Prenses/1

939 62 121
                                    

Yine, yeni, yeniden buradayım🥹

Bu kurgu sevdiğim bir arkadaşımın özel isteği üzerine yazılmıştır🤍

Çok uzun bir kurgu olmayacak. 3 ya da max 5 bölüm. Bu yüzden uzun bir tanıtım yapmak istemedim. Tek farklılık Gonca zaten. 

Not: Bu hikayedeki prenses Gonca görselleri insta: Seferiye hatun hesabından alınmıştır:)

.....

Prenses Alina (Gonca)

Prenses Alina (Gonca)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hazırsak başlayalım o zaman💫✨ 

Keyifli okumalar, bol yorumlar🌼

--------------------⚔️-----------------

Aynadan kendine bakarken siyah mor karışımı elbisesinin üzerine geçirdiği zırhı çekiştirip oturttu Alina. İşi bitince öylece durup baktı kendine. Savaş için en rahat hareket edebileceği kıyafeti giymişti. Saçlarını açık bırakmış saçlarının arasından alnına doğru düşen ince bir saç süsü ile de güzelliğine güzellik katmıştı.

Savaş bile olsa asaletinden ödün vermezdi Alina. Onu henüz dağınık saçlarla, mücevherleri olmadan görebilen olmamıştı. En büyük savaşlarda bile kendinden ödün vermezdi. Dik duruşunu hiç bozmazdı.

Şimdiye dek...

Aynadan kendine baktığında kamburlaşmış gibi gördü kendini. Yavaşça boynundaki kolyeye uzanıp okşadı onu. Gözleri dolmuştu istemsizce. Ufacık bir güneş figürünün olduğu kolyeydi boynundaki.

Babasından hediye olan, adının anlamını taşıyan kolye... Alina; soylu, yüce, asil ve parlak demekti. Babası, 'Senin ışığının yanında güneş bile parıldayamaz ama güzelliğine güzellik katsın' diyerek vermişti kolyeyi. Küçücük bir kızken takmaya başlamıştı bu kolyeyi. Bir bütünlerdi onunla.

Son kez gezdirdi parmaklarını kolyenin üzerinde ve buğulu bakışlarını düzelterek sert ve kendinden emin bakışlarını takındı. Yanındaki kılıca uzanıp kınından hafifçe çekti ve kılıca baktı.

"Bugün güneş bir benim için doğuyor olacak. Işığımla yakıp kül edeceğim hepsini! Herkes kavrulana kadar durmayacağım!" Diyerek kılıcı kınına geri itti ve aynadan kendine son bir bakış atıp ayrıldı kaleden.

....

"Hangimiz gidecez?" diye sordu yanındaki kardeşine dönen Orhan. 

Karşısındaki bakışlarını yanındaki abisine çevirip konuştu Alaeddin. "Eğer müsaaden olursa ben gideyim ağabey."

Kafasını sallayarak onayladı onu Orhan. "Münasiptir gardaşım. Git konuş hele şu kafirlerin komutanları ile. Ne deyu karşımıza çıkmışlar? Canlarına mı susamışlar?" diyerek Öfke ile konuştu Orhan. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AlGon🌼🤍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin