odaya sığamıyordum. Kahvemden boğazımı yakan, sıcacık bir yudum daha aldıktan sonra gözlerimi kapattım. Hava kararmak üzereydi ve bavulumu hazırlamak için harekete geçmeliydim. Annem geldikten sonra onunla vakit geçireceğim için hazırlanma vaktim olmayacaktı. Şimdiden tüm hazırlığımı yapmalıydım. Sadece bavulları değil, kendimi de bu çiftliğe hazırlasam hiç fena olmayacaktı.

Nisan Güneşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin