Gururuna Düşman/1

1K 51 135
                                    

Yeni kurgumuzun ilk bölümü ile karşınızdayım bebeklerim🥹 Umarım beğenirsiniz🥰

Biliyorum diğer hikaye bittikten sonra atacağımı söylemiştim ama yazınca asla bekleyemiyorum😂 bölüm gelmez düzenli haberiniz ola

Keyifli okumalar💕

Bol yorum yapmayı unutmayın lütfen yorumlarımız azalmış üzülüyorum bu duruma🥺✨💖

-----------------🍃----------------

Kütahya- Yakup Bey Sarayı

Zordu.

Yüreğinin sesini insanlara duyuramamak, duyurabildiklerinin de seni anlamaması...

Bu topraklarda her dem güçlü olmak gerekirdi. Çünkü güçlü olmazsan boğazına çökecek düşman boldu. Ama güçlü olmak zordu.

Çünkü fedakarlık gerektirirdi. O fedakarlığı yapanlar da genelde hatunlar olurdu. Hatun olmak zordu.

Düşman saldırdığı vakit ne olacağını bilirdin. Ölür ya da esir olurdun. Bundan sebeptir ki görünen bir düşman ile savaşmak daha kolay olurdu. Lakin eyiliğini istediğini söyleyip seni bir cendereye atan insanlar ile savaşmak... İşte bu çok zordu. Onlarla savaşmaya gücünüz yetmezdi çünkü sizi nerden vuracaklarını düşmandan daha eyi bilirlerdi.

Öfkeyle soluyan Gonca, odanın ortasında dönüp duruyordu. Hiç beklemediği bir yerden heç beklemediği bir şekilde vurulmuştu. Onu vuranlar bizzat kendi hanesiydi. Kendi atasıydı!

"İSTEMEZİM!" diye haykırdı anasına dönerek. Gözlerindeki öfke tüm Kütahya'yı yakmaya yeter de artardı.

"İsteyip istemediğini sormadık Gonca! Atan evleneceksin dediyse evleneceksin!" dedi Saadet, Gonca'nın karşısına dikilerek. Gonca, öfkeden seğiren gözlerini anasının gözlerinin içine dikti.

"Yahu içiniz heç mi acımaz sizin? Ben sizin evladınızım SİZİN! Nasıl olur da beni böyle bir cendereye atarsınız?" Gözleri dolan Gonca'nın genzi yanmıştı istemsizce. Şu an yaşadıklarını heç anlayamazdı.

Gözlerini devirdi Saadet. "Yeter gayrı Gonca! Kendine gelesin, karşında anan vardır senin!"

"Ana isen ana gibi davran o vakit!" diye haykıran Gonca'nın beklediği en son şey yüzüne inecek bir tokattı.

Anasının kendisine atmış olduğu tokattan sebep başı yana savrulanda öylece kalakaldı. Gözleri doldu, genzine bir yumru oturdu. Ne konuşabildi ne ağlayabildi ne de kımıldayabildi. Öylece kalakaldı.

"Kendine gel gayrı! Yakup beyin kızısın sen. Bunun ağırlığı ilen hareket edeceğine enikler gibin karşımda sızlanır durursun. Ne vakitten beridir atanın buyruklarına baş kaldırırsın sen Gonca?" Diyen anasının gözlerini görebilmek içün yavaşça çevirdi başını Gonca.

Yediği tokat yüzünden evvel ruhuna gelmişti sanki. "Yakup bey, kızına bunları mı reva görürmüş?" Ağlamak istese de ağlamadı. İçine akıttı gözyaşlarını. İnsanlar güvenmediklerinin, rahat hissetmediklerinin yanında gizlerdi kendini. Gonca kendini ailesinden gizliyordu gayrı. Dışarıya nasıl zafiyetlerini göstermiyorsa onlara da öyle göstermeyecekti.

"Bak kızım, bilirim zordur. Lakin bu germiyanların selameti içün zaruridir. Atan ister miydi böyle etmeyi, istemezdi elbet. Ağabeyinin canı içün, ahalinin canı içün, germiyanın akıbeti içün sana ihtiyacımız vardır Gonca"

"Ağabeyimin canı, ahalinin canı, germiyanın akıbeti bunda mı gizlidir ana?" dedi Gonca titreyen sesiyle.

"Gonca.." diye başlayan anasını böldü.

AlGon🌼🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin