SİGARA.

30 3 10
                                    

Yazım hataları için özür dilerim.

Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin, teşekkürler.

Keyifli okumalar...

...

Biz Aaronla yaklaşık 8 dakikadır ön tekerler havada ilerliyorduk, arkamızdakiler ise bizi takip ediyordu. Trafik açılmıştı. Artık ikimizinde kolları ağrımaya başlamıştı. Tam gözlerimi solumdaki Aaron'a çevirdiğimde birden Rusian aramızdan şimşek gibi geçtiğinde şoka uğramıştım.

Bunun etkisiyle Aaron tekerini indirdiğinde bende indirdim ve yüzüne baktım. Gür bir kahkaha attığımda kulaklıktan beni duymuş olacak ki kıkırdamaya başladı. Rusian da benim gibi kahkaha atmaya başladığında amacına ulaştığını anladım.

"Gerizekalı," diye bağırdı Rusian kahkahalarının arasından. Aaron birden hızlanıp Rusian'a yetişmeye çalıştığında bende onları takip ettim. Aaron Rusian'ın soluna geçtiğinde bende sağına geçtim. Rusian hâlâ gülmeye devam ediyor asla durmuyordu.

"Şerefsizsin." dedi Aaron Rusian'ı kastederek. "Biliyorum." dediğinde kahkahalarım bir kez daha arttı, ardından sağıma Noris ve Andrei geçtiğinde Andrei konuştu. "Çok oyalandık, hızlanalım biraz." dedi. Rusian gözlerini bir anlığına Andrei'ye çevirdi ardından tekrar önüne baktı ve konuştu. "Yarışmak istiyor diye yorumladım." Bu kız gerçekten motorlara ayrı bir ilgi duyuyordu.

Noris, "Andrei haklı, hızlanalım ama yarışmayalım." dediğinde onaylarcasına hızımı arttırdığımda diğerleri de benim gibi hızlandı. Önümüz çıkan tüm arabaları solluyor, hepsinden küfürler yiyorduk ama beşimizinde umrunda değildi.

Kısa bir süre sonra şehrin merkezinde bir hastanenin önüne gelmiştik. Motorları otoparka bıraktıktan sonra içeri girdiğimizde tüm gözler Noris, Rusian ve bana kaymıştı.

İçimizden biri kafasını insanlara çevirdiği an ya Andrei ya da Aaron bizi uyarıyor, kimseyi öldürmeyeceğimiz konusunda yazdıkları şiiri okuyorlardı. Şiiri bu sefer Aaron'dan Noris dinliyordu. "Yeterince dikkat çekiyorsunuz zaten, beni anladınız mı?" diye konuşmasını bitirdiğinde Noris ve Rusianla birbirimize baktık.

Rusian önüne düşen üzün ve düz saçlarını havalı bir şekilde omzunun arkasına doğru savurdu, "Dikkat çekmemizi sağlayan konu güzelliğimiz mi, yoksa katil olmamız mı?" diye sorduğunda kıkırdadım ve sorusuna cevap verdim. "Kesinlikle güzel katiller olmamız." Aaron gözlerini sinirle bana çevirdiğinde ona bir öpücük yolladım. Bu hareketim üzerine Noris ve Rusianla ellerimizi çarptık.

Biz hâlâ birbirimize bakıp sırıtırlen hastanenin korudorundan hızlıca bir sedye gectiğinde Andrei dışında hepimiz koşan kalabalığa baktık. Andrei sadece Rusian'ın gözlerine bakıyordu.

"Baba!" diye bir ses duyduğumda gözlerimi hastanenin kapısının kenarında iki adam tarafından ayakta tutulan genç kıza çevirdim. Benden fazlasıyla küçüktü. Uzun duman karası saçları dağılmış, anlının sağında büyük bir yara vardı ve kan şakaklarına doğru akmış ve akmaya devam ediyordu, düzensizce silinmişti. Üzerinde beyaz bir kaşe, siyah bir pantolon, yünlü siyah bir boğazlı kazak ve uzun botları vardı. Üzerindeki beyaz kaşenin yakasında büyük bir kaç koyu kan damlası vardı.

Önümde duran Aaron cebine koyduğu ellerini çıkartırken sıkıntılı bir nefes verdikten sonra gözlerini çok kısa bir süreliğine bana ardından Noris'e çevirdi. Noris gayet rahat bir şekilde ona baktıktan sonra gözlerini Rusian'a çevirdi o sırada ben tekrar bağırmaya başlayan kıza baktım.

"Bırak beni, bırak!" diye güçsüzce çırpındığında yanındaki adamlar onu daha sıkı tuttu. "Yanlış adamı götürüyorsunuz!" dedikten sonra ayaklandı ve adamların yüzüne baktı. Hâlâ güçsüzce ayakta duruyordu.

Bir kere yutkunduktan sonra sırtını duvara yasladı sakinleşmeye çalıştı. Aniden adamların arasından koşmaya çalıştığı anda sağındaki adam sağ kolunu kızın beline sardı ve kendine yapıştırdı. O sırada içimde ani bir soğukluk ve ardından aniden gelen sıcak nefreti hissettim.

"Kızı bırak." Rusianla aynı anda fark etmeden söylediğimiz şeyle diğer üçü bize döndü.

Adam bize döndüğünde kız da önüne düşen saçlarının arasından bize baktı ama gözleri benim üzerimde fazlasıyla oyalandı. Bunu fark etmiştim. Adam kızın belindeki elini daha da sıkılaştırdığında kızın elleri adamın koluna gidip gevşetmeye çalıştı ama başarısız oldu.

"Emirleri sizden almıyorum." dediğinde yüzümde alaycı bir gülümseme oluştu ve Rusian'ın da kıkırdadığını duydum.

Rusian adam doğru adımlar attığında Anderi de hareketlendi ve arkasından ilerlemeye başladı. Peşlerinden gitmek yerine bu onuru Rusian'a bırakma kararı aldım.

Rusian adamın karşısında durdu, "Sadece 3 saniye." dedikten sonra kollarını göğüsünde bağladı. "3.1 de olacaklara karışmam. Kızı bırak." dediğinde adam önce bir tereddüte düştü ama vazgeçecek gibi değildi.Buyrun cenaze namazına.

Rusian, sadece 3 saniye bekledi ardından sıktığı yumruğunu birden adamın yüzüne geçirdiğinde adam inleyip 2 adım geriye tökezledi. Rusian bundan yararlanarak adamın gevşeyen kolunun bileğini tutup kızdan uzaklaştırdı, bileğini ters döndürüp adamın arkasına geçti ve adamın dizine vurduğunda adam önce tek sonra iki dizinin üzerine çöktü.

O sırada hastaneye girdiğini az önce göz ucuyla gördüğüm, siyah gömlek pantolonlu ,uzun boylu ve geniş omuzlu bir adam Rusian'ın arkasında durdu.

Gözleri az önceki kızın üzerinde gezindi. Kızın yeni kurumaya başlayan gözleri tekrar dolduğunda adam kıza yaklaştı. O sırada beklemediğim bi anda kız adama sarıldı ve kafası göğüsünde ağlamaya başladı.

Adamın eli kızın saçlarının arasında dolaşırken gözleri etrafı tarıyordu. Gözleri beni bulduğunda yüzünü inceleme şansı gelmişti. Gözleri, kaşları, ten rengi, bakışlarında ki sertlik bana benziyordu. Saçları benim saçlarımdan daha açık renkteydi biraz da olsa kumrala kaçıyordu. Gözlerinin yeşili biraz daha koyuydu.

Aaron, aramızda geçen elektrikli bakışmayı fark etmiş olacak ki bi adım attı ve yüzünü bana dönerek önümde durdu. Elini cebine attı ve biraz karıştırdıktan sonra bir dal sigara çıkardı. "Sigara molası?" dediğinde elindeki sigaryı aldım ve çıkışa doğru ilerledim.

Hastanenin çıkışının hemen yanında durup sırtımı duvara yasladım ve elimdeki sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirdim. Aaron yanıma geldi ve elindeki çakmakla sigarayı ateşledi. Yanan sigaradan uzun bir nefes çektim ve olabildiğince yavaşça geri verdim.

Sigarayı iki parmağımın arasına sıkıştırıp dudaklarımdan uzaklaştırdığımda Aaron elini uzattı ve parmaklarımın arasındaki sigarayı aldı ve dudaklarının arasına koydu. Ardından sol omzunu duvara yasladı.

"Şaşırıyorum." dedi gözleri karşımızdaki yolda gezinirken. Kollarımı bağlayıp gözlerimi bende yola çevirdim. "Neye?" dedim ve tekrar yüzüne baktım, o sırada sigarayı iki parmağının arasına sıkıştırıp gözlerini sigaranın üzerinde gezdirdi.

"Bu sigara dudaklarının arasında fazla sakin. Ben olsam çakmağa gerek kalmadan yanıp tutuşmuştum."



YEMİN EDERİM Kİ ŞU SON CÜMLE AKLIMA NERDEN GELDİ BİLMİYORUM
AGAGGAGAGAGAGA
BENİM BİLE SHİP DAMARIM PATLADI

03.28

Gözler Yalan Söylemez.Where stories live. Discover now