~BAYKUŞUN MEKTUBU~

85 73 19
                                    

Namra'nın odası yukarıdaki gibi bu arada
(Evet elsadan kopya çektim ekxnsk)

Ve ayrıca şunu anladım ki o kadar 800 kişi içinden kitabı doğru düzgün okuyan sadece bir kişi var oda namranın menajeri zaten wkzbwh

Neyse bir gün bizde okunacagiz insallah sayın menajer.

🪄🪄🪄

Cam kırılma sesiyle olduğum yerden kalktım. En son camgözümle bakisirken pencerenin önünde uyuyakalmamın ve açık olan pencerenin etkisiyle heryerim tutulmuştu.

Çatır çutur ses çıkaran kemiklerimi boşvererek kapıya doğru yürümeye başladım.

Elimi kapıya doğru yöneltirken bir anda kapı açılmaya başladı. Ben ellerimi ne kadar geriye çekersem kapı da o kadar geri geliyordu. Off sanırım hayal görüyorum.

Gecenin kacıydı bilmiyorum ama evin biraz uzağında olan kiliseden çan sesleri geldi. Sesin gelmesiyle pencerenin önünden bir kanat sesi koptu.

Hızla arkamı dönüp pencerenin önündeki şeyi algılamaya çalıştım. Bu bir baykuştu.

Gözleri tıpkı Bayan Larissa'nınkiler gibi iri ve simsiyahtı. Açıkçası ürkmedim değil.

Dur bi dakika.

Bu baykuşun ağzında bir şey var.

Salık olan saçlarımı savurarak pencereye doğru koştum. Açık olan pencereden baykuşu elime alıp ağzındaki şeyi almayı başardım.

Bu bir mektup!

Titreyen ellerimle zarfı biraz yıpratarak mektubu açtım. Artık sadece katlanan sayfaları açmak gerekiyordu.

Olamaz baykuş elimden kaçtı!

Kanat çırpma sesi o kadar yüksek çıkıyordu ki, bi an evdeki herkes odama toplanacak diye kendi başımın etini yiyordum. Ve tabi tırnaklarımı da.

Elimden yüksek bir kanat sesiyle havalandıktan sonra odanın içinde tüylerini dökerek uçmaya başladı. Her ne kadar peşinden gidip 7 sülalesine sövsem de bu bişey ifade etmedi onun için. Nasıl olsa o bir kuştu. Ne anlardı ki hakaretten?

Ahh başım yine dertte.

Baykuş uçmayı bırakmış, askıda asılı duran favori hırkamın üstüne konmuştu. Bu hırkayı çok seviyordum çünkü kendi emeklerimle kazandığım paramla aldığım ilk ve tek şeydi.

Yaz tatillerinde babam beni bir kuaförün yanına çırak olarak verirdi. Yani babam demişsem gerçek babam değil tabi. Emeğimle günlük olarak aldığım 100 lirayı 1 lira bile eksiksiz her gün babama teslim etmek zorundaydım çünkü eğer yapmazsam beni kemeriyle dövüp her yerimi mosmor yapardı. Bu yüzden yaz mevsiminde, o çöl sıcaklarında tişört giyemezdim.

Geçmiş günleri unutup gözümden akan iki üç damla yaşı da silerek kendimi avutmaya çalıştım;

"Nasıl olsa geçmişte kaldı dimi?"

Tekrar pencereden gelen kanat sesiyle kendime geldim. Askılığa tekrar baktığımda baykuşun ve hırkamın orda olmadığını gördüm. Hızla kafamı pencereye çevirdiğimde baykuşun uçup gittiğini farkettim. Derin bir iç çekip kafamı başka yöne çevirmemle tekrar pencereye çevirmem bir oldu.

"Hassiktir!"

El örgüsü hırkam baykuşun sivri pençelerine takılmıştı ve onunla birlikte havada süzülüyordu.

Yatağımın üzerine atlayıp hüngür hüngür ağlamaya başladım. Daha 5 dakika geçmemiştir ki, aklıma mektup geldi.

Yerde yırtılmış vaziyette duran zarfı ve kağıdı elime alıp okumaya başladım.

"Okulumuza katılmaya hak kazandınız"

İnce ve italik harflerle yazılmış bu küçük notu kaç defa içimden tekrar ettim bilmiyorum ama kendime gelememiştim.

Ve son 15 dakikada yaşadığım şeylere dayanamayarak olduğum yere yığılıverdim.
(Sende durmadan bayılıyon amk)

🪄🪄🪄

Evett nasil olmuss?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 08 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

𝘿𝘼𝙍𝙆 𝙈𝘼𝙂𝙄𝘾Where stories live. Discover now