ÇÖZÜLEN DÜĞÜMLER

30 3 66
                                    

Yazım hataları için özür dilerim.

...

Kolumu biri itip çektiğinde gözlerimi yavaşça araladım. Hâlâ kulağımda çalan kılaklık kafamı kaldırdığımda boynuma düştü. Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde Noris'in ayakta yanımda durduğunu fark ettim. "Hadi," dedi. O da yeni uyanmış gibiydi. "yetiştik. Aşağıda bekliyorlar seni." Gözlerimi ovduktan sonra duruşumu dikleştirdim.

Valizleri aldıktan sonra havalimanın önünde beklemeye başlamıştık. Hava aydınlıktı. Andrei bir arabanın bizi alıp, bir otele götüreceğini söyledi.

Cebimden bir sigara çıkartıp ucunu ateşe verdim. Aaron'la uçaktan şndiğimizden beri neredeyse konuşmamıştık. Yanıma gelip durdu, elimdeki daha ağzıma sürmediğim sigaraya baktı. "Aç karna sigara içmeyeceğini bu yaşta ben mi öğreteceğim sana?" dedikten sonra elşmdeki ucu yanan sigarayı aldı.

"Bu yaşta ne yapıp ne yapmam gerekeceğini sen mi söyleyeceksin bana?" dedim. Kafasını aşağı yukarı salladı ve sigarayı dudaklarının arasına koydu.

Gözlerine dikkatli baktığımda damarlarının daha da belirginleştiğini gördüm. Uykusuz kalmış olmalıydı.

Telefonum cebimde titremeye başladığında gözlerimi ondan çektim. Telefonu arka cebimden çıkardım ve arayan kişiye baktım. Batu.

Aaron'a arkamı döndükten sonra bir kaç adım ilerledim ve telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Efendim?" dedim.

"Günaydınlar, hanımefendi. İyi ki yetiştiğinizde bizi arayın dedik." diye imayla konuştuğunda bu tavrını bile şimdiden özlediğimi fark ettim.

"Daha otelde bile değiliz. Havalimanının öninde bekliyoruz ve etrafta herkes bize bakıyor, kimden başlayacağımı düşünmekten haber veremedim." Dünya çapında tanınmak güzel bir şeydi ama eğer dünya çapında bir katil olarak biliniyorsanız bu gerçekten çok dikkat çekiyordu.

"Ben demedim mi kızım sana dünyaya yayılma işini ülkende hallet diye?" dediğinde kıkırdadım.

"Allah için kapat Batu, her yerim ağrıyor gülmek bile kemiklerimi sızlatıyor." diye söyledim. O sırada Aaron'un bana uzaktan baktığını gördüğümde gözlerimi başka bir yöne çevirdim.

"Sana şey dicektim," diye asıl konuya geldiğinde gülğmsemem soldu. "Timur, sana fena sinirli ve seni engellemiş haberin olsun." Bunu ilk defa yaşamıyordum, genelde Timur'un sözünden çıktığımda bana sinirlenir, liseli bir ergen gibi yaklaşık 2 hafta benimle asla konuşmazdı ama en sonunda yine o benle konuşurdu.

"Tamam." dedikten sonra telefonu direkt yüzüne kapattım. Telefonu kapattıktan sonra cebime attım. Tekrar Aaron'un yanına gittiğimde sigarasını yeni söndürmüştü.

"Enişte mi yaptın bana?" dediğinde gözlerim direkt ona çevirdim. "Ne?" dediğimde aynı ifadesiz suratıyla bana baktı. "Sevgilin seni merak etmiş sanırım?" dediğinde gözlerim daha çok açıldı. "Ne diyorsun be, ne sevgilisi?" dediğimde sesim hafif yüksek çıktığından Rusian ve Noris'in gözleri bize döndü.

"Kiminle konuştun o zaman?" diye sorduğunda kaşlarımı çattım. "Sana ne? Sana hesap mı vereceğim?" diye sorduğumda sırıttı.

O sırada Andrei bize diğer taraftan elini salladığında valizimi elinden çekip yürümeye başladım.

Arabanın cam kenarına oturduğumda karşıma Rusian, yanıma Noris oturdu. Rusian'ın yanına Anderi oturduğunda Aaron öne geçti.

Otelde...

Gözler Yalan Söylemez.Where stories live. Discover now