15- Öleceksiniz!

907 49 48
                                    

Keyifli okumalar💫

Yorumlarınızı bekliyorummm💖

------------------🌼----------------

Alaeddin, pusuya yattığı yerden Gonca'yı görmeye çalışırdı. Onu gözünün önünden ayırmak istemezdi çünkü pek eyi görünmezdi. Bir kere daha karşısına baksa da heç kimseyi göremedi. iyi gizlenmişti.

Gonca, pusuya yatmadan evvel bir yere yollamış olduğu Aykız'ı düşünürdü. Acep ne etmişti, başarmışlar mıydı? İnşallah yetişirdi Aykız. Gonca, yanındaki emmi kızına çevirdi bakışlarını. Kaç zamandır Esma'da da bir gariplik olduğunu sezerdi lakin heç konuşmaya fırsatları olmamıştı. 

Esma, kendisine bakıldığını hissedince üzerindeki gerginliğin verdiği sinirle yanındaki Gonca'ya çevirdi yüzünü. Ama Gonca'ya bakar bakmaz yumuşadı bakışları. Üzülürdü Gonca içün. Heç bu denli hasta olmamıştı, heç bu denli yorgun görünmezdi. İçi sızladı Esma'nın. Gonca ile heç anlaşamazlardı lakin birbirlerinin arkasını her dem kollarlardı, birbirlerinin dertlerini dinlerlerdi. Esma, içine düştüğü olayı Gonca'ya anlatmayı pek isterdi lakin Gonca'nın vereceği tepkiden çekinirdi. Bundan sebep içine düştüğü cendereyi kendine saklamayı tercih etmişti. 

Elini Gonca'nın elinin üzerine bırakan Esma gülümsedi. "Senin heç bir suçun yoktur Gonca. Endişe etmeyesin, sağ salim alıp çıkacaz inşallah" 

Gülümsedi Gonca, elini Esma'nın elinin üzerine koyarak. "Bilirim Esma. Lakin yine de korkarım işte. Gülce, şehit emanetidir. Batur ağabeyimin emanetidir." diyen Gonca ile Esma'nın gözleri doldu. Usulca salladığı başıyla, buğulanan bakışlarını kaçırmaya çalıştı.

Kaleye giden yolda bir arabayı bilerek devirmişlerdi.

Gelenler, kaza yüzünden durunca gidecekleri yere daha hızlı varmak içün mecburen inip yoldaki arabaya yardım ettiler. Bizanslılar arabalarından uzaklaşınca Alaeddin'in işaretiyle hızla arabalara yerleştiler. Arabalar yoluna devam ettiğinde Gonca uzun bir soluk verdi. Aykız yetişememişti. 

Araçlar kaleye girdiğinde arabaların ambara girmesini beklediler. Ambara girdikten sonra çıkıp giden adamlarla anında çıktılar saklandıkları yerden. Kıyafetleri zaten çoktan değişmişlerdi. Hatunlar rahibe kılığındayken erler de bizans askeri kılığındaydı. 

Alaeddin, Gonca, Esma ve Baysungur vardı koca kalede. Bir şeylerin ters gitmesi durumunda mümkün değil çıkamazlardı bu kaleden. 

"Gelin peşimden" dedi Alaeddin ve ambardan çıkarak ahalinin içine karıştılar. 

Gece çökmüş, insanlar evlerine çekilmişti gayrı. Tek tük arabalar, tüccarlar kalmıştı sadece meydanda. 

Kaleye girerken dikkat çekmemek adına bir kere daha kıyafet değiştirip hizmetli kisvesine büründüler. Ayrı ayrı kaleye giren Alaeddin, Gonca, Esma ve Baysungur şüphe çekmemeye çalışırlardı. En önden giden Alaeddin bey, arkasında kalanlara bir göz atıp zindana inan merdivenlere doğru ilerledi. Onun arkasından da Esma gitmişti. Baysungur da ortadan kaybolduğunda bir Gonca kalmıştı arkada. 

Gonca adımlarını durdurarak geriye döndü ve zindanın tam tersine doğru yürüdü. 

Az önce gördüğü tanıdık simayı koridorda tekrar görmeyi bekledi lakin beklediği olmadı. 

Kaşlarını çattı Gonca. Yanlış mı görmüştü? Yoo.. Ne gördüğünden gayet emindi. 

Zindanın bulunduğu koridordan çıkarak bir başka koridora daldı. Önünden geçtiği askerlerin yüzlerine bakmadan yürüyordu. Henüz bu topraklara yeni ayak basmıştı ve bastığı andan beridir de hastalıkla cebelleşmişti. Bundan sebeptir ki buradaki Bizanslılar henüz onunla tanış olmamışlardı. Eh o vakit kendini tanıtmasının vakti gelmiş de geçerdi. 

AlGon🌼🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin