29- Er Meydanı

1.1K 63 119
                                    

Keyifli okumalar bebeklerim💕✨

Bol bol yorum yapıverirsiniz, inanıyorum ben size😂✨💖

----------------🌼----------------

Sert adımlarla atına doğru ilerledi Gonca. O denli kalabalıktı ki kimse fark etmiyordu onu çok şükür. Gonca'nın arkasından ilerleyen Aykız ve onlara fark ettirmeden atını alıp peşlerinden çıkmış olan Alaeddin hep birlikte ayrıldılar Yenişehirden. Yenişehir kapısından çıkanda ormanlık alana doğru sürdü atını Gonca. 

Ormanlık alana gelende sinirle indi atından ve sırtı ona dönük olan adamın yanına adımladı.

"Senin burada ne işin vardır?" diye sordu sert bir sesle. 

Arkası ona dönük olan Ahmet yüzünü bacısına döndü. "Gonca..." dedi inanamayan gözler ile. Bacısının öfkesini heç umursamamıştı. Baştan sona süzdü Gonca'yı. "Çok şükür" dedi fısıldayarak dolan gözlerle. 

"Sana sorarım ağabey! Burada en işin vardır? İmidi atam burada olduğunu öğrenirse ne olacağını bilmez misin?" diye sesini yükseltti Gonca. 

"Ben.. Seni görmek istedim bacım." dedi Ahmet. 

Ona inanamayan gözler ile baktı Gonca. "Sen ve beni görmeyi istemek? Yine hangi etmediğim şeyin cezasını bana kesmeye geldin ağabey?"

Ahmet konuşacağı sırada Gonca'nın arkasından onlardan tarafa gelen adamı görünce kaşlarını çattı. Gonca, ağabeyinin baktığı yere bakınca şaşkınlıkla havalandı kaşları. "Alaeddin?" 

"Senin burada ne işin vardır Ahmet bey?" diye gürledi Alaeddin. "Hangi yüz ile gelirsin buraya?" Gonca'nın önüne geçerek Ahmet beyin karşısına dikildi. 

Ahmet set bakışlarını Alaeddin'e dikip ona doğru adımladı. "Sen kimsin ki ben sana hesap vereceğim Alaeddin bey?" diye bağırdı Ahmet. 

Ahmet'in, Gonca'nın ve Alaeddin'in sağ kolları da bu durumdan gerilmişti. Baysungur ve Veli (Ahmet'in adamı) Ellerini pusatlarına atıp tetikte bekledilerse de Aykız heç bir harekette bulunmadı. Zira Gonca'dan heç bir işaret almamıştı. Bundan sebep sadece birbirine ölümcül bakışlar atan iki erin arasına girmekle yetindi. 

"Ben, Osman bey oğlu Alaeddin bey. Ben, Gonca hatunun sözlüsü Alaeddin bey. Sıfatlarım bunlardır da konuşurum. Ya sen, ha Ahmet bey?.. Ya sen hangi sıfat ilen buradasın?"

Dalga geçercesine güldü Ahmet. "Ne sözünden bahsedersin sen?" Alaeddin'in arkasına almış olduğu bacısına bakmaya çalıştı. "Ne der bu Gonca!?" 

Gonca, Alaeddin'in arkasından çıkmak istese de onun adımladığı tarafa Alaeddin de adımlıyor her seferinde önünü kesiyordu.

"Atam ile atan evlenmemizi münasip gördü Ahmet bey. Gonca bundan gayrı benim sözlümdür. Rabbim nasip ederse yakında da hatunum olacaktır. Bundan sebeptir ki onu alakadar eden her mesele beni de alakadar eder. Onun canını sıkan her mesele evvel benim canımı sıkar. Ona eyi gelmeyen her kimse karşısında evvel beni bulur!" 

Duraksadı Ahmet. Nasıl olurdu da ondan habersiz Gonca'yı verirlerdi? Sürgün edilmişti eyvallah da haber dahi gönderilmeyecek kadar mı kızgındılar ona?

Yüzü asıldı Ahmet'in. Bir adım geriye çekildi. Ailesiyle arasına görünmeyen duvarlar girmişti sanki. En acısı da o duvarları ördükleri taşları kendi sırtında taşımıştı. 

Gonca, Alaeddin'in heybetli bedeninden kurtularak ağabeyinin karşısına dikildi. "Ağabey, eğer atam burada olduğunu öğrenirse heç eyi olmaz. Eyiyim ben merak etmeyesin." dedi yumuşak bir sesle. 

AlGon🌼🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin