13.Bölüm "Kamp"

817 65 7
                                    

Bu durumdan kurtulamayacağımı biliyordum. Bulut'u Çınar ile sevgili olduğumuza inandırmak zorundaysam Çınar'a yakın davranmaktan başka çarem yoktu.

Çınar yanağımda gezdirdiği parmağını aşağı indirdikten sonra gözlerini gözlerime dikip bakmaya başladı. Bakışları insanın içini eritecek cinstendi.

"Bulut bize bakıyor." dedi Çınar. Bu kez elini saçlarıma götürdü ve parmaklarını saçlarımın arasında dolaştırmaya başladı.

"Sürekli böyle mi olacak?" dedim gözlerimi devirerek. Kesik kesik nefes alışım utandığımı gösteriyordu ve beni ele veriyordu.

"Nasıl?" dedi Çınar. Sesi yine baş döndürücüydü.

"Böyle işte. Yakın."

"Hoşuna gitmiyor mu yoksa?"

Çınar'ın saçlarımın arasında dolaştırdığı elini tutup hızla aşağı indirdim. Önce ona çok ileri gittiğini söylemek istedim sonra Bulut faktörü aklıma geldi ve sanki Çınar'ın elini tutmak için böyle bir hareket yaptığımı gösterdim.

"Hoşuma gitmiyor elbette. Senin şu kendine fazla güvenen halin sinirimi bozuyor."

"Sen kendine pek güvenemiyorsun ama."

Çınar'ın yüzündeki muzip ifadeyi görmek beni daha da sinirlendirdi. "Ne demek şimdi bu?"

"Benden etkileniyorsun. Bunu engelleyemediğin için de kendine kızıyorsun."

"Bu hayatımda duyduğum en saçma şey."

"Eminim öyledir."

Etrafıma bir göz attıktan sonra Çınar'ın elini bırakıp onun yanından ayrıldım. Miraç ve Merve şaşkınlıkla beni izliyordu. Onların yanına giderken belli etmeden Bulut'a bakıyordum. Gayet sakin görünüyordu. En azından kamp bitene kadar bu sakinliğini korursa başıma çok dert açılmazdı.

Miraç, "Siz ciddi ciddi sevgili oldunuz." dedi gözlerini hayretle açarak.

"Başka çözüm yolu yok." dedim. Gerçekten de öyleydi. Ama kendimi Miraç'ın yerine koyduğumda onun neden bu kadar şaşırdığını anlıyordum. Daha önce hiç sevgilim olmamıştı ve beni biriyle görmek onun için alışılmış bir durum değildi.

Merve, "Peki birlikte kalacak mısınız?" diye sordu. Bu sorunun cevabını uzun uzun düşündüm. Ne yapmam gerektiğine hala karar veremiyordum. Çınar, sırt çantamı alıp Bulut'un gözleri önünde kendi kurduğu çadıra götürmüştü. Kim bilir Bulut benim hakkımda ne kadar yanlış şeyler düşünmüştü?

Bunları düşünmek beni öfkelendiriyordu. Bir çıkar yol bulmak zorundaydım. "Herkes uyuduktan sonra Miraç'ın yanına gelirim gizlice." dedim. Sabaha kadar Çınar'ın yanında kalacak halim yoktu. Zaten kısa bir süre sonra bu oyun bitecekti.

••

Kampa gelen toplam 52 kişi vardı. Bunun yanı sıra Levent Hoca ve okulun sosyal etkinlikler kulübünün başkanı Zeliha Hanım da bizimle birlikteydi. Herkes gece kalacacağı çadırları kurmuştu. Sınıfımızdaki erkek öğrenciler piknik alanında mangalı yakmakla meşguldu. Kızlar da diğer yiyecekleri hazırlıyordu. Hepimiz yardımlaşıp, çalışırken Hande ve Selin deniz kenarında fotoğraf çekiniyordu. Bu durum biz de dahil diğer kızların canını sıkıyordu.

Nisan Güneşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin