36. Bölüm "Kayıp"

416 37 5
                                    

Karanlık, cılız bir umut ışığıyla aydınlanan  son hücreme de karıştığında artık pes etmiştim. Sesler kesilmişti, dışarıda hiçbir hareketlilik sezemiyordum. Akreple yelkovan kaçıncı döngüye ulaşmıştı? Kaç gündür bu soğuk, rutubetli, karanlık odadaydım? Artık kendi nefesimden başka ses duyamıyordum. Enerjim çoktan tükenmişti, ağlayacak gücü bile bulamıyordum kendimde. Birkaç gündür buradaydım, saatler birbirine girmiş olsa da, gece ve gündüz bana yol gösteriyordu. Kapanmamak için mücadele eden gözlerimi, harabeye dönen duvardaki kırık dökük pencereye çevirdim. Gece oluyor, diye fısıldadı iç sesim. Bu gece de karanlığa mahkum olacaksın. Bir gece daha soğuk duvarların arasında yalnızlığınla boğuşacaksın. Çınar gelmeyecek.

Dudaklarımı birbirine bastırdım ve ağlamamak için güçlükle yutkundum. Vücudum ağrıdan uyuşmuştu, en ufak hareketimde kaslarım sızlıyordu. Ayak bileğimdeki zincire her baktığımda ağrılarım daha da katlanılmaz bir hal alıyordu. Tek suçum Özgür'e güvenmekti. O güvendiğim adam, beni ayağımdan zincirlemişti. Nasıl bir kötülüktü bu? Bir insan aylarca vakit geçirdiği birine nasıl yapardı bunu? Aptallığım yüzünden kendimden nefret ediyordum. Özgür'ü Çınar'a karşı kullandığım için yerin dibine girmek istiyordum. Ne olursa olsun insanlara güvenmek isteyen yanım, beni yine yarı yolda bırakmıştı. Özgür başından beri tehlikeliydi ve onu hayatıma kendi ellerimle almıştım. Ona, bana zarar verme hakkını yine ben vermiştim. Kendime lanetler yağdırırken giderek yaklaşan ayak seslerini duydum ve hareket edebildiğim kadar toplandım. Ellerimden yardım alarak kalçamı geriye kaydırırken bacaklarımın hissizliğini aklımdan çıkarmaya çalıştım. "Kim var orada?" Kendi sesimde hala bir parça umut olduğunu sezmek beni ürkütmüştü. "Konuş," diye inledim, sesim soğuk odada yankılandı.
"Konuş benimle, Özgür. Orada olduğunu biliyorum."

"Demek biliyorsun." Demir kapı gürültülü bir şekilde açıldıktan sonra bakışlarımı Özgür'e çevirdim. Oda karanlık sayılırdı ama Özgür'ü görebileceğim kadar ışık vardı. Tıpkı beni kaçırdığı gün olduğu gibi sesinden görünmez bir kötülük akıyordu sanki. Harfler onun dudaklarından dökülürken çığlık atıyor gibiydi, bunu daha önce nasıl fark edememiştim? Kısa bir an için tüylerim diken diken oldu ve gerçeklerin acımasızlığı dev bir dalga gibi tenimi yuttu.

"Benden ne istiyorsun, Özgür?" Boğazım, konuştuğumda deliniyormuş gibi acıyacak kadar kurumuştu. Saatlerdir su bile içmiyordum. Geldiğim günden beri- yaklaşık üç gündür- sadece iki bardak su içmiştim ve bu bile gururumu kırmıştı. Beni buraya hapseden bir adamın verdiği suya muhtaçtım. Eğer yaşamak istiyorsam bu acıya katlanmaktan başka çarem yoktu.

Özgür, adımlarını ağır çekimdeymiş gibi yavaş attıktan sonra yanıma geldi ve diz çöktü. "Bok gibi görünüyorsun," diye fısıldadı, saçlarımı omuzlarımın üstünden geriye doğru atarken. "Ve bunu sen seçtin. Bu çok acımasızca."

Onun dokunuşu karşısında midem şiddetle kasıldı ve kusacak gibi oldum. Bu gözlerde nasıl iyilik görebilmiştim ben? Özgür bir şeytandı ve içindeki kötülüğü gözlerine yerleştirdiği samimiyet maskesiyle gizliyordu. "Bizden intikam alıyorsun," dedim başımı duvara yaslayarak. "Sebebini söylemeyecek kadar da korkaksın. Sadece senin gibi bir korkak insanları zor kullanarak bu şekilde kaçırır. Peşinde gezen adamların -artık onlar her kimse- hepsi bir korkaktan emir alıyorlar." Dudaklarıma yalanla süslenmiş alaycı bir tebessüm yerleştirdim. "Ama haksız sayılmazsınız," diyerek devam ettim. "Karşınızdaki adam Çınar Arslan. Ve o, beni almak için buraya geldiğinde suratınızdaki ifadeyi izliyor olacağım."

"Çınar sandığın kadar güçlü değil," dedi Özgür. Dişlerini de göstererek midemi bulandıracak şekilde güldü. "Onun hayatı parmaklarımın ucundaydı zira." Gözlerini kapattı ve kaşlarını çattı. "Son anda!" dedi birden bağırarak. Oturduğum yerde korkuyla sıçradım ve nefesimi tuttum. Özgür, korktuğumu fark edince güldü ve kelimelerini yeniden fısıltıya dökerek, "Son anda elimden kaçırdım onu," dedi. "O yanında gezdirdiği kız ve sevgilisi sayesinde kurtulmayı başardı."

Nisan Güneşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin